Yunanistan'da kritik seçim

Yunanistan'da kritik seçim
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Yunanistan’da yapılacak erken genel seçimlerden çıkacak sonuç merakla bekleniyor. Ekonomik durgunluğun beşinci yılında tasarruf paketleri kapsamında büyük sıkıntı yaşayan halkın, siyasilere bir ders vereceği yorumları yapılıyor.

Kamuoyu yoklamaları, ilk iki sırada görülen Yeni Demokrasi Partisi (ND) ve Panhelenik Sosyalist Hareket PASOK’un tek başına iktidar olma şansının bulunmadığını gösteriyor.

Ülkede halkın üçte biri kime oy vereceği konusunda kararsız. Ancak kuaför Kostaki, oy vermeyeceğini biliyor: “Her iki partiden de hoşnut değilim. Daha önce iki partiden birine oy verirdim. Ancak şimdi değil. Çünkü onların yönetim şekillerini değiştirdiklerini düşünmüyorum.”

ND lideri Antonis Samaras, PASOK ile birlikte iktidar olmak istemediğini açıkladı. Samaras, bu durumda oluşacak bir koalisyonun Yunan halkının faydasına olmayacağını, sadece PASOK’a yarayacağını düşünüyor: “Onların bize tasarruf önlemlerini empoze ettikleri zaman bir öncelik olarak kalkınma yasaklandı. Şimdi bu herkes için çok aşikar.”

ND ve PASOK, ülkeyi yaklaşık 40 yıldır dönüşümlü olarak tek başlarına yönetiyor. Ancak bu sefer birbirlerine ihtiyaçları var. 2009 seçimlerinin galibi PASOK’un lideri Evangelos Venizelos, meydanlarda yeni vergi yok sözü verdi: “Hiç bir Yunan kadın ve erkek tasarruf planı konusunda Haziran’daki korkuyla yaşayamaz. Verdiğimiz sözde duracağız. Yeni vergi olmayacak.”

Venizelos’un tasarruf planı konusunda diğer partileri ikna etmesi de zor görünüyor. Sol parti Antarsya, 1 Mayıs gösterilerinde kapitalizme hayır sloganlarıyla oy toplamaya çalıştı: “7 Mayıs’tan itibaren çok daha güçlü bir şeklide karşı durmalıyız. Mesaj çok açık olacak. Kapitalizme karşı direniyoruz ve onlar için alternatif çözümlerimiz var.”

Seçim sonrasında endişe duyulan bir konu da aşırı sağcı ırkçı parti Golden Dawn’ın (Altın Şafak) yüzde 3’lük seçim barajını geçerek parlamentoya girme ihtimali. 20 yıl önce kurulan parti, son anketlere göre yüzde 5.4 oy oranına sahip.

Euro Bölgesi’nin en zayıf halkası olarak görülen ve iflasın eşiğinde bulunan Yunanistan’da seçimi kimin kazanacağı tüm Avrupa tarafından dikkatle izleniyor. Avrupa Birliği ve IMF tarafından desteklenen kurtarma paketi ile ayakta tutulan ülkedeki seçim öncesi atmosferi, gazeteci Nikos Konstandaras ile konuşacağız.

euronews muhabiri James Franey:

Nikos, Yunanlılar seçim sonrasında herhangi bir değişim bekliyor mu? Ya da halk politikacıların burnuna sert bir yumruk vuracak mı?

Nikos Konstandaras:

“Yunan seçmen hala çok şaşkın. Bu kemer sıkma programından sonraki ilk seçim. Herşey değişti. Ekonomi değişti, halkın hayatı değişti, toplum tümüyle değişim yaşadı. Şu anda politika da değişiyor. Ancak herhangi bir yeni parti çıkmadı. Eski partiler seçime gidecekler. Ki bu partilerin kendileri de hala şaşkınlar. Güven tazelemek istiyorlar çünkü 40 yıllık siyasi itibarlarını kaybetmiş durumdalar. Bu durumdan aşırı uçlar kazançlı çıktı. Aşırıların alternatif olamayacağını herkes biliyor. Doğrusu seçim sonuçlarının bizi nereye götüreceğini bilmiyoruz. Bu durum 1974’ten bu yana alternatifi olmayan ve yüzde 80 oy potansiyeline sahip iki ana partinin sonu anlamına geliyor.”

euronews:

Pazar günkü seçimden sonra kim hangi parti ile koalisyona giderse gitsin, asıl mesele kurtarma paketinin şartlarının uygulanması olmayacak mı?

