Ban Ki-moon: "Suriye'deki şiddete acilen bir son vermeliyiz"

Ban Ki-moon: "Suriye'deki şiddete acilen bir son vermeliyiz"
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon Strasburg’da, Avrupa Konseyi’nde düzenlenen Dünya Demokrasi Forumu’ndaydı. Euronews ekibi olarak kendisiyle Suriye, İran, Mali gibi uluslararası kamuoyunun gündem başlıkları ve Birleşmiş Milletler’in ileriki süreçteki hedefleri üzerine görüştük.

Giovanni Magi, euronews:

“Arap Baharı dünya genelinde umudu arttırdı ancak demokrasiye geçiş süreci oldukça zor görünmekle birlikte yeni jeopolitik gerilimlerin doğmasına neden oluyor. Birleşmiş Milletler bu geçiş sürecine nasıl katkıda bulunabilir?”

Ban Ki-moon:

“Ben değişim rüzgarlarının esmeye devam edeceğinden eminim. Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve başka yerkerde olumlu gelişmelere tanık olduk; ancak Suriye’de süregelen şiddet korku yaratıyor. Bu nedenle bu geçiş dönemini yaşayan ülkelere destek vermemiz gerekli. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak benim önceliklerimden biri budur. Suriye’deki şiddete acilen bir son vermeliyiz.

Aradan 19 ay geçti; 20 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi ile ben, bu kilit ülkelerdeki sorunu bir an önce çözmek için görüşmelere devam edeceğiz. Bu insanlara yardım etmek bizim siyasi ve manevi sorumluluğumuzdur.”

euronews:

“Son genel kurul toplantısında bir ülkenin diğerine askeri müdahalede bulunma tehditlerine karşı olduğunuzu dile getirdiniz. İran, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki sözlü çatışmalara mı göndermede bulunuyordunuz?”

Ban Ki-moon:

“Birleşmiş Milletler’e üye ülkeleri sert siyasi retoriğin ve savaş çığırtkanlığının çok tehlikeli olduğu konusunda uyardım. Bunun kimseye bir getirisi yok. Bu sebepten ötürü onların böyle bir söylemde bulunmaktan sakınmaları konusunda ısrar ediyorum.

Bu şu anlama geliyor: Askıya alınmış her konu, diyalog ve barışçıl bir yöntemle çözülmelidir. Bu mesaj hem İran’da hem İsrail’de ilgili makamlara iletildi. İran, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin çözüm önerisine razı olmalı ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliğine girmelidir. Dünyada İran’ın nükleer konulardaki planları ile ilgili büyük endişeler var.”

euronews:

“Bir diğer uluslararası acil durum ise Mali’de, Kuzey Mali ile ilgili. Güvenlik Konseyi bu günlerde olası askeri müdahaleyi tartışıyor. Sizce müdahale, soruna çözüm olabilir mi?”

Ban Ki-moon:

“Anayasal düzene geçilmesi için baskıda bulunduk. Mali’nin kuzeyi radikal islamcıların kontrolündeydi. Bu çok endişe verici. Şeriat hukukunu uyguluyorlar. Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum. Mali’nin geçici lideri Traore Birleşmiş Milletler’den bölgeye asker yerleştirmesi talebinde bulundu. Güvenlik Konseyi’nin konu üzerinde tartıştığını biliyorum. Ancak bölgeye asker yerleştirmeden önce çok dikkatli davranmamız gerek.

Mali dahil olmak üzere tüm bu meselelerin barışçıl yollarla çözülmesi konusunda ısrar ediyorum. Sahel Bölgesi ülkeleri siyasi istikrarsızlık, güvenlik eksikliği ve insani konularda çeşitli krizlerden muzdaripler. Birleşmiş Milletler, bölgeye acilen insani yardım ulaşması amacıyla insani yardım kuruluşlarını harekete geçirdi. Sahel Bölgesi’ne özel elçi göndereceğim. Güvenlik Konseyi’ne önerdiğim özel elçi, bölgede kilit önem taşıyan iş ortaklarımızla birlikte çalışacak.”

euronews:

“Son genel kurul toplantısında “Büyüyen işsizlik, eşitsizlik ve hoşgörüsüzlüğün hakim olduğu bir felaket dönemi yaşıyoruz. Birleşmiş Milletler’in bu konulara hakim olması gerek” dediniz. Bu nasıl olacak?”

Ban Ki-moon:

“Dünya liderlerine güçlü bir sinyal gönderdim: İstikrarsızlık, eşitsizlik, adaletsizlik ve hoşgörüsüzlük devrinde yaşıyoruz. Bu konuların üzerine düşünmemiz gerek. Özellikle dünyada ekonomik durumun çok zor bir yola sürüklendiği bir dönemde bu konular dünya liderlerinin ortak sorumluluk alanına giriyor.

Bir peygamberin eleştirildiği ve hakarete uğradığı bu videoyu kınadım. Herkesin konuşma ve ifade özgürlüğü vardır. Ancak bu, kimsenin ifade özgürlüğünü sömürerek kin ve öfke yaratmaya hakkı olduğu anlamına gelmez. Aynı zamanda şiddet hiçbir koşul altında meşru değildir. Bu nedenle her şey, karşılıklı anlaşma ve diğerlerinin değerleri ve inançlarına saygı çerçevesinde çözülmelidir. Bu nedenle Birleşmiş Milletler, Medeniyetler İttifakı projesine daha fazla odaklanacaktır.”

euronews:

“Birleşmiş Milletler’in günümüzdeki yapısının ulusların bir arada yaşaması konusunu ele almakta etkili olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa örgütün reforma mı ihtiyacı var?”

Ban Ki-moon:

“Birleşmiş Milletler, kurumsal reformlar ve yönetim türünü değiştirmek yoluyla, düzenli olarak değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışmıştır. Ancak, sorunun kaynağı kurumsal yapı değil, siyasi irade; yani siyasi iradenin olmaması. Eğer siyasi açıdan güçlü bir irade söz konusu olsa, liderler somut ve kararlı bir irade gösterirse, kurumların zafiyetini çözebiliriz.

Güvenlik Konseyi reformu, üye ülkeler tarafından uzun süre tartışıldı ve Ekonomik ve Sosyal Konsey reforma gitti. Birleşmiş Milletler’in uluslararası kamuoyunun beklentilerine daha şeffaf ve açık bir şekilde karşılık verebilmesi için Birleşmiş Milletler’in yönetim değişimi konusu bir öncelik oldu. Bu benim taahhütümdür.”

Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İnisiyatifi:

http://www.unaoc.org/?lang=fr

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası

BM'de konuşan Batılı doktorlardan Gazze yorumu: İsrail, Refah'ı işgal ederse kıyamet gibi olur

BM insan hakları yetkilisi Katzarova: Navalny'nin ölümünden Moskova sorumlu