Avrupa'da oyuncakların güvenilirliği nasıl kontrol ediliyor?

Avrupa'da oyuncakların güvenilirliği nasıl kontrol ediliyor?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Dünyada her yıl 3 milyarın üzerinde oyuncak üretilip piyasaya sürülüyor. Ancak Avrupa’da güvenlik testlerinden geçemeyenlere, örneğin kimyasal içerik üst sınırı olan % 0,1 oranını aşanlara mağazalarda rastlamak mümkün değil. Oyuncakların güvenli olup olmadığı nasıl kontrol ediliyor? Bu konuda tüketicilerin hakları neler? Right On’un bu bölümünde yetkililerin kontrol sistemini titizlikle yürüttüğü Finlandiya’dan örnekleri ekranlara getiriyoruz.

Finlandiya, tehlikeli oyuncaklar konusundaki bildirilerin en yoğun olduğu Avrupa ülkelerinden biri. Oyuncak ya da diğer ürünlerde tehlike yaratan kusurlar Avrupa Komisyonu’nun Rapex adıyla anılan acil alarm sistemine bildiriliyor. Bu yıl Finlandiya Kimyasal ve Güvenlik Ajansı Tukes,
adlı denetim kurumundan Finlandiyalı yetkililer 5 oyuncağı güvenlik standartlarına uymadığı gerekçesiyle piyasadan çekti. Tukes uzmanlarından Anna Pukander, elindeki bir oyuncak örneğinden yola çıkarak bazı oyuncakların toplatılmasının nedenlerine değiniyor: “Örneğin bu domuzcuğun gözleri yerinden çıkabiliyor ve çok fazla miktarda, %40 oranında ftalat içeriyor. Gözler yerinden çıkarsa boğulmaya yol açabilir. Ayrıca ftalat üreme sistemi için oldukça tehlikeli bir zehir.”

Plastiği yumuşatmakta kullanılan bir kimyasal olan ftalat, tüylü oyuncak ayılarda da yüksek miktarda bulunuyor. Küçük parçalarında zehirli maddeler bulunan tahta arabalar, lazerli ok ve yay gibi bazı oyuncaklar da sıklıkla ihbar edilen ürünler arasında. Pukander, bu ürünleri kontrol etmek için nasıl bir yöntem uyguladıklarını açıklıyor: “Gümrük laboratuvarı ve yetkilileriyle sıkı bir işbirliği içindeyiz. Bu şekilde piyasadaki tehlikeli oyuncakları tespit etmeye yarayan bir sistem kurduk.”

Tukes, ürünleri piyasadan çekmekle sorumluyken, Gümrük Laboratuvarı ise ürünlerin raflara ulaşmasını engelliyor. Her yıl 600 ila 800 oyuncak örneği teste tabi tutuluyor. Piyasaya sürülmesi uygun görülmeyen ürünler ya üretici firmaya geri gönderiliyor ya da imha ediliyor. Laboratuvar müdürü Janne Nieminen, çalışma metotlarını anlatıyor: “Bütün ihraç mallarını test edemiyoruz. Bu nedenle belirli bir yüzdeyi ayırıyoruz, ancak nerede hata olduğunu biliyoruz. Bu yıl yaklaşık 700 ürünü kontrol ettik ve içlerinden %10’unu reddettik. Temel sebepler kimyasal ya da mekanik uyumsuzluktu.”

Oyuncaklardaki temel sorunlar her zaman kimyasallara ya da parçalara bağlı olmayabiliyor. Yanlış etiketleme de bir oyuncağın piyasaya sürülmemesinin bir diğer nedeni. Müşteriler aldıkları ürünle ilgili doğru bilgilendirilme hakkına sahip. İlk bakılması gereken ise ürünün üzerinde CE logosuyla belirtilen Avrupa güvenlik, sağlık ve çevre standartlarına uyum etiketi. Finlandiya Tüketici Merkezi’nin avukatı olan Fabien Fedy, CE etiketinin güven verici olduğundan ancak kimi zaman yanlış kullanılabildiğinden söz ediyor: “Ürünlerin sahte olma ihtimali var ya da CE etiketinin yanlış kullanılması mümkün. Bu tabii ki kontrolü yapan kurumların sorumluluğunda ancak oyuncakları satan dükkanlar da sorumlu. Bazı istisnalar var, ama CE etiketi oması ürünün Avrupa Birliği kuralları açısından güvenli olduğunun bir göstergesi.”

