Güzel, zarif, uzun boylu ve güleryüzlü. O, bir modelde bulunması gereken bütün özellikleri barındırıyor. Prens Albert’i de bundan 10 yıl önce böyle etkilemişti Charlene Wittstock.
Geleceğin Monaco Prensesi ile Albert’in tanışmaları yine Akdeniz’in bu zengin bölgesinde gerçekleşti. 2000 yılında Monaco’da düzenlenen bir yüzme müsabakasına katılan Güney Afrikalı milli yüzücü altın madalyayı yine boynuna takmıştı. Kim bilebilirdi ki aradan geçen bunca zaman sonra, nişan yüzüğünü de parmağına taksın.
Wittstock ise hayatında farklı sorumluluklarla yeni bir döneme girdiğinin farkında.
O düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor:
“Bence geçmişte ne olduğumuzdan çok, ne olacağımıza bakmalıyız. Sorumluluklarım neler? Birbirimize iyi baklmalıyız ve sportif alanda olsun insani alanlarda olsun ihtiyacı olanlara yardım etmeliyiz.”
Uzun süren bir nişanlılık dönemi sonrası kraliyet ailesine girecek olan Wittstock, bu dönemde imajını da büyük ölçüde değiştirdi.
Buna karşın geçmişten gelen bir Grace Kelly gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyor. Bu şirin Fransız Rivierası, 1956 yılından bu yana eski Hollywood starının karizmasını arıyor.
Ve Charlene ulusal kutlamalar için 19 Kasım’da ilk defa Monaco Katedrali’ndeki yerini aldı. Evlilik kararının açıklanmasında önce protokolde bir yıldız gibi parladı. Geleceğin Monaco Prensesi sevdiği adamla dünya evine girmek için Protestanlıktan vazgeçerek Katolik oldu.
Evlilik öncesi protokoldeki yerini almaya başlayan Charlene, eşinin yanında yer almaya da alışmaya çalışıyor. Geleceğin Prensesi, II. Albert’in yanında ilk resmi ziyaretini 4 Nisan’da İralanda’ya yaptı.