U-talk’ta Avrupa kurumlarının en yetkili isimlerine soruları euronews izleyicileri soruyor. Bu programın konuğu Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Türkiye Programı sorumlusu Dorothée Schmid.
Kıbrıs Türk Kesimi’nden Ali, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yürütülen üyelik sürecine dair bir soruyla programımıza katılıyor:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Magosa’da yaşıyorum. Avrupa Birliği’nin bir ‘Hristiyan Kulübü’ olup olmadığını ve Türkiye’nin ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu yüzden mi Avrupa Birliği’ne kabul edilmediğini öğrenmek istiyorum. Teşekkürler.
Dorothée Schmid:
“Hristiyan Klübü’, Türk politikacıların ve araştırmacıların müzakere sürecinin başından beri Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini tanımlamak için kullandıkları bir deyim. Bunun altında Türklerin kültürel ve dini sebeplerden dolayı Avrupa Birliği’ne (AB) kabul edilmeme korkuları yatıyor. Avrupa Anayasal Antlaşması’nda bir dini tercihe vurguda bulunulmuyor. Bu yüzden de Avrupa Hukuku’nun sorun hakkında devreye girmesi söz konusu değil. Sorun daha çok Birlik üyesi ülkeler ve onların komuoyları seviyesinde yaşanıyor. Yapılan son araştırmalar Birlik vatandaşlarının yüzde 70’inin Türkiye’nin üye olmasına sıcak bakmadığını gösteriyor. Üye ülkelerin siyasi tablolarına bir göz attığımızda bu durumun Avrupa’daki yükselen sağcı akımlarla, gruplaşmalarla, ırkçılıkla ve Müslümanlıktan duyulan bir çeşit rahatsızlıkla doğrudan bağlantılı olduğunu görüyoruz. Türkiye gibi büyük bir Müslüman ülke de diğerlerine göre daha yabancı olarak görülüyor.
Bununla birlikte politikacılarla toplumların bakış açılarında önemli bir fark bulunuyor. Birlik hükümetlerinin ezici çoğunluğu Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakıyor. Gerçekte Türkiye’nin üyeliğine net bir şekilde karşı çıkan tek ülke Fransa. Almanya ise kesin bir tavır takınmış değil. Avusturya genel anlamda üyeliğe karşı gibi görünüyor. Akdeniz ülkeleriyse üyeliğe sıcak bakıyor ve çok ciddi bir şekilde Türkiye’nin haklarını savunuyor. Fakat yaşanan ekonomik kriz tabii ki Akdeniz ülkelerinin seslerinin daha az duyulmasına yol açtı. Borç krizi siyasi arenada arka planda kalmalarına neden oldu. Avrupa Birliği’nin kurucu ikilisi kabul edilen Fransa ve Almanya ise Birlik politikalarına yön vermeye devam ediyor. Bu yüzden de gelecek sene başkanlık seçimlerine gidecek bir Fransa’da yaşanacak gelişmeler Türkleri çok yakından ilgilendiriyor.”
“Siz de sorularınızı internet adresimizden bize iletebilirsiniz.”