Yunanlıların Almanya’ya karşı duyduğu güvensizlik ve kızgınlık nasıl hafifletilebilir?
Yunanlılara göre ülkenin üç yıldır kriz batağında olmasının başlıca sorumlusu Almanya ve Başbakan Angela Merkel. Almanya’nın gittikçe daha fazla Nazi Almanyasına benzetilmesi başbakanı Hitler gibi gösteren karikatürler artık kimseyi şaşırtmıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Alman işgalini tatmış Yunan halkı, kötü hatıraların geri gelmesinden endişe ediyor.
Almanya tarafında da basın Atina’yı kızdıracak açıklamalar yapmaktan çekinmiyor. Hatta daha ileriye giderek ülkeyi tembellik ve düzenbazlıkla suçluyor. Bazı aşırı kanatlar ülkenin Euro Bölgesi’nden çıkmasını bile önermeye başladı. Bardağı taşıran son damla ise bir Alman dergisinde yayımlanan ‘el hareketi’ yapan Venüs heykeli oldu. Yunan halkı tepkisini Alman ürünlerini boykot ederek gösterdi.
İki halk arasındaki artan gerginlik, ülkeye tatile gelen Alman turist sayısının net bir şekilde düşmesiyle görüldü. Alman turistler, nereli olduklarını gösterecek simgelerden özellikle uzak durduklarını belirtiyor:
“Yunanistan’daki durum bizi endişelendiriyor. Çok fazla dikkat çekmemek için Almanya’ya özgü kıyafetleri giymekten kaçındık.
Çünkü şu anda Almanlar buralarda pek hoş karşılanmıyor. Ama Yunanlıların kendilerine de biraz eleştirel gözle bakmaları iyi olurdu.”
Fakat kriz aynı zamanda arada bağların da oluşmasını sağlıyor. Alman iş pazarı genç ve eğitimli Yunanlıları kendine çekiyor. Bir Yunanlı ile evli olan bu Alman’a göre aradaki gerginlik o kadar da büyük değil:
Goethe-Institut’e olan kayıtların arttığını gözlemledik. Yunanistan’daki Alman okulunun bu sene daha fazla Yunan öğrencisi olduğunu gördük. Bu da basında çıkan olumsuz haberlere rağmen Almanya’ya karşı Yunanlılarda oluşan genel kanının o kadar da negatif olmadığını gösteriyor.”
Fakat ilişkilerin çok narin olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Zira Almanya’nın da içinde bulunduğu Troyka, Atina’nın daha fazla kemer sıkması gerektiği yönünde baskı yapıyor. Alman yetkililer ise Yunanistan hakkında alınan kararların sadece kendilerinin imzasını taşımadığının altını çiziyor.
euronews, Neil O’Reilly:
“Angela Merkel’in Yunanistan ziyareti sokaklarda kızgınlık yarattı. Peki bu nasıl sonuçlanacak? Politika gazetecilerinden Stamatis Giannisis ile birlikteyiz. Stamatis, Angela Merkel’in Yunanistan’a geliş sebebinin kurtarma planında imtiyazlara gitmek olmadığı görülüyor. Peki Yunanlılar bu ziyaretten ne beklemeli?”
Stamatis Giannisis:
“Yunan yöneticiler sayın Merkel’in Atina’ya elinde bir hediye ile gelmediğini en başından beri net bir şekilde söyledi. Sayın Merkel Atina’ya geldi ve hala burada. Bu ziyareti ile bir anlamda Angela Merkel Yunan hükümetine, tüm çabalara ve reformlara verdiği desteği göstermeye çalıştı. Tabii ki bu ziyaretin ne siyasi ne de ekonomik bir etkisi olacak. Zira tüm bunlar Avrupa zirvesinde görüşülecek. Diğer yandan ise sayın Merkel, Yunanistan’ın reformlara devam etmesi durumunda taviz vermeye yeşil ışık yakabileceği mesajını verdi.”
euronews:
“Acaba Başbakan Samaras arka planda daha zonraki aşamalar için taviz elde etmeye çalışıyor olabilir mi?”
Stamatis Giannisis:
“Evet son aşamada bu kesin ama şu anda değil. Sayın Samaras parlamentodan geçmek zorunda. Samaras üç partili bir koalisyonun başbakanı olarak çok ağır yasal kararları geçirmek zorunda. Tedbirler gittikçe daha fazla maaş kesintilerini kapsayacak ve bu önlemlerin parlamentodan geçirilmesi çok zor olacak. Koalisyondaki milletvekillerinin bazıları tedbir yasalarından dolayı oy kullanmayacak olsa da sonunda bu önlemler geçecek.”
euronews:
“Bu ziyaret Merkel’den muhafazakar hükümete bir destek verme gibi algılanabilir. Fakat bu ziyaret koalisyonun diğer ortaklarına karşı Başbakan Samaras’ı zora sokar mı?”
Stamatis Giannisis:
“Koalisyon ve nasıl ayakta duracağı konusunda bir sorun olmadığı ve tedbir paketinin parlamentodan sorunsuz
geçirilebileceği düşünülüyor. Bununla birlikte burada çok kırılgan dengeler üzerine kurulmuş bir ittifaktan bahsediyoruz. Zaman geçtikçe ve tedbirler yerleşmeye başladıkça bu, koalisyona gittikçe daha fazla sorun olarak geri dönecek. Yine de şu anda en azından tedbir yasası parlamentoya sunulana kadar koalisyon sağlammış gibi görünüyor.”