Nikos Konstandaras:

“Kesinlikle. Şimdi seçim iki görüş arasında olacak. Bunlar az ya da çok, gönüllü ya da gönülsüz bir şekilde kemer sıkma politikalarını destekleyenler ve bu kemer sıkma politikalarına tamamen karşı çıkanlar. Kemer sıkma politikalarına karşı çıkanlar, eğer ödenekleri kıssaydık şu anda herhangi bir sorun yaşanmayacaktı diyorlar. Meseleyi ciddiye alanlarsa bu seçeneğin yürümeyeceğini biliyorlar. Bence aşırı uçlara oy veren ve oyunu protesto aracı olarak gören birçok kişi, istikrarın sağlanması için halkın çoğunluğunun iki büyük partiye oy vermesini isteyecektir.”

Euronews:

Yunan halkının hala Euro Bölgesi’nde kalmak istediğini düşünüyor mun?

Nikos Konstandaras:

“Son yapılan kamuoyu yoklamalarında Euro Bölgesi’nde kalmak isteyenlerin oranı yüzde 70’in üzerindeydi. Buradaki mesele, eğer Euro Bölgesi’nden ayrılırsak reform yapmak için motivasyonumuz kalmayacak. Bu ülkenin reformlara ihtiyacı var çünkü geçtiğimiz 10 yılda hiç yenilik yapılmadı. Eğer Euro Bölgesi’nden ayrılırsak ya yüzeceğiz ya da boğulacağız ama tamamen kendimizle baş başa. Dostlar olmadan herhangi bir yerden istikrar gelmez.”

euronews:

Pazar günü için öngörülerin neler? Sence iktidara kim gelebilir? Ya da Yeni Demokrasi ile Sosyalistler arsında olası bir evlilik ihtimali var mı?

Nikos Konstandaras:

“Öyle görünüyor ki içinde bulunulan zorlukları aşmak için bu iki partinin koalisyona gitmesi en istikrarlı ve kararlı seçim olacaktır. Bunun dışındaki herhangi bir oluşum çok riskli olacaktır. Ömürleri de uzun sürmeyecektir. Çünkü partiler küçük ve çok fazla talepleri olacak, birbirine ödün vermeyecekler bu da kısa süre de bitişlerine neden olacaktır. Yunanistan’da bizim koalisyon veya dışarıdan destek ya da azınlık hükümeti tecrübemiz yok. Her zaman için tek parti olmuştur ya da ikinci bir parti. İşin doğrusu bu partiler her zaman siyasi olarak birbirine yakın çizgilerde duranlardan oluşur. Ya tek parti ya da yakın bir destekçi. Hiçbir zaman uzlaşı ya da koalisyon olmamıştır. Pazartesiden itibaren bunlar hep yeni göreceğimiz şeyler.”

Haftasonu Yunanistan’da parlamento seçimleri yapılacak. Euro Bölgesi’nin en zayıf halkası olarak görülen ve iflasın eşiğinde bulunan Yunanistan’da seçimi kimin kazanacağı tüm Avrupa tarafından dikkatle izleniyor. Avrupa Birliği ve IMF tarafından desteklenen kurtarma paketi ile ayakta tutulan ülkedeki seçim öncesi atmosferi gazeteci Nikos Konstandaras ile konuşacağız.

euronews muhabiri James Franey:

Nikos, Yunanlılar seçim sonrasında herhangi bir değişim bekliyor mu? Ya da halk politikacıların burnuna sert bir yumruk vurup kanatacak mı?

