Fransa’daki Müslümanlar, 10 günde 7 kişiyi öldüren Muhammed Merah’ın dini kimliğinin kendilerine karşı kullanılmasından endişe ediyor. Ülkede yaklaşık 5 milyon Müslüman ve 600 bin Yahudi birarada yaşıyor.
Paris camisi başimamı Halil Ebubekir, Fransa’nın Toulouse kentinde yapılan saldırılar ve İslam arasında kavram kargaşası yaratılmaması konusunda uyarıda bulundu. Ülkedeki Müslüman toplumu ise yaşananlardan tedirgin:
“Yine bizim üstümüze gelecekler. Çünkü işte burdasınız, herkesi aynı kefeye koyacaklar ve birkez daha etkilenen İslamiyet olacak.”
“Bunun yüzünden, başımızın gerçekten belada olduğunu hissediyoruz. Bu ilk defa olmuyor ve ne yazık ki son da olmayacak.”
Fransa’daki Müslüman toplumu liderleri, yaşananlar karşısında şaşkın olduklarını belirtirken hoşgörü mesajları veriyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, Fransızlardan, ülkesinde yaşayan Müslümanlarla aşırı dincileri birbirlerine karıştırmamalarını istedi.
Ülkede son günlerde yaşananlarından ardından konuyu değerlendirmek üzere Toulouse kentine uzanıyoruz.
Didier Burnod, euronews: Bölgesel Müslüman Konseyi Başkan Yardımcısı Abdüllatif Mellouki ile birlikteyiz. Son günlerde yaşanan trajik olaylardan sonra, Toulouse’daki Müslüman toplumu nasıl hissediyor?
Abdüllatif Mellouki: “Şimdi herşeyden önce Müslüman toplumu çok endişeli. Herşeyi aynı kefeye koymaya devam eden insanların tepkisinden endişeliler. Hatta bazen bu yüzden korkuyorlar. Bu anlaşılabilir bir durum, insanlar aynı zamanda şu anda seçim sürecinde ve bunun hiçbir yardımı olmuyor.”
euronews: “Kesinlikle, Fransa’da şu anda bir seçim kampanyasının ortasındayız. Bazıları politik karmaşaya karşı uyarıda bulunuyorlar. Bazı adayların birbirlerini suçladıklarını gördük. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?”
Abdüllatif Mellouki: “Dün Montauban’da askerler için düzenlenen anma törenleri sırasında bazı cumhurbaşkanı adaylarıyla tanıştım. Onlarla bu konuda konuştum ve gerçekten de onlardan bu iddialara karşı çok ama çok dikkatli olmalarını istedim. Herşeyden önce, bu kişilerle, normal hayatlarını süren Müslümanları, burada çalışan ve bu topluma ait olan işçileri, araştırmacıları ya da akademisyenleri bir kefeye koymamaya özen göstermeleri konusunda medyaya güveniyorum. Yani bu oyunu oynamak, herşeyi aynı kefeye koymamak ve bazı insanları bu aşırılığı karşı iten islamofobiye başvurmaktan kaçınmak artık politikacılara, medyaya kalmış.”
euronews: “Sayın Mellouki, son olarak Müslüman toplumunun temsilcisi olarak, bugün nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?”
Abdüllatif Mellouki: “Öncelikle herşeyden önce buradaki Müslüman topluma vermek istediğim mesaj, panik olmamaları, normal hayatlarını sürmeye devam etmeleri, çok ama çok dikkatli olmaları. Diğer insanlara karşı, dinleri ne olursa olsun, ateist ya da hiçbir dine inanmayan insanlara karşı da anlayışlı olmaları, herkese karşı açık olmaları, onları anlamaya çalışmaları, diğerleriyle iletişim kurmaya çalışmalarını istiyorum. Başkalarını cahillikleri yüzünden yargılayamayız. Herşeyden önce anlayışla, paylaşımla ve başkalarıyla tanışarak bunu başarabiliriz.”