Rasmussen: WikiLeaks NATO politikalarını etkilemez

Rasmussen: WikiLeaks NATO politikalarını etkilemez
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Nato Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’e göre Wikileaks belgelerinin NATO diplomasisine bir etkisi olmayacak. Rasmussen, WikiLeaks belgeleri ve Avrupa’da Amerikan nükleer silahlarının bulunduğu iddiaları hakkında ilk defa euronews’e açıklamalarda bulundu. Lizbon’da varılan geniş konsensusun ardından Rasmussen, NATO füze kalkanın finansmanı ve komutasını anlattı.

euronews: Sayın Rasmussen, NATO genel merkezinde bizimle görüşmeyi kabul ettiğiniz teşekkürler.

Amerika Birleşik Devletleri’nin gizli diplomatik yazışmalarının açığa çıkması geçtiğimiz iki haftaya damgasını vurdu. Bu notların bazıları NATO politikalarıyla ilgili. Belgelerin, Lizbon’daki NATO zirvesinde varılan görüşbirliğini olumsuz etkileyeceğinden endişe duyuyor musunuz?

Rasmussen: Hayır, açıkçası duymuyorum. Aslında bu belgelerin içeriği bir flaş haber değil. Biz prensip olarak gizli belgeler üzerinde yorum yapmayız, ama genel anlamda, bunların politikalarımızı etkilemeyeceğini söyleyebilirim.

euronews: Bu yazışmaların birisinde, NATO’nun bir Rus saldırısına karşı Baltık ülkelerini koruması planından bahsediliyor. Siz, Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev’le Lizbon’da Rusya ve NATO arasındaki ilişkilerin tekrar kurulmasını tartışırken; Rusya bu plandan haberdar mıydı?

Rasmussen: Planlarımız ve müttefiklerimizi nasıl koruyacağımız konusunda asla yorum yapmayız, ama NATO’nun bir savunma örgütü olarak NATO şemsiyesi altındaki bütün halkları her türlü tehdite karşı korumak için gerekli planları yapması kimseyi şaşırtmaz diye düşünüyorum.

euronews: Sizce bu sızıntılar Rusya ve NATO arasındaki ilişkilerin tekrar kurulmasını etkiler mi?

Rasmussen: Hayır, Lizbon’da yakaladığımız ılımlı havanın süreceğinden eminim, çünkü bu iki tarafın da faydasına. Rusya’yla aramızda görüş farklılıkları olduğu açık, ama burda temel çizgi Rusya’yla aynı şekilde düşündüğümüz çok sayıda güvenlik sorunları var. Afganistan, terörle ve kaçakçılıkla mücadele, kitle imha silahlarının ve uzun menzilli füzelerin azaltılması bu başlıklardan sadece birkaçı.

Ortak çıkarlarımız olan bu alanlarda çok pratik işbirlikleri geliştirmemiz gerekiyor. İşte Lizbon’da alınan karar bu yöndeydi ve bu ruhun süreceğini düşünüyorum.

euronews: Ama NATO’nun WikiLeaks’te yayınlanan belgelerle ilgili geçen hafta yapılan bir açıklamasını hatırlıyorum.

NATO, en az dört Avrupa ülkesinde 50’li yıllardan beri Amerikan nükleer silahlarının bulunduğunu belirten belgelerin yayınlanmasını kınadı. Bu silahların varlığını onaylayabilir misiniz?

Rasmussen: WikiLeaks’in uluslararası diplomasiye zarar verdiğini düşünüyorum. Çünkü uluslararası diplomasi, bazen çatışmalara barışçıl çözümler bulmak için diğer ülkelerle gizli görüşmeler yürütmek anlamına da gelir.

Eğer bu görüşmelerin kamuoyuna açık hale gelme riski varsa bu kanal kapanır ya da zarar görür. Bu nedenle bu girişimi kınadık.

euronews: NATO’nun yeni stratejik konseptinin bir parçası da, soğuk savaş döneminden kalma silahların Avrupa’dan çıkarılması. Burada sözkonusu olan hem Rus hem Amerikan silahları.

Bu konuda bildiğiniz gibi büyük tartışmalar yaşanıyor. Peki en azından bu belgeler, Amerika’yı bu silahları kaldırması için zorlayabilir mi?

Rasmussen: Hayır, WikiLeaks’in politikalarımız üzerinde hiç bir etkisi olmayacaktır. Lizbon zirvesinde kabul edilen strateji çerçevesinde nükleer silahlarla ilgili duruşumuzu net bir şekilde sunduk. Bu, iki temel üzerine oturuyor. ilki uzun vadede nükleer silahlardan tamamen arınmış bir dünya isteğimiz; ama diğer taraftan da dünya üzerinde nükleer silahlar bulunduğu sürece bizim de caydırma politikamız çerçevesinde elimizde nükleer kapasite bulundurmamız gerektiğini biliyoruz.

euronews:

Füze kalkanından bahsedersek… ilk olarak bu ekonomik kriz ortamında bunun masrafını kim ödeyecek ve sonra da düğmeye kim basacak?

Rasmussen: Bu, NATO’nun füze savunma sistemidir. Komuta ve kontrol normal NATO kuralları çerçevesinde uygulanacak, yani NATO yapılanmasına adapte edilecek. Maliyetler konusundaysa, bölgesel füze kalkanını çok az ek maliyetlerle kurabiliyoruz. Bunun nedeni de Amerikalıların halihazırdaki füze savunma teknolojisini NATO sistemine önemli bir girdi olarak kullanabiliyoruz. Diğer Avrupalı müttefikler de şu anki füze kalkanlarını NATO sistemine entegre edecekler. Bu sistemleri birbirine bağlayarak füze kalkanını sadece askerleri değil tüm halkı korumak için kullanabileceğiz.

euronews: Afganistan’la ilgili olarak Lizbon’da haziran ayında başlayıp 2014’e kadar sürecek bir geçiş planı üzerinde anlaştınız. 2014’ten sonra ne olacak? NATO’nun rolü ne olacak? Afganistan’ın belirli bölgelerinde asker bulundurmaya devam edecek misiniz?

Rasmussen: Evet. Uluslararası askeri gücün 2014’ten sonrada varlığını sürdüreceğini söyleyebilirim, ama geçiş süreci başarılı olursa uluslararası gücün daha çok destekleyici rolü olacak. Orada Afgan güvenlik güçlerini eğitmek ve ihtiyaç halinde yardımcı olmak amacıyla bulunacaklar.

Geçiş süreci önümüzdeki yıl başlayacak ve 2014 yılının sonuna tamamlanmasını ümit ediyorum. Ondan sonra da biz daha çok destek güç rolünde olacağız.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İngiltere, casuslukla suçlanan Assange'ın ABD'ye iadesini geciktirdi, 20 Mayıs'ta duruşma yapılacak

ABD: Assange gizli belgeleri yayımlayarak masum kişilerin hayatını riske attı

İngiltere: Wikileaks'in kurucusu Assange, ABD'ye iadesine karşı son kez temyiz arayışında