Nikos Konstandaras:

“Yunan seçmen hala çok şaşkın. Bu kemer sıkma programından sonraki ilk seçim. Herşey değişti. Ekonomi değişti, halkın hayatı değişti, toplum tümüyle değişim yaşadı. Şu anda politika da değişiyor. Ancak herhangi bir yeni parti çıkmadı. Eski partiler seçime gidecekler. Ki bu partilerin kendileri de hala şaşkınlar. Güven tazelemek istiyorlar çünkü 40 yıllık siyasi itibarlarını kaybetmiş durumdalar. Bu durumdan aşırı uçlar kazançlı çıktı. Aşırıların alternatif olamayacağını herkes biliyor. Doğrusu seçim sonuçlarının bizi nereye götüreceğini bilmiyoruz. Bu durum 1974’ten bu yana alternatifi olmayan ve yüzde 80 oy potansiyeline sahip iki ana partinin sonu anlamına geliyor.”

euronews:

Pazar günkü seçimden sonra kim hangi parti ile koalisyona giderse gitsin, asıl mesele kurtarma paketinin şartlarının uygulanması olmayacak mı?

Nikos Konstandaras:

“Kesinlikle. Şimdi seçim iki görüş arasında olacak. Bunlar az ya da çok, gönüllü ya da gönülsüz bir şekilde kemer sıkma politikalarını destekleyenler ve bu kemer sıkma politikalarına tamamen karşı çıkanlar. Kemer sıkma politikalarına karşı çıkanlar, eğer ödenekleri kıssaydık şu anda herhangi bir sorun yaşanmayacaktı diyorlar. Meseleyi ciddiye alanlarsa bu seçeneceğin yürümeyeceğini biliyorlar. Bence aşırı uçlara oy veren ve oyunu protesto aracı olarak gören birçok kişi, istikrarın sağlanması için halkın çoğunluğunun iki büyük partiye oy vermesini isteyecektir.”

Euronews:

Yunan halkının hala Euro Bölgesi’nde kalmak istediğini düşünüyor musun?

Nikos Konstandaras:

“Son yapılan kamuoyu yoklamalarında Euro Bölgesi’nde kalmak isteyenlerin oranı yüzde 70’in üzerindeydi. Buradaki mesele, eğer Euro Bölgesi’nden ayrılırsak reform yapmak için motivasyonumuz kalmayacak. Bu ülkenin reformlara ihtiyacı var çünkü geçtiğimiz 10 yılda hiç yenilik yapılmadı. Eğer Euro Bölgesi’nden ayrılırsak ya yüzeceğiz ya da boğulacağız ama tamamen kendimizle baş başa. Dostlar olmadan herhangi bir yerden istikrar gelmez.”

euronews:

Pazar günü için öngörülerin neler? Sence iktidara kim gelebilir? Ya da Yeni Demokrasi ile Sosyalistler arsında olası bir evlilik ihtimali var mı?

Nikos Konstandaras:

“Öyle görünüyor ki içinde bulunulan zorlukları aşmak için bu iki partinin koalisyona gitmesi en istikrarlı ve kararlı seçim olacaktır. Bunun dışındaki herhangi bir oluşum çok riskli olacaktır. Ömürleri de uzun sürmeyecektir. Çünkü partiler küçük ve çok fazla talepleri olacak, birbirine ödün vermeyecekler bu da kısa süre de bitişlerine neden olacaktır. Yunanistan’da bizim koalisyon veya dışarıdan destek ya da azınlık hükümeti tecrübemiz yok. Her zaman için tek parti olmuştur ya da ikinci bir parti. İşin doğrusu bu partiler her zaman siyasi olarak birbirine yakın çizgilerde duranlardan oluşur. Ya tek parti ya da yakın bir destekçi. Hiçbir zaman uzlaşı ya da koalisyon olmamıştır. Pazartesiden itibaren bunlar hep yeni göreceğimiz şeyler.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yunanistan'da on yıllardır verilen mücadele sonunda eşcinsel evlilikler yasallaşıyor

Yunanistan'da öğrenciler 'özel üniversite yasası'nı protesto ediyor

Yunanistan ‘altın vize’ için emlak satın alım sınırını 500 bin euroya çıkarmayı planlıyor