Dalgaları arkasına alanlar

Dalgaları arkasına alanlar
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Çocuklara suyun üstünde, bir teknede eğitim vermek mümkün mü sizce? Bu hafta kameralarımızı çocuk ve gençlerin eğitiminde yeni ve değişik deneyimlerin yaşandığı yerlere çeviriyoruz. Ve bir de, dalgalarla boğuşurak tarihten alınan dersleri barışa tahvil etmek için değişik limanlara seyahat edenleri tanıyoruz.

Bengaldeş: Yüzen Okullar

İklim değişikliği ve sellerin hüküm sürdüğü Bengaldeş‘te, yaşanan bu doğal afetler en çok eğitimi vurdu ve okulu bırakma oranlarını arttırdı. Bu nedenle de eğitim olanaklarından yoksun çocuklar için hazırlanan yeni bir proje devrede. Proje çerçevesinde geleneksel ahşap tekneler okula dönüştürülüyor.

Bir kişinin günde sadece 2 dolarla geçindiği Bengaldeş, dünyanın nüfusu en yoğun ülkelerinden biri. Eğitim pek çok çocuk, özellikle de kızlar için hala bir hayal. Ülkede ilkokula kayıt oranı yüzde 90, ilkokuldan terk oranı ise yüzde 45 civarında.

Muson yağmurları döneminde seller binlerce köyün bağlantılarını kesiyor. Bu da okulu bırakmaların en önemli nedenlerinden biri.

İşte geleneksel tekneler bu boşluğu doldurmak için okula dönüşüyor. Bu da Sidhulai Swanirvar Sangstha adlı sivil toplum kuruluşunun büyük başarısı.

Bu okullardan birinde öğretmenlik yapan Mili Khatun büyük bölümü eğitimsiz ve yoksul olan halkın çocuklarının eğitimi için gereken kitap ve malzemeyi parasız sağladıklarına dikkat çekiyor. Khatun’a göre, yüzen okulların eğitim kalitesi de yüksek.

8 yaşındaki İla’ya göre okulun bir teknede eğitim veriyor olması, yağmur mevsiminde bir avantaja dönüşüyor. Her yer sular altında kalıyor ama teknede eğitim veren okullar bundan etkilenmiyor.

Ila’nın marangozluk ve tarım işçiliği yapan babası İsmail Hüseyin, herşey ücretsiz olduğundan bu okulun Ila için bir şans olduğunu düşünüyor. Annesi Arife Begüm ise, her sabah bir botun gelip kızını iskeleden alıp okuluna götürmesinin güvenli buluyor.

Anne ileride küçük oğlunu da emsalsiz bir eğitim metodu sunan bu okula göndermeyi düşünüyor.

Yüzen okullarla ilgili daha fazla bilgi için http://www.shidhulai.org ziyaret edebilirsiniz.

Rüzgarı arkasına alan gençler

Yüzen okul deneyiminin bir benzeri de sorunlu çocuk ve gençler için tedavi edici nitelikte kullanılıyor.

Belçika’da devlet destekli benzer bir proje kapsamında sorunlu gençler sosyal görevlilerle birlikte gemilere gönderiliyor. Ortak yaşama deneyimi, gençlerin sorunlarını tanımlama ve kişiliklerini yeniden yapılandırmalarına yardım ediyor.

Eğitim ve rehabilitasyon amaçlı kullanılan yelkenli yelkenli teknenin 4 genç ve 2 yetişkin olmak üzere 6 mürettebatı var. 26 gün sürecek seyahat boyunca bir ekip olarak nasıl birlikte çalışıp yaşayacaklarını öğrenecekler. Gençler için bu ilk tekne seyahati olacak. Böylece kendilerini rahatsız eden sorunlar, çevresel faktörler ve günlük baskılardan da uzaklaşma şansı bulacaklar.

Teknenin kaptanı Noel Jonchkeere programın çerçevesini şöyle çiziyor:

‘‘14,5 ile 17,5 yaşları arasındaki kız ve erkek öğrencileri teknemizde misafir ediyoruz. Küçük bir grup seçtik bu kez. Burada küçük sorunlardan, uyuşturucu, psikolojik problemler, aile içi şiddet gibi büyük sorunları olanlara kadar, her durumdaki genç var.’‘

Gençler tekneye gelmeden önce çalışma ve ortak yaşam konusunda bir uyum testine tabi tutuluyor. Adayların sadece yüzde 40’ı bu aşamayı geçip tekneye kabul ediliyor. Onları uzun bir yolculuğun beklediğini, teknedekilerle uzun zaman geçireceklerini ve iyi geçinmenin önemli olduğunu biliyorlar. Sara aralarındaki tek kız. Yolculuk öncesi duyduğu kaygıları, ‘‘başlamadan önce çok kaygılıydım. Çünkü kolay biri olmadığımı biliyordum. Şimdi her şey çok daha iyi. Aşağı yukarı ne yapmam gerektiğini biliyorum artık’‘ sözleriyle dile getiriyor.

