Yunanistan'da ekonomik kriz intiharları artırıyor

Yunanistan'da ekonomik kriz intiharları artırıyor
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Olli Rehn, Avrupa Birliği’nin Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu komiseri. Kendisi aynı zamanda Avrupa’nın borç sarmalından çıkış stratejisinin arka planındaki kilit isimlerden biri. Son strateji önerisi, bankacılık sektörünü yakından ilgilendiren, sermayenin yeniden yapılandırılması. Verilere göre, onlarca banka 200 milyar euronun üzerinde sermaye bulmaya zorlanacak.

Olli Rehn, Euronews muhabiri Margherita Storza’nın sorularını yanıtladı:

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, borç krizine maruz kalan bankaların yeniden sermayelendirilmeleri için bir yol haritası sundu. Uluslararası Para Fonu’nun ağustos sonundan itibaren uyarmalarına karşın Avrupa Birliği, harekete geçme konusunda çok ağır davranmadı mı?

Olli Rehn:

Avrupa Komisyonu, ocak ayında krize kapsamlı bir müdahale çağrısında bulundu. İşin açıkçası geçtiğimiz yılın sonunda bu iş üzerinde çalışmaya başlamıştık. Kapsamlı müdahalenin bütün unsurları henüz elimize geçmeden eleştirildik. Ama şu anda krizden çıkış, kırılgan bankacılık yapısının yeniden düzene girmesi, büyümeyi sürdürülebilir hale getirmek ve işsizliğe çözüm bulmak için kapsamlı bir stratejiye ihtiyacımız olduğu konusunda eminim.

Euronews:

Bankacılık sektöründe sermayenin yeniden yapılandırılması için yaklaşık olarak ne kadar paraya ihtiyaç var? Kaç banka şu anda tehlikede?

Olli Rehn:

Şu aşamada gerçek rakamlara girmeyeceğim. Ciddi bir rakam olduğunu biliyoruz. Yeniden sermayelendirilme için üç aşamalı bir plan sunduk.

Euronews:

Bankaların yeniden sermayelendirilmeleri için parayı kim verecek?

Olli Rehn:

İlk etapta özel yatırımcılar ve sermaye piyasaları. Bankaların sermaye için buralara başvurmalarını bekliyoruz. Bu mümkün olmadığı takdirde, üye devletlerin, yeniden sermayelendirme için ulusal düzenlemeler yapması gerekecek. Ya da bankaların yeniden yapıalndırılması ve üçüncü savunma hattı olması lazım. Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun hükümetlere kredi sağlayabileceğini görüyoruz.

Euronews:

Bir sonraki stres testinde, Yunanistan’ın temerrüt senaryosu dahil edilecek mi? Bugüne kadar durum böyle değildi?

Olli Rehn:

Biz Yunanistan’da bir temerrüt varsayımı yapmıyoruz. ülkede kalıcı bir çözüm için anlaşmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu çözümün içerisinde özel sektör ve kamu kuruluşları da yer almalı.

Euronews:

Yunanistan’da işsizlik giderek artıyor. Şu anda yüzde 16’ya ulaştı. İntiharların sayısı ikiye katlandı, bu durgunluğu daha da derinleştiriyor. Troyka, 2013 hedeflerinin tutturulması için yeni tasarruf tedbirlerinin alınması gerektiğini ifade ediyor. Sizce Yunanistan yeni bir kemer sıkma dalgası ile mi karşı karşıya?

Olli Rehn:

Komisyon’un içerisinde Yunanistan’da yatırımları ve büyümeyi amaçlayan, vergi idaresi reformu ve özelleştirme uygulamalarının geliştirilmesine yönelik verilen yapısal fonların, daha iyi kullanılması için bu ülkeye teknik destek verecek bir görev gücü oluşturduk.

Euronews:

Yunanistan ne zaman rekabet eder hale gelebilir?