Bu karmaşık etiket ve semboller içinde “0-3” uyarısı kuşkusuz en önemlilerinden biri. Bu, ürünün 3 yaş üstü çocuklar için uygun olduğunu, daha küçükler için ise tehlikeki olabileceğini gösteren ve yapılması mecburi bir uyarı. Olası zararın türüne dair bir uyarı işaretinin olması da zorunlu. Bir oyuncak dükkanı sahibi olan Paola Radyman, kuşku duyulan ürünlerin geri iadesini şu sözlerle destekliyor: “Bazı ürünler doğru şekilde kullanılmıyor. Ürünle ilgili bir sorun varsa bunu ürünü aldığımız yere bildiriyoruz. Bence bu önemli, çünkü üreticiler de bazı ürünlerinin standartlara uymadığını ancak bu şekilde öğrenebilir.

Bazı ürünlerin oyuncak kategorisinde değerlendirilmeleri konusunda halen belirisizlikler var. Avrupa Birliği’nin oyuncak güvenliğini konu alan yönetmeliğine göre ürünün oyuncak olarak tanımlanması için oyun amaçlı olması yeterli değil. Bir dükkanda rastladığımız Noel süslerinde, yetişkinlere yönelik kimi koleksiyon ürünlerinde olduğu gibi, CE etiketinin olmadığını görüyoruz. Fabien Fedy, bu üürnlerin üzerinde en azından çocuklar için uygun olmadığına dair bir ifade yazılması gerektiğini hatırlatıyor.

Peki bir oyuncak satın aldığınızda ve beklentilerinizi ne yapabilirsiniz? Ürünü satan dükkana ya da kontrol eden kuruma başvurmak bu sorunun yanıtlarından biri. Avrupa Tüketici Merkezi bu konuda farklı vakaları birbirinden ayırıyor. Fedy, ürün kusurluysa tüketicinin 2 yıl içinde ürünü geri iade edebileceğini hatırlatarak diğer koşulları şu sözlerle açıklıyor: “Eğer tüketici üründen memnun kalmazsa ve ürünü internet üzerinden satın almışsa belirli bir dondurma süresi var. Bu, sözleşmeden çekilmek için en az 7 güne tekabül ediyor. Herhangi bir sebep göstermesi gerekmiyor, sadece ürünü geri iade edip parasını geri alabilir. Küçük bir dükkandan oyuncak satın aldığınızda geri iade hakkınız yok. Dondurma süresi diye birşey de yok.”

Finlandiya’dan satın aldığımız oyuncak kaplan Fransa’ya gönderilecek bir hediyeydi. Güvenlik kontrolünü, bazı üreticilerin ve ithalatçıların yapacağı şekjilde, yetkili bir kurumla yapmak istedik. Üreticiler ürünlerinin güvenliğinden sorumlu olsa da bazı durumlarda oyuncağın üçüncü bir makam tarafından kontrol edilmemesini tercih edebiliyor.

Oyuncak ayı, dikiş testinden başarıyla geçiyor. Sonraki etapta, yanması halinde alev alma hızını tespit etmek için yanma testine tabi tutuluyor. Şayet ürün hızlı alev alıyorsa çocuğun ciddi şekilde yaralanmasına yol açabilir. Testleri yürüten Laurence Wachenheim, hangi kritere baktıklarını anlatıyor: “Alevin yayılma hızıyla etkilenen bölge saniyede 30 milimetreden az. Bu ürünün yanma standartlarıyla uyumlu olduğunu gösteriyor.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa seçimlerinde gençler değişimden yana

İnternette özel hayat ve kişisel verilerin korunması

Mutlu bir tüketici olun