Ama tabii yelkenleri açıp yola koyulmak da bütün güçlüklerin geride bırakıldığı anlamına gelmiyor.

Kaptan Jonchkeere’ye göre sorunları anında halletmek gerekiyor çünkü ertesi gün birlikte yola devam edebilmek, yükü uyumlu biçimde paylaşabilmek için bu şart.

Teknenin seyir defteri gençlerin yolculuk boyunca kaydettikleri gelişmeye ilişkin notlar içeriyor. Seyir defteri notları olumluysa, genç yolculuğun bitiminde okuluna, ailesine ve günlük yaşamına dönüyor. Aksi takdirde yardım almayı sürdürüyor.

Barış teknesi

Japonya İkinci Dünya Savaşı’nda uğradığı atom bombası saldırısının acı etkilerini hala yaşıyor. Barış teknesi de dünyada barışı yaymak için bu ülkeden hareket edip, bütün coğrafyalara ulaşmaya çalışıyor. Amaç diyaloga dayalı eğitim aktiviteleriyle farkındalık yaratmak ve olumlu değişimleri cesaretlendirmek. Şimdi bu çabalara daha yakından bakıyoruz.

Barış teknesi Hindistan’ın güneyindeki Kochi yolunda. Yolcuları arasında Hiroshima ve Nagasaki saldırılarından sağ kurtulanlar da var.

Bunlardan biri olan Ritsuko Ishikawa, o acı saldırıların yaşandığı 1945’te sadece 1 yaşındaydı.

Ishikawa bir öğretmen olarak öğrencilerine hep barışı öğrettiğini, misyonunun barışı yaymak olduğunu belirtiyor.

Ishikawa için projenin bir parçası olmak kaçınılmaz ve doğaldı. Zira 1983’te kurulan ‘‘Barış Teknesi’‘, Japonya’daki merkezinde planlanan faaliyetleriyle bütün dünyada barışı yaymaya çalışıyor.

Proje Direktörü Yasuko Ue ise barışın yaygınlaştırılabilmesinde tarihin doğru öğretilmesinin önemine işaret ediyor:

‘‘30 yıl önce Japon üniversite öğrencileri okul kitapları tartışması yüzünden bu çalışmayı başlattı. Bu, savaşta olup bitenlerle ilgili bir tartışmaydı.
Diğer bazı Asya ülkeleri Japonya tarafından işgal edilmişti ama, bu durum Japon ders kitaplarında bir kendini savunma olarak gösteriliyordu.

Japon hükümetinin söyledikleriyle, diğerlerinin tarihe bakışı arasındaki farkı görünce, bir tekneyle dolaşmaya karar verdik. Böylece diğer asya ülkelerinin halklarının fikirlerini de dinleme şansı doğdu.’‘

‘‘Barış Teknesi’‘ aslında barış misyonuyla dünyayı dolaşan bir yolcu gemisi. Şu ana kadar tekne ve yolcuları 45 değişik ülkeye 75 civarında yolculuk gerçekleştirdi. Bu gezilerde Hiroshima ve Nagasaki’den kurtulmayı başaranlar da yer alıyor ve eğitimin önemini anlatıyor.’‘

Atom bombası saldırısından sağ kurtulan Sadao Haraguchi de eğitimin önemine işaret ederken, amacının öğrencilerinin doğruyu-yanlışı ayırabilmelerini ağlamak olduğunu belirtiyor.

Proje Direktörü Yasuho Ue, atom bombasının yakıcı etkisinden kurtulanların gezdikleri yerlerde deneyimlerini sadece halklarla değil, ülke yöneticileriyle paylaştıklarını, bunların arasında Küba Devlet Başkanı Fidel Castro’nun da bulunduğunu hatırlatıyor.

Aynı hataların tekrarlanmaması için bu deneyimler önemli. Herkes Hindistan’a yapılan ziyaretin başarılı geçtiğine inanıyor. Şimdi barışı yaymak için yeni limanlara doğru açılma zamanı.

‘‘Barış Teknesi’‘ yle ilgili daha fazla bilgi için:“http://www.peaceboat.org/english/?menu=46”:http://www.peaceboat.org/english/?menu=46’u ziyaret edebilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar