BM Nijer'de yetersiz beslenmeyle savaşıyor

BM Nijer'de yetersiz beslenmeyle savaşıyor
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Bir çok anne, özellikle ilk altı ayda, emzirmenin bebekler açısından ne kadar önemli olduğunu bilmez. Söz gelimi Nijer’de, özellikle sıcak aylarda, içmeleri için bebeklere su verilmesi bir gelenek olmuş. Suyun kirli kaynaklardan gelmesi bile bu geleneği sarsmıyor. Nijer’deki en büyük sorun olan yetersiz beslenmenin sebebi de bu pis suların sebep olduğu ishal. Ülkedeki beş yaşındaki çocuklarn yüzde 17’si yetersiz beslenmeden muzdarip. Diğer bir deyişle yarım milyondan fazla çocuk. Yüzde 15’i geçen yetersiz beslenme oranı acil durum olarak kabul ediliyor.

Bu yılın başlarında kötü olan durum, yaşanan kıtlıkla daha da kötüleşti. Yetersizlikler, Nijerli yetkilileri uluslararası toplumla birlikte çalışmaya itti ve küçük çaplı bir mucize meydana geldi. Açlık yaşanmadı, insan felaket patlak vermedi.

“Hedefimiz tüm çocukları genel kontrolden geçirip, ciddi ve orta derecede yetersiz beslenmeden muzdariplerin listesini çıkarmak ve ihtiyaç duyulanları hastaneye sevketmek. Teşhis ve tedaviyi geliştirmek istiyoruz. Mahalli yetkililerle birlikte kapı kapı dolaşıyoruz. Günlük bakım ya da yatılı bakıma gerek olup olmadığına, yerli ya da yabancı kaynaklar kullanılması gerektiğine onlar karar veriyor,” diyor Dr. Maidadji Oumaru.

Yetersiz beslenmenin izlerini süren ekip Güney Zinder bölgesindeki Mirriah’a yakın bir köye gidiyor.

“Bu çocuk 7 aylık. Ciddi derecede beslenme sorunu var. Ölçümlerimize göre kırmızı çizgilerde. Annesini, çocuğu mahalli sağlık merkezine götürmesi için ikna etmeye çalışıyoruz,” şeklinde konuşuyor beslenme uzmanı Elisabeth Zanou.

Tsahara’ysa Fatma’yı sağlık merkezine götürmeye istekli değil. Hatta en yakındakine bile. Diğer 3 çocuğuna bakacak birini bulmak zorunda.

Mirriah’da şimdi, ciddi derecede yetersiz beslenme vakalarının araştırıldığı bir ünitesi de olan entegre bir sağlık merkezi bulunuyor. Burada çocuklar tartılıyor, ölçülüyor ve farklı hastalıklara karşı taranıyor. Fatma da sıtma var. Yedi kilo olması gerektiği yerde 4.5 kilo çekiyor. Ama iştah testini aşabilirse, şansı artacak.

Zanou çocuğa dair şunları söylüyor: “Durumu ciddi. Belirtiler yüksek. İştahı yok denecek kadar az. Hastane ve özel ünite onunla ilgilenecek. Burada durumunu netleştirecek olan özel karışımlı fıstık ezmesini yiyemedi, dolayısıyla tedavisi hastanede olacak. Tedavi edici özelliği olan sütle kısa zamanda gücüne kavuşacak.”

Eğer Fatma fıstık ezmesini yiyebilse, mahalli tedavi merkezinde kalabilir ve annesi de onu her hafta ziyaret edebilirdi. Yine orada yeterli beslenme ve diyetle ilgili eğitimler ve daha fazla fıstık ezmesi verilecekti.

Bu üzerinde aşırı yük olan kadınlar için en büyük mesele, bakılması gereken diğer çocuklar ve uzaktaki tedavi merkezleri. Bir çocuğun doktora götürülmesi bile başlı başına bir mesele. Bu yılın başından beri mobil ya da sabit kliniklerde 240 bin çocuk muayene edildi. Bugün Nijer’de 800’den fazla beslenme merkezi var. Beş yıl önce, yiyecek kıtlığının en kötü günlerinde bu sayı sadece 9’du. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler’in (BM) önceliği tedaviden ziyade, önleyici tedbirler.

