Arınç ve Kılıçdaroğlu anayasa projelerini Euronews'e anlattı

Arınç ve Kılıçdaroğlu anayasa projelerini Euronews'e anlattı
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye’de genel seçimler öncesi sivil anayasa tartışması gündeme damgasını vurdu. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapılması planlanan yeni anayasa değişikliği konusundaki genel görüşlerini Euronews ile paylaştı.

Euronews: Türkiye yıllar sonra ilk kez bir sivil anayasa yapmaya hazırlanıyor. Bu seçimler bu yüzden de önemli. AK Parti’nin anayasa konusundaki temel vurgusu nedir bu seçimlerde?

Bülent Arınç:
Biz 2007 seçimlerinden sonra da yeni bir anayasa yapmak istemiştik. O zaman bize bu imkanı vermediler. Ama en son 26 maddelik anayasa değişikliğinin 12 Eylül 2010’da referandumda kabul edilmesiyle, biz artık “bu anayasayla devam edemeyiz, yeni bir anayasa ihtiyacımız var” dedik. Bunu 12 Eylül günü bütün Türkiye’ye ilan ettik. Ve ‘‘12 Haziran’dan sonra yapılacak genel seçimlerde herkesi yeni bir anayasa yapmaya davet ediyoruz’‘ demiştim. Yeni anayasamızın temel özellikleri, bir defa kısa olacak. Az maddeli olacak, daha öz olacak. Bugüne kadar devletçi anayasalar yürürlükteydi. Artık insan odaklı, birey odaklı bir anayasa yapacağız. İdeolojisi olmayan bir anayasa olacak. Herkes etnik inancı, kökeni ne kadar farklı olursa olsun, bu anayasa içinde kendini ifade etme ya da kendini tanımlama imkanına kavuşacak”

Euronews: Çoğulcu bir anayasadan bahsediyorsunuz. Yeni bir anayasa yapılamazsa bu ne gibi sonuçlar doğurur ?

Arınç:
Bu sadece AK Parti’nin sorunu değil. Biz demokrasi ve özgürlük güçlendikçe, Türkiye’nin artık darbe mahsülü anayasasını atması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu biz sadece kendi gücümüzle yapmayacağız. Mümkün olduğunca mutabakatı arayacağız. Bir sene belki iki sene uğraşacağız. Sonunda, yeni bir anayasa için en az 330 oy gerekiyor. 330 oy ile kabul edilen bir anayasa mecburen referanduma gidecektir. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin konuşulduğu bir dönemde, artık darbelerden arta kalmış anayasaya sahip çıkılmaması gerekiyor.

Euronews:
Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde özellikle Almanya ve Fransa’nın itirazlarıyla süreç yavaşladı. AK Parti bu süreci hızlandırmak için nasıl bir adım atmayı düşünüyor?

Arınç:
Biz AB konusunda üzerimize düşen bütün görevleri yerine getiriyoruz. Gecikme bizden kaynaklanmıyor. Biz Ekim 2005 tarihinde müzakerelere başladık. 27 üyeli Avrupa Birliği’nde sadece Almanya ve Fransa’nın vetolarıyla veya zaman zaman ağırdan almalarıyla uğraşıyoruz. Ama diğer ülkelerle bizim bir sorunumuz yok. Onlar bizi Avrupa Birliği üyeliğinde destekliyorlar. Sadece bu iki ülke iç politika düşüncesiyle karşı çıkıyorlar. Türkiye’nin AB’ye girmesiyle etkisinin artacağını görerek karşı çıkmaya devam ediyorlar. Ama önümüzdeki siyasi süreçte bu ülkelerde siyasi gelişmeleri görmemiz lazım.

Euronews: Anayasa reformu konusunda 13 Haziran’da sizin kafanızda nasıl bir tablo var ?

Kemal Kılıçdaroğlu:
Anayasa konusunda temel bazı düşüncelerimiz var. Üniversiteleri daha özerk kılan bir düzenleme yapacağız. Milletvekili dokunulmazlıklarını sınırlayacağız, AB standartlarına göre. Özel yetkili mahkemeleri kaldıracağız. Yargı bağımsızlığını sağlayacağız. Medyanın özgürlüğüne önem veriyoruz. Medya özgür olmalı. Üzerindeki baskılar azaltılmalı. Bakanların yargılanmaları ile ilgili düzenlemeler var, bunların da AB normlarına uygun hale getirilmeleri lazım. Anayasada 12 Eylül ürünü pek çok yasa var. Bu yasaların da tamamen ayıklanması ve daha çağdaş bir anayasanın yapılması gerekiyor”

Euronews: AB konusunda Türkiye’nin biraz yavaş gittiğini görüyoruz son dönemlerde. Bu konudaki görüşleriniz nedir?

Kılıçdaroğlu:
Biz AB’ye üyeliği bir çağdaşlaşma süreci olarak görüyoruz. Bizim ikinci genel başkanımız, İsmet İnönü, 1963 yılında Ankara Anlaşması’nı imzalayarak bu süreci başlatan kişidir. Biz bu sürecin hızlandırılmasını ve Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istiyoruz. Üyelik uzun zaman alabilir ama biz koşulları beklemeden Türkiye’de hukukun üstünlüğünü öngören normların AB standartlarına çıkarılmasını istiyoruz. Bunları yapacağız”

Euronews: Dış basında Türkiye’nin dış politikada biraz daha görünür olduğu yazılıyor. Sizce Türkiye’nin ağırlığı arttı mı yoksa bu başka şekilde mi yorumlanmalı ?

Kılıçdaroğlu:
Türkiye’nin ağırlığı artmadı, aksine azaldı. Eğer ağırlığı artsaydı Filistin’de iki parti arasındaki uzlaşma Türkiye’de olurdu, Mısır’da olmazdı. Suriye açıkça tavrını koydu. İsrail ile ilişkiler zaten tümüyle bozulmuş vaziyette. Ermenistan ile bir anlaşma yapılmak istendi. Ama oradan da geri adım atıldı ve Türkiye bu süreçte de gittikçe zayıfladı. Biraz batı dünyasından büyük ölçüde koptu. İzlediği dış politika batıda ciddi kaygılar yarattı. Acaba Türkiye’de eksen kayması var mıdır diye tartışmalar gündeme geldi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AYM 'kadın erkeğin soyadını alır' kanunu iptal etti; evlenen kadın bekarlık soyadını kullanabilecek

İrlanda'da cinsiyetçi ifadelerin anayasadan kaldırılması için referandum yapılacak

Fransa, kürtaj hakkını anayasal güvence altına alan ilk ülke oldu