Suriye'de sona yaklaşılıyor mu?

Suriye'de sona yaklaşılıyor mu?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Özgür Suriye Ordusu artık zafere çok yakın. Beşar Esad rejimine kayıtsız destek veren ülkelerden Rusya’da bile bu durum kabul görmeye başladı. Her ne kadar Rus Dışişleri Bakanlığı yalanlasa da Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov’un
‘Suriye yönetiminin giderek kontrolü kaybettiğini’ belirten açıklaması gündeme bomba gibi düştü.

Ülkede ise son günlerde çatışmalar artarken, silah sesleri başkent Şam’dan da net bir şekilde duyulmaya başladı. Ayrıca Suriyeli muhaliflerin şehrin doğudan güney batıya uzanan kısmını kuşatmayı başardıkları da gelen haberler arasında. Esad rejimi ise muhaliflere savaş jetleri ve helikopterleri ile saldırmaya devam ediyor.

Muhaliflerin gönderdiği görüntülerde Mezze’de bulunan askeri havaalanından Deir El Zor’a roketlerle saldırıldığı görülüyor.

Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri Esad yönetimini Sovyet yapımı SCUD füzeleri kullanmakla suçluyor. Şam ise bu suçlamaları reddediyor.

Fakat Şam yakınlarında çekilen 12 Aralık tarihli görüntüler Suriye ordusunun yerleşim bölgelerinde yangın bombaları kullandığını gösteriyor. Yaptığı incelemelerin ardından İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu iddiaları teyid etti.

Bulunan parçalar, 48 parçaya ayrılarak bir futbol sahası büyüklüğündeki bir alana tesir edebilen Rus yapımı bir bomba türü olduğunu işaret ediyor. Bombalarda genelde Napalm, termit ya da beyaz fosfor gibi yanıcı maddeler bulunuyor. Dünyada yangın bombaları 106 ülkede yasaklanmış durumda.

Muhalifler ise rejim karargahlarını hedef alıyor. Örneğin 13 Aralık’ta Katana’da aralarında çocukların da bulunduğu bir aracın infilak etmesi sonucu 16 kişi hayatını kaybetti. Şam’a 25 kilometre uzaklıktaki şehirde Esad rejimine bağlı birçok askeri üs bulunuyor. Muhaliflerin saldırlarındaki diğer bir hedef de devlete bağlı güvenlik binaları. Muhalif güçlerle Esad rejimine bağlı güçler arasında sınır olarak görülen İçişleri Bakanlığı’nın da bulunduğu bölgede, 12 Aralık’ta bir araca yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda onlarca kişi hayatını kaybetti.

Bir önceki gün ise Suriye Devlet Televizyonu Esad’ı Şam bölgesindeki camilerde çalışan eğitmenlerle görüşmesini yayınlamıştı. Beşar Esad, verdiği son demeçlerden birinde ne olursa olsun Suriye’den ayrılmayacağını dile getiriyordu:

“Ben bir kukla değilim. Beni Batı’ya gideyim diye, Batı ya da başka bir ülke üretmedi. Ben Suriyeliyim, Suriye’de doğdum ve Suriye’de yaşayıp Suriye’de öleceğim.”

Beşar Esad’ın bu inadından dolayı mart 2011’den beri hayatını kaybedenlerin sayısı 42 bine ulaştı.

Sıcak konuyu, ABC’den Christiane Amanpour ile konuştuk. Esed, sonuna kadar savaşacağını söylüyor. Onun, bu çatışmayı kanlı bir şekilde bitirebileceğini düşünüyor musunuz?

Christiane Amanpour:
“Bakın, savaşmaktan başka birşey yapacağına yönelik bir belirti yok. Muhalefetle görüşmek, uluslararası toplumun istediklerini yapmak gibi siyasi çözüm önerileri kendisine yapıldı. Yani görünen o ki, savaşmaya devam edecek ve sonunda da kimse onun hayatta kalacağına inanmıyor. Onun şu anda son ayakları üzerinde durduğunu görterecek belirtiler de ortada yok. Aralarında Amerikalıların da bulunduğu görüştüğüm birçok resmi ağız, rejimin yakın bir zamanda parçalanacağına dair bir işaret görmediklerini söylüyor. Fakat bu sonunda gerçekleşecek.”

euronews: Batılı güçler, buna hazırlanıyor mu? Onlar, siyasi ve askeri olarak nasıl hareket etmeyi düşüyor olabilir? Ortada büyük bir potansiyel boşluk var.”

Christiane Amanpour:
“Bence Batı ve uluslararası toplum bunu bir kenara bıraktı. Kimsenin karışmadığı bir durum sözkonusu. İsyancı grupların her türlüsü tarafından doldurulabilecek bir boşluk var. Fakat özellikle de onlardan çoğu cihad grupları. Onlardan Al Nousra Amerika tarafından geçtiğimiz hafta terörist grup olarak ilan edildi. Şu anda gördüğümüz bu. Çünkü ortada uluslararası bir müdahale yok. Bu insanlar geldi ve ihtiyaç olunan bu boşluğu doldurdu. Onlar disiplinli ve bir hedefleri var. Profesyonel savaşçılar ve bölgenin farklı yerlerinden gelen Araplar. Irak’taki El Kaide ile ciddi bağlantıları var. Bu çok tehlikeli bir gelişme. Bu, oldu çünkü ortada başka bir müdahale söz konusu değil. Onlar, isyancıları güçlendirmek için geldi. Esed düştükten sonra bu konu nasıl çözülecek, bu çok büyük bir soru olacak.”

euronews:
“Bölge için tehlikeler ne peki? Sadece Suriye ve ülkede acı çeken insanlar değil, bütün bölgede neler olabilir?

Christiane Amanpour: :
“Gerçek sorun, Amerika Birleşik Devletleri ve Batı bu oyuna tam giremedi. Diğer bir deyişle, onların alanda savaşan kişilerle gerçek bir bağlantıları yok. Suriye Muhalif Güçleri Ulusal Konseyi ile nelerin olacağını göreceğiz. Biliyorsunuz, onlar bir araya gelmeye çalışıyor; fakat sahada yaşananları gerçekten de etkileyecebilecekler mi? Bence bu en tehlikeli gelişme. Suriye’de Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’ın daha az etkili olması, cihatçılar, salafiler ve teröristlerin daha fazla etkili olması anlamına geliyor.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

BM: Sudan'ın El Faşir şehrinde 800 bin sivil 'acil ve aşırı tehlike' altında

Myanmar ordusu Myawaddy'nin kontrolünü kaybetti, binlerce kişi Tayland sınırına akın ediyor

Myanmar'da cunta, kimlik dahi vermediği Müslümanları zorla orduya alıp savaştırıyor