Umberto Eco: "Berlusconi etkileyici olmasını bildi"

Umberto Eco: "Berlusconi etkileyici olmasını bildi"
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

“Kültür Avrupa Birliği’ne yön verebilir mi? Geçen yıl Forum Liberation’un konuğu olan Umberto Eco, bu soruyu yanıtlamak durumundaydı ancak İtalyan aydın, yazar Eco, Euronews mikrofonuna AB’nin içinden geçtiği kriz ve Berlusconi döneminin sonunda konuştu.

Avrupa’nın en büyük entellektüellerinden birisiyle yapılmış söyleşiyi izliyorsunuz.

Euronews: Umberto Eco, iyi günler. Son romanınız Prag Mezarlığı’nda,yanlışı sorguluyorsunuz. “Bunlar bazı şeylerin arkasından saklanmış olan şeylerdir”. Bu ifade, Silvio Berlusconi’yi mi anlatıyor?

Eco: Hayır benim romanım yalanlar ve yalan dosyaları yaratanlar üzerine. Aslında Berlusconi de siyasi rakiplerini alt etmek için yanlış dosyalar üretti. Eğer isterseniz bu anlamda bir bağlantı kurabilirsiniz. Ama benim romanım Sion Bilgeleri Protokolü’nün ortaya çıkışını anlatıyor. Bunun insanlık tarihinde temsil ettiklerinden yola çıkarak, Berlusconi’nin bu noktaya kadar geldiğini söyleyemem.

euronews: Silvio Berlusconi nasıl bu kadar ıuzun süre iktidarda kalabildi?

Eco: Başta kaldı çünkü çok iyi bir iletişimci. Etkileyici, Orta yaşlı bir kitleyi etkilemesini bildi. Yani televizyon izleyen kitle, onun televizyonlarını izleyen kitleden bahsediyorum. Çoğunluk elde edemedi hep yüzde 30, 40’larla çalıştı. Ve seçim kanunu sayesinde de başta oldu.

euronews: Uzun süre etkin oldu?

Eco: Uzun süre evet ama ne mutlu ki, İtalya’nın geri kalanı direnebildi. İtalya Berlusconi’yi nasıl kabul edebildi? Bir Alman gazeteci de bana aynı soruyu sordu. Nasıl Almanya, Hitler’i kabul etti? Nasıl Fransa Vixhy’yi kabul etti?

1990’ların başına gidin. Önemli bir Hıristiyan demokrasi krizi vardı. Hatta pratikte çökmüştü. Berlusconi’de siyasi zeka var ve ideolojik amaç olmadan da ittifaklar kurabiliyor. İnek pazarında alışveriş yapar gibi ihtiyacı olan grupları oluşturuyor. Sonunda, Katolikler yolunda gitmeyen birşeylerin olduğunu farkettiler, geri çekildiler ve herşey yokoldu.

euronews: Ancak şunu söylemek gerekiyor. Berlusconi, İtalya’yı da etkileyen dışarıdaki kriz nedeniyle görevden ayrılmak zorunda kaldı. Yani asıl neden İtalyan halkının direnişi değil, euro krizi değil miydi?

Eco: Sizinle aynı fikirde değilim. Basının önemli bir kısmı aydınlar çok yoğun bir şekilde eleştirerek, Berlusconi imajını yıktılar. Onun olumsuz yönlerini gösterdiler. Bir noktada Berlusconi, Avrupalı liderler tarafından da kabul görmediğini de farketti. Onun düşüşü aynı zamanda İtalya’nın saygın bir isim tarafından temsil edilme ihtiyacıyla da aynı döneme denk geldi.

euronews: Şimdi o konuya geliyoruz. Mario Monti’nin başbakan oluş şekli hakkındaki görüşleriniz nedir? Krize kadar bu sözkonusu bile değildi.

Eco: Hayır, İtalya anayasası, ki dünyanın en gelişmiş anayasası olarak kabul edilir, çünkü savaşın ardından hazırlanmıştır ve bütün diktatörlük risklerini elimine etmek için gerekli önlemleri almaktadır.

Bu anayasa der ki, Cumhurbaşkanı, parlamentoda teknik bir hükümet önerebilir. Bu da parlamento tarafıdnan onaylanabilir ya da reddedilebilir. Dolayısıyla herşey anayasa hükümleri çerçevesinde gerçekleşmektedir.

euronews: Mali bir darbe olmadı mı?

Eco: Hayır. ama tabi evrensel bir komplo paranoyasını konuşmak isterseniz, bunun arkasında Yahudilerin ya da Mason locasının da olduğunu söyleyebilirsiniz.

euronews: Hayır sosyolojik olarak konuşuyoruz. Yunanistan ve İtalya örneği var. Yunanistan’da referandum olmadı.

Eco: Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi mali sorunlar yaşandı. Berlusconi bunları çözemez hale geldi. Adamları uzaklaşmaya başladılar. Daha sonra farklı bir parlamento oluşturdu. Herşey saçmalıktı. Milletvekilerinin millet tarafından seçilmedikleri ancak cumhurbaşkanı tarafından atandıkları bir sistem. Evet efendimciler tarafından çevrelenmişti. Ve bu evet efendimciler ahlaktan yoksun, ihanete yatkın isimlerdi. ve ihanet ettiler.

euronews: Euro krizi sizin için bir romanın ilham kaynağı olabilir mi?

Eco: Hayır. Siz romancıların kahin olduğuna inanmak gibi kötü bir alışkanlığa sahipsiniz.

Bir romancının cevaplayamayacağı sorular vardır. Euro krizinin yeni fikirler yaratılmasına neden olacağını düşünüyorsunuz.

euronews: Krizin yoğun yaşandığı bugünlerde, kültür aracılığıyla yanıtınız ne olabilir?

Eco: Ekonomik krizlere çözüm bulmuyorum. Diğerleri gibi bir kurbanım ben de. Oyunda bir eli kaybettim.

euronews: Kültür Avrupa’ya bir yön çizebilir mi?

Eco: Bir Avrupa kültürel kimliği olduğunu söylüyorum. Tam anlamıyla tanımlayamayız belki ama var olan bir kimlik bu. Bu varoluş temelinde, Avrupa’yı ele alabilir ve bir yandan ekonomik, diğer yanan siyasal bir avrupa’dan sözedebiliriz. Bir kere oraya geldikten sonra, ekonomik Avrupa konusunda hiçbir yetkinliğim yok ve tv’de bu konuda konuşmak doğru olmayacaktır.

euronews: Ekonomik Avrupa tepetaklak olmak üzere. Kültür, yanıt verebilir mi sorulara?

Eco: Hayır..

euronews: Hiç bir fırsat yok.

Eco: Hayır, kültür borsaları degiştiremez. Homeros2un bile elinden birşey gelmez.

euronews: Avrupa Birliği’nin bugün içinden geçtiği zor dönem için de, sizin AB vatandaşlığı düşünceniz halen çok güçlü mü?

Eco: Çok güçlü, evet gençliğimden bu yana böyle.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İtalyan Savunma Bakanı Guido Crosetto: Rusya ile diyalog kanalları açık kalmalı

Batılı müttefikler, Yemen'de Husilere yönelik Amerikan ve İngiliz saldırıları konusunda bölündü

İtalyan senatörün 'kadınların birinci arzusu annelik olmalı' açıklaması tartışmaya yol açtı