Viviane Reding: "Avrupa'yı vatandaşlarla birlikte kurmalıyız."

Viviane Reding: "Avrupa'yı vatandaşlarla birlikte kurmalıyız."
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Vatandaşların Avrupa Birliği hayali ve fikrine bağlanmasını sağlamak şimdiye dek pek kolay olmadı. Avrupa Birliği Adalet Komisyonu Başkanı Viviane Reding, Avrupa Birliği’nin bütünlüğü için Avrupa vatandaşlarının fikrinin önemine inanıyor. Kendisiyle, Avrupa Komisyonu’nun son kamu oyu yoklaması ve Romanya’nın demokrasi krizi hakkında Euronews ekranlarında bir söyleşi gerçekleştirdik.

Paul Hackett, euronews:

“Avrupa Birliği Adalet Komisyonu Başkan Yardımcısı Viviane Reding, hoşgeldiniz. Avrupa Komisyonu’nun açtığı, 4 ay sürecek olan kamuoyu yoklamasıyla başlamak istiyorum. Kamuoyu yoklamasının amacı insanların Avrupa Birliği konusundaki sorunları hakkında bilgi sahibi olmak. Geri bildirimlerin önümüzdeki yıllarda direkt olarak komisyonun siyasetine yansıyacağından söz ettiniz. Ancak günümüzde Avrupa’nın içinde bulunduğu krizi göz önünde bulunduracak olursak bu inisiyatifle gerçekçi olarak nasıl bir başarı bekliyorsunuz?”

Viviane Reding:

“Avrupa, bizim ortak alanımız ve kurulumu tamamlandığı andan itibaren, “Şimdi de değiştirelim” diyen politikacılar tarafından düzenlenemez. Avrupa’yı vatandaşlarla birlikte kurmalıyız. Geçmişte yaptığımız hatalardan birinin nüfusu 500 milyonu bulan vatandaşlara, ortak mekanları olan Avrupa konusunda ne düşündüklerini sormamak olduğunu düşünüyorum. Bunu değiştirmek zamanı geldi de geçiyor bile.”

euronews:

“Peki, kamuoyu yoklamasının, Avrupa’nın kalbinde oluşan demokratik açığa bir çözüm bulmaya yaramamasını kabul eder miydiniz?”

Viviane Reding:

“Ama zaten vatandaşların izlenimi de, doğru ya da yanlış, şu yönde: Demokratik açık, zaten onların fikrinin alınmamasından ileri geliyor. Bu yüzden artık bunu yapmanın zamanıdır. Bunlar attığımız ilk adımlar, tüm bir yıl bu konuda şehirlerde ve köylerde halkın görüşünü almaya devam edeceğiz. Sonrasında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak, vatandaşlar yeni parlamenterlerini seçecek. Ancak bu kez seçimlerinin nedenini biliyor olacaklar.”

euronews:

“Hepsi çok iyi ama bu zaman alacak ve şu anda Avrupa’nın karşılaştığı sorunun çözümü için zaman daralıyor; öyle değil mi?”

Viviane Reding:

“Bu nedenle şimdi işe koyuluyoruz. Parlamento seçimlerinin zamanı geldiğinde, vatandaşların daha güçlü bir parlamentoda kendilerini temsil edecek kişileri neden oy verdiklerini bilmeleri için bunu yapıyoruz.”

euronews:

“Bildiğiniz üzere, Avrupa Parlmentosu seçimlerinde her seferinde katılım sayısı azaldı. İnsanlar Avrupa Parlamentosu ile bağ kuramıyor!”

Viviane Reding:

“Kesinlikle. Avrupa Parlamentosu, Avrupalıları temsil etme konusunda engin bir güce sahip; ancak insanlar bunu bilmiyor. Seçmenlerin, vatandaşların bu yeni Avrupa’ya katılımı bu nedenle çok büyük önem arz ediyor. Bu nedenle şimdiye dek aldığımız yanıtlar beni çok mutlu ediyor. 30 yaş altı gençlerin çoğunluğunun gelecekle bağ kurmalarını sağlamamız gerekiyor ve onların geleceği şimdi kurulmaya başlanıyor. Umarım onlarla kurulacaktır; onlar olmadan değil.”

euronews:

“Ancak Avrupa çapında durumu göz önüne getirirseniz, örneğin Yunanistan’daki Altın Şafak Partisi gibi aşırı uçlarda yer alan partiler yükselişte. Demokrasinin yeterli düzeyde olmayışı sizi endişelendirmiyor mu? İnsanlar artık Avrupa’nın sorumluluklarını yerine getirmediğini düşündüğünden mi bu partilere yöneliyor?”

