Moskova nehri boyunca tarihe yolculuk

Moskova nehri boyunca tarihe yolculuk
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

12’inci yüzyılda inşa edilmeye başlanan Moskova, adını bu nehirden almış. euronews muhabiri Denis Loktev’e göre nehir, Moskova’nın tarihi ve modern yüzünün birarada görülebileceği muhteşem bir yer.

Yolcu tekneleri, Moskova’nın keşfedilmesinin en güzel yollarından birisi. Eğer hava güzelse.

Siyasetin kalbinin attığı yer olan Kremlin Sarayı, Moskova nehrinin güneyinde bulunuyor. Kente gelip de burayı görmeyen olamaz.

Hristian Ortodoks kiliselerinin altın kubbeleri de kentin diğer ironik abidelerinden. Birçok dini mekan, nehir boyunca sıralanmış. Novodevichy Manastırı Moskova’daki dünyanın en önemli kültürel miraslarından birisi. 17’inci yüzyıldan bu yana hiç değişmeden ayakta duruyor.

Sovyet döneminde manastırlar, müzelere ve yerleşim alanlarına dönüştürüldü. Rahibeler ancak 1990’ların sonunda manastırlara dönebildi ve dini hizmetler yeniden başladı.

Rahibe Abbess Margarita, Sovyet dönemi sonrası yeniden manastıra kavuşmanın heyecanını yaşıyor:

“Ülkemizin onlarca yıllık zor döneminin ardından halkımız yeniden yaşamlarını düşünebilme fırsatını yakaladı. Yeniden tarihlerine bakma ve güzel netice elde etmek için Allah’a ibadet edebilme fırsatları oldu.”

Moskova

  • Moskova’daki ilk yasam izleri 1147 yilina dayaniyor
  • Moskova, 11 milyon 500 bin nüfusuyla Avrupa’nin en kalabalik sehri
  • Kisin hava sicakligi ortalama -6 yazin ise + 18 civarinda seyrediyor
  • Moskova’da aylik maas ortalamasi 1000 euro civarinda
  • En fazla milyarderi barindiran Moskova ayni zamanda yasam kosullari açisindan dünyanin en pahali dördüncü sehri olarak biliniyor

Manastır, kalabalık şehirde sakin ve huzur bulmak isteyenlerin dini sanat alanlarını da görebilmesi için ziyaretlere açıldı.

Nehrin hemen üst kısmındaki tepede bulunan bina ise Moskova Üniversitesi. On binlerce yabancı öğrenci her yıl Rusya’nın bu en iyi ünivesitesinde eğitim görüyor.

Stalin’in Moskova’yı modernize etme çabaları sırasında inşa edilen Moskova Üniversitesi, kentin dört bir yanına dağılmış neoklasik gökdelenlerden birisi.

Farklı stillerin örneklerinden biri de tarihi Ukrayna Oteli. Şimdilerde zengin oteller zinciri sahibinin elinde bulunuyor.

Otel içindeki meşhur sanat koleksiyonu muhafaza ediliyor. İçeride binden fazla orjinal boyama ve 20’inci yüzyılın birinci yarısındaki Sovyet döneminin seçkin sanatçılarının eserleri yer alıyor. Aynı zamanda 1977 yılından kalan diyaroma fotoğraf da bulunuyor.

Tarihi miras, kentin her yerinde teneffüs edilebilir. Bazı lüks restoranlar ise Rus geleneksel yemekleri servis ediyor.

Kalabalık metropolün içindeki yeşil alan ise Gorky Parkı. Geçtiğimiz günlerde genel bir değişiklik yapıldı ve Moskovalı gençlerin dinlenebileceği bir mekan oldu.

Gorky Parkı, Sovyetler döneminde gürültülü eğlence fuarları ile ucuz oyunlar için kullanılıyordu. Şimdi ise yoga dersleri, petank oyunu ve açık hava tiyatrosu olarak kullanılıyor.

Gorky Parkı Genel Müdürü Olga Zakharova, eskiye göre çok şeyin yenilendiğini ifade ediyor:

“Daha önceleri yapabileceğiniz tek şey ata binmek, pamuklu şeker ve mısır yemekti. Yani hepsi buydu. Ancak şimdi park tamamen değişti. Çok zengin ve farklı kültürel programları barındırıyor.”

euronews muhabiri Denis Loktev:

“Russian Life serimizde Kamçatka’dan Kaliningrad’a dünyanın toprak bakımından en büyük ülkesinin harika mekanlarını ekranlara taşımaya çalıştık. Eğer kuzey Kafkaslara, Altaylara ve diğer Rus bölgelerine yaptığımız gezilerimiz kaçırdıysanız web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adrenalin dolu kış sporları mı arıyorsunuz? Büyük Kafkas Dağları’ndaki bu merkezi inceleyin

Japonya'nın kırsal bölgelerini canlandırmanın yolu eski yapı geleneklerinde yatıyor olabilir mi?

Satoyama'yı keşfedin: Japon toplulukları doğayla uyum içinde nasıl yaşıyor?