Olli Rehn:

Yunanistan bazı alanlarda yeniden rekabet eder hale gelmeye başladı. İhracat sektöründe rakamlar küçük de olsa olumlu sonuçlar vermeye başladı. Düzelmelerin devam etmesi gerekli. Ancak Yunanistan kendi gücünün üzerinde harcama yapıyordu. Bunun düzeltilmelmeye ihtiyacı var.

Euronews:

Borç krizinin çözümünde Avrupa Finansal İstikrar Fon’u çok önemli, stratejik bir role sahip. Ancak bu iş için yeterli değil. Şu anda bir kaldıraçtan bahsediyoruz. Bunun anlamı, bu cihazın bankalar ve siğorta şirketlerine uygulanması. Sizin için en iyi seçenek nedir?

Olli Rehn:

Garantili bir artış önermiyoruz. Bunun yerine hali hazırda elde bulunan imkanları kullanarak bunları daha etkin hale getirmeye ihtiyacımız var. Şu anda Avrupa finans ve bono ihraç pazarında yaşanan krizin yayılmasını önlemek için bunu etkin bir şekilde kullanabiliriz. Eğer İtalya’ya, belirli bir ölçüde İspanya ve Belçika’ya bakarsanız etkisini zaten görürsünüz. İşte bundan dolayı Yunanistan için kalıcı bir çözüm yolu bulmak zorundayız. Çünkü yayılmanın merkezi burası. Aynı zamanda ülkelerin finansal güvenlk duvarlarını güçlendirmek durumundayız. Buna ilaveten bankacılık sisteminde sermaye tamponunu güçlendirmeliyiz. Böylece Avrupa’da hane halkına ve girişimcilere kredi sağlayabilelim.

euronews:

Euro Bölgesi’nde gerçek bir yavaşlama görüyoruz. Bu sizi ne kadar hayal kırıklığına uğrattı? İtalya ve İspanya’dan da bahsettiniz. Büyüme bir yerde takıldı kaldı. Sizce Avrupa’nın uygulayacağı kemer sıkma politikası, yeniden gözden geçirilmemeli mi?

Olli Rehn:

Piyasanın girdiği çalkantının şiddetini artırmasına izin verdiğimiz için hayal kırıklığı yaşadım. Yılbaşında karar verdiğimiz ve ardından uygulamaya koymak istediğimiz kapsamlı müdahale planı uygulanabilirdi. Viraja girmeden önce harekete geçseydik çalkantının bu denli şiddetli olmasını engelleyebilir, şimdiye nazaran ekonomik büyümeyi sağlar, işsizliğin önüne geçerdik. Ancak şu anda maalesef piyasaların yakalandığı türbülansın, ekonomik büyüme ve istihdam üzerindeki ağır bilançosunu görebiliyoruz. İşte krizin de esas nedeni bu. Öncelikli olarak bizim devlet borcunu kararlı adımlarla ortadan kaldırmamız lazım.

euronews:

Bununla, Avrupa’nın, piyasalardan daha ağır olduğunu mu söylemek istiyorsunuz? Ancak şimdilerde yeni bir Avrupa Maliye Bakanı’ndan bahsediliyor. Yeni bakanın görevi ne olacak?

Olli Rehn:

Bu alanda ekonomik yönetimi güçlendirmek çok önemli. Ancak en önemlisi Avrupa’da ekonomik koordinasyonunu geliştirmeyi nasıl sağlayabiliriz. Böylece var olan güçlü bir parasal birliği, doğru ve gerçek bir ekoonomik birlik ile tamamlayabiliriz.

euronews:

Size böyle bir teklif gelse bunu kabul eder misiniz?

Olli Rehn:

Bunun için çalışma yapmıyorum. Şu an için her hangi bir boşluk da görmüyorum.

Teşekkürler Olli Rehn.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Von der Leyen: AB üyeleri Bosna-Hersek'le katılım müzakerelerine başlamalı

Avrupalıların çoğunluğu Türkiye'nin AB üyeliğine karşı

AB, Sırbistan'a Kosova ile ilişkilerini normalleştirmesi için 'ultimatom' verdi