Dennis Ross: İran'a askeri müdahale masada

Dennis Ross: İran'a askeri müdahale masada
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın başkan yardımcısının İran’dan döndükten sonra bu ülkenin yılan hikayesine dönen nükleer programına ilişkin yaptığı açıklama gidişatı değiştirdi. Ancak İran’ın bütün sorunları çözmek için verdiği açık çek, birçok gözlemciyi ve Amerikan yönetimindeki şüphecileri ikna etmeye yetmedi. Onlardan biri de Amerikan Başkanı Barack Obama’nın eski Ortadoğu danışmanı Deniss Ross.

Geçtiğimiz kasım ayında görevinden istifa eden Deniss Ross, euronews’e konuştu. Ross, İran’a ilişkin düşüncelerini dile getirdiği mülakatta, askeri müdahale seçeneğinin de masada olduğunun altını çizdi.

euronews:

Dennis Ross, siz üç Amerikan Başkanına yardımcı ve danışman sıfatıyla Ortadoğu konularında görev yaptınız. Şimdi İran’ın silahı varsa ne olacak?

Dennis Ross:

“Eğer İran’ın silahı varsa komşularının da silahlanacağı kuvvetle muhtemeldir. Ortadoğu gibi birçok sorunun olduğu bir bölgede, şimdi herkesin nükleer silah sahibi olması fikri nükleer bir savaşı tetikleyebilir. Bu bir Soğuk Savaş değil. Ortada iletişim yok. Ki eğer iletişim olsa bir anlamda biri diğerini dengeleyebilir. Burası bölgesel sorunların kolayca ve aniden tırmanabileceği bir bölge. Bu ülkeler kendi arasında harika iletişimi bulunmayan ülkeler. Bu ülkelerin çok iyi ve gizli istihbaratları yok. Bu durum yanlış sonuçlar verebilir. Nükleer silahlara sahip ülkelerle dolu Ortadoğu’da savaş olasılığı çok daha yüksektir. Bu da dünya için bir felaket demek.”

euronews:

Eğer yaptırımlar işe yaramazsa askeri çözüme başvurmayı düşünüyor musunuz?

Dennis Ross:

“Bu kesinlikle bir olasılık. Dilerseniz şöyle ifade edeyim; Eğer İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin verirseniz bir gün pişman olabilirsiniz. Çünkü mesele, nükleer silahlara sahip bir Ortadoğu ile sonuçlanacak. Bence bu, herkesin kaçınmak isteyeceği bir felaket.”

euronews:

Sayın Ross, İran ve bir bütün olarak Ortadoğu konusunda Amerikan yönetiminin politikaları ne ölçüde İsrail’e sadık bir destekle devam edecek?

Dennis Ross:

“Ben bunun İran konusunda Amerikan politikalarının hareket noktası olduğunu düşünmüyorum. Yönetimin politikaları, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması koşulları altında, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye çağıran 6 Güvenlik Konseyi kararı gerçeği ile yönetilmektedir. UAEK’nun yönetim kurulu üyelerinin de 11 kararı aynı şeyi istiyor. Bu durumda İran’ın tutumunun gerçekliği ve bu tutuma karşı alınacak tavır var. İşte Amerikan yönetimin politikası için mihenk taşı ve çıkış noktası budur. Benim de yönetim tarafından yürütülen çalışma kapsamında yaptığım destek ve öneri de bu yönde.”

euronews:

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporlarından bahsettiniz. Henüz daha çarşamba günü UAEA’nın başkan yardımcısı İran’ın bütün sorunları çözmek için tamamen kararlı olduğunu söyledi. Bu durumda askeri bir müdahale için çok bir mazeret kalmıyor.

Dennis Ross:

“İran son heyete tepki olarak sorunları çözeceğini taahhüt etmiştir. Bu, sorunu çözmekle aynı şey değildir. Eğer İran bu sorunu çözerse bu durumda elbette herkes mutlu olacaktır.”

euronews:

Batı veya Amerika, İran’ın bölgedeki gücünü ve etkisini zayıflatmak için İran’ın henüz olgunlaşmamış nükleer programını bir bahane olarak kullanıyor olabilir mi?

Dennis Ross:

“Bu Amerika’nın İran karşıtlığı değil. Aynı şekilde Avrupalıların da karşıtlığı değildir. Bu, uluslararası toplumun İran’a yaklaşımıdır. İran öyle bir ülke ki, dünydaki yerini almalı. Ama İran yönetimi gibi bazı gerçeklerden ötürü şu and bu kötü halde. Ama bunu değiştirebilirler.”

euronews:

İsrail’e olan sempatiniz ne ölçüde İran karşıtlığınızı ve İran’a askeri bir müdahale görüşünüzü etkiliyor?

Dennis Ross:

“Ben sorunun çözümünün diplomatik yollardan olmasını tercih ediyorum.”

euronews:

Yaptırımlar uygulamaya çalışmakla ağırlığınızı kaybediyorsunuz. Bu hiçbir işe yaramadı ve yaramayacakta. Peki daha sonra ne olacak?

Dennis Ross:

“Siz kendiniz buna inanmıyorsunuz. Eğer yaptırımların tarihçesine bakarsanız bunların kadar işe yarayıp yaramadığını görürsünüz.”

euronews:

İran 35 yıldan bu yana Amerika’nın yaptırımları ile karşı karşıya. Ancak şu anda çok daha güçlü ve çok daha etkin ve zengin.

Dennis Ross:

“Şu anda konulan ambargolarla daha önce konulan ambargolar arasında ciddi fark var. Son altı hafta içinde İran parası yarı yarıya değer kaybetti. İranlılar ilk defa birşeyler olduğunu gördü. İran hükümeti ilk defa pastası olamayacağını ve bunu yiyemeyeceğini görecek. Seçim yapmak durumundalar.”

euronews:

İran’ın nükleer silah sahibi olduğunu düşünelim. Bu kadar büyütecek ne var? Pakistan da nükleer silah sahibi. Neden İran’ın olmasın?

Dennis Ross:

“Terörizme bulaşmış bir ülke, sorumluluklarını yerine getirmeyen bir ülke. Böylesi bir ülkenin nükleer silah sahibi olması çok zor.”

euronews:

Sorumluluklardan kastınız nedir?

Dennis Ross:

“Sorumlukluktan kastım, yerine getirmeleri gereken zorunluluklar var ama onlar bundan kaçmaya devam ediyorlar. Yeniden bu noktaya geliyorum, Güvenlik Konseyi’nin 6 kararı var ve bu karar fikrini biz çıkarmadık ve UAEA’nın yönetim kurulunun 11 kararı fikrini de biz icat etmedik. Nasıl uluslararası toplum yanlış da İran doğru yolda olabilir ki?”

euronews:

Teşekkürler Dennis Ross.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

WSJ: Hamas'ın İsrail saldırısına İran Devrim Muhafızları Ordusu yardım etti ve yeşil ışık yaktı

6 milyar dolar transfer edildi, İran ile ABD arasında mahkum değişimi yapılacak

Reuters: ABD ve İran arasındaki mahkum takası anlaşmasında sona yaklaşıldı