“Önleyici tedaviyi gündeme getirip ona ağırlık vermek istedik. Annelerin mahalli yiyecekler konusunda eğitilmesi gerekiyor. Yetersiz beslenmenin önlenmesi için çocuklara yedirebileceğimiz şeyler var burada. Ayrıca anneleri bilgilendiren iki sosyal danışmanımız var. Temizlik, aile planlaması, aşılama gibi konularda da eğitimler veriyoruz,” diyor BM adına çalışan Fatima Inche Oumara.

Nijer en fakir ülkelerden biri. Geçen yıl BM’nin gelişmişlik indeksinde Afganistan’ın ardından sonuncu olmuştu. Her kadının ortalama 7 çocuğu var ve böyle giderse şu an 15 milyon olan nüfus 40 yıl içinde 50 milyona ulaşacak. Bölgedeki okul müdürlerinden biri hem öğrencilerine hem de velilerine bu durumun böyle devam edemeyeceğini anlatmaya çalışıyor.

“Beş sınıfımız var. Ve ne zaman fırsat bulsak, tüm köyü ve öğrencileri bir araya toplayıp gereken mesajı veriyoruz. Eğer aile planlamasına uymazsanız, her zaman için elimizdeki yiyeceklerin besleyebileceğinden daha kalabalık olacağız, sürekli gıda ve beslenme sorunumuz olacak, diyoruz.”

Geçtiğimiz yıl bu okulun öğrencilerinin yarısı, yani 80 öğrenci aileleriyle birlikte göç etti. Ülkeyi etkisi altına alan gıda krizi, 7 milyon insana iç göç yaşattı. Bu yıl yağmur daha çok yağdı. Ürün rekortesi geleceğe daha güvenle bakılmasına fırsat verse de, yine de herkesi bir yıl boyunca düzenli bir şekilde beslemek, halen büyük bir sorun olarak ortada duruyor.

Chamanounou Abdou Hassane’ın sekiz çocuğu var. 2,5 hektarlık arazisinde süpürge darısı ve fıstık ekiyor. Sebze de yetiştiriyor ve çoğunu satıyor.
Aile darıyla besleniyor. Arada sırada da sebzeyle. Karısı Gambou bu yıl çocukların beslenmesi için yardıma ihtiyaç duymayacağını söylüyor ama kocası, paraları ve yiyecekleri biterse önümüzdeki yıl bir aylığına buradan ayrılmak zorunda kalacaklarını ekliyor.

Bu sürekli hareket hali, herhangi yerleşik bir projenin hayata geçirilmesini de güçleştiriyor.

“Durumu oldukça yakından takip ediyorum. Ben buraya başka sebeplerden dolayı geliyorum ama bu insanların niye geldiğini de anladım. Yiyecek için. Yiyecek bulma güdüsü herşeyin üzerinde. Buraya önleyici tedbirleri anlatmak için geldiğimizde genellikle kadınları görüyoruz. Çünkü erkeklerin hepsi yiyecek bulma peşinde. Mevcut durum bu… Yağmur sezonunda ve hasat vakti işler biraz daha iyi hale gelmiş olsa da önleyici tedavi ve bilgilendirme toplantıları istediğimiz kadar iyi gitmiyor. Çünkü köylerde kimseyi bulamıyoruz, “ şeklinde konuşuyor Kızıl Haç görevlisi Habou Yaou.

Erken müdahale ve eğitim, Nijer’deki BM çalışmalarındaki anahtar sözcükler. Yetersiz beslenmenin önüne geçilmesi için halkın beslenme ve temizlik alışkanlıklarında ciddi değişiklikler meydana gelmesi gerekiyor. Bu yıl gıda kriziyle başa çıkabilmek için uluslararası toplum 350 milyon euro acil yardım bütçesi ayırdı. Şimdiyse, yapısal sorunların üstesinden gelmek için para bulma zamanı…

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?