Viviane Reding:

“Bu nedenle buna bir yanıtımız olmalı. Ancak cevabımız teorik olmamalı, vaatlerden oluşmamalı. Uygulanabilir olması şart. Siyasetçilerin sokağa çıkarak halkı dinlemesi, onlarla fikir alışverişinde bulunması gerekiyor.”

euronews:

“Peki dinliyorlar mı?”

Viviane Reding:

“Avrupa vatandaşlığı tam da bu konu üzerine kurulu. Artık bir yerinden başlamamız gerekir. Bu ilişkiyi, aidiyet ve sorumluluk hissini oluşturmak için başlangıç noktasındayız. İnsanlar aşırı uç kanatlara ya da popülist hareketlere umutsuzca yöneliyorlar, çünkü sözlerine kulak verilmediğini hissediyorlar. Kimse onların inançlarını hesaba katmıyor. İşte bu yüzden sokağa çıkıp onları dinlemeli, onlara inandıkları ve hayalini kurdukları Avrupa fikrini dikkate aldığımızı göstermeliyiz.”

euronews:

“Romanya konusuna gelmek istiyorum. Şimdilerde ülkenin içinde bulunduğu siyasi karışıklık konusu sizi ne kadar endişelendiriyor?”

Viviane Reding:

“Beni de tüm bir Avrupa Komisyonu’nu da fazlasıyla endişelendiriyor. Çok net bir tepki geldiğine tanık oldunuz. Demokrasi korunması gereken değerlerden biri. Yargının bağımsızlığını istiyoruz. Anayasa mahkemelerini yıkamayız ve bu mahkemelerin kararlarına saygı göstermemiz gerekir.”

euronews:

“Başkaban Victor Ponta’nın sözünü tutması için Avrupa Birliği ne yapabilir?”

Viviane Reding

“Çok şey yaşandığını düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi kararını verdi ve bu karar uygulandı. Biz, sanırım bu noktada sapmaların önüne geçmiş olduk. Şimdi durum sakin görünüyor. Herşey mükemmel değil, ancak en azından daha aşırılığa doğru ilerlemedi.”

euronews:

“Başbakan Victor Ponta’nın ise dinleyip dilemediği konusunda pek açıklık yok.”

Viviane Reding:

“O, doğal yollardan, seçimlerle göreve gelmiş bir hükümetin başbakanı. Başbakan rolünü oynaması gerekiyor. Hangi parti iktidarda olursa olsun, her demokrasi, ülkenin demokratik ve anayasal düzenine saygı göstermek zorunda. Biz, bunun olması için çabalıyoruz. Ben, Avrupa Komisyonu’nun, Parlamento’nun ve Avrupa Konseyi’nin bir araya gelerek “Hayır, demokrasi çok önemli ve hangi iktidarda olursa olsun korunması gerekiyor” demesinden çok memnunum.”

euronews:

“Geriye baktığınızda, Romanya gibi ülkelerin Avrupa Birliği’ne alınmasının bir hata olduğunu düşünüyor musunuz?”

Viviane Reding:

“Avrupa ülkeleri tarihi bir karar aldı. Avrupa’nın bölünmesine engel olunarak eskiden diktatörlükle yönetilen ve sonrasında bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazanan ülkelere kapıların açık olduğu söylendi. Demokrasiyi sağlamak kolay bir iş değil. Birçok eski Avrupa Birliği ülkesinin demokrasinin nasıl işlediğini görmesi yıllarını aldı. Yeni katılan bazı ülkeler de bu bilinci sadece birkaç yıllık bir deneyimle kazanıyor. Onlara yardım etmeli, bir şans vermeliyiz. Avrupa, demokratik bir yapılanmadır.”

euronews:

“O halde Avrupa bir diktatörlükle bir arada yaşayabilir mi?”

Viviane Reding:

“Hayır, buna inanmıyorum. Avrupa bunu yapamaz. Çok açık olan bir şey şu ki, Avrupa demokratik bir birlik. Devletler üstü bir devlet niteliğinde ve bu durum böyle devam edip pekişecektir.”

http://ec.europa.eu/justice/opinion/your-rights-your-future/

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İngiltere, Brüksel'in Brexit sonrası gençlerin dolaşımını kolaylaştırma önerisini reddetti

Brüksel'den AB ve İngiltere arasında gençlerin eğitim görmesi ve çalışmasını kolaylaştıracak öneri

Gürcistan'da halk neden sokaklarda; 'Yabancı ajan yasa tasarısı' nedir?