İspanya: Rüşvet skandalı siyasi bir krize dönüşüyor

İspanya: Rüşvet skandalı siyasi bir krize dönüşüyor
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İspanyolların yüzde 26’sı iş bulamıyor. Bu baskıyla yaşamak zorunda olan milyonlarca kişi iktidar partisinde patlak veren ve Başbakan Mariano Rajoy’un da adının karıştığı yolsuzluk skandalını öfkeyle takip ediyor.

News+, İspanya’daki siyasi krizi mercek altına alıyor. Önce gelin son haftalardaki gelişmelere bir göz atalım ardından da politika uzmanımızla durum değerlendirmesi yapalım.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy görev süresinin en zorlu günlerini geçiriyor. Bir yıl önce iktidara gelen muhafazakar Halkçı Parti’nin lideri, eşi benzeri görülmemiş bir güven krizi ile karşı karşıya.

Yolsuzluk yapmakla suçlanan Rajoy, dürüst ve şeffaf bir politikacı olduğunu kanıtlamak için geçen cumartesi kameraların karşısındaydı. Fakat yaptığı konuşmaya gazeteciler davet edilmemişti:

“Sadece iki kelimeye ihtiyacım var: Bu yanlış. Ne ‘kara para’ aldım, ne de verdim. Bu partide ya da başka bir yerde bu asla olmadı. Asla. Tekrar ediyorum: Bu yanlış.”

Mali kriz boyunduruğundaki İspanya’da ‘Barcenas’ adlı bu skandal 18 Ocak’ta patlak verdi. Ülkenin en önemli gazetelerinden
El Mundo ulaştığı belgeleri manşetten yayınladı. Gazeteye göre Halk Partisi’nin eski haznedarı Luis Barcenas içlerinde 5 ila 15 bin Euro bulunan özel şirketlerden gelen zarfları neredeyse yirmi yıl boyunca partinin önde gelen isimlerine dağıttı. El Mundo, bu zarflardan hiçbirinin Mariano Rajoy’a gönderilmediğinin altını çiziyordu.

Fakat ülkenin diğer bir basın devi El Pais daha da ileri giderek elle yazılmış faturalara ulaştı. Geçtiğimiz perşembe günkü sayısında Mariano Rajoy’un 1997’den 2008’e kadarlık bir dönemde her yıl 25 bin 200 Euro aldığını kanıtlayan faturaları ve belgeleri yayınladı.

Ana muhalefetteki solcular bu duruma tepki vermekte gecikmedi. Sosyalist Parti lideri Alfredo Rubalcaba bu durumun derhal düzeltilmesi için başkanı istifa etmeye çağırdı:

“Ondan hükümet başkanlığından ayrılmasını ve ülkenin ihtiyacı olan istikrarı ve güveni yeniden sağlayacak bir başkana yerini
bırakmasını istiyoruz.”

Kemer sıkma politikaları ve dev işsizlik oranı altında adeta ezilen İspanyollar için yaşananlar bardağı taşıran son damla oldu.

Rajoy’un gelir bildirmini kamuoyuna açıklayacağı haberi bile halkı yatıştırmaya yetmedi:
“Gelir vergisini açıklaması yeterli değil. Çünkü burada beyan edilmemiş bir para söz konusu. Yapmamız gereken ondan istifa etmesini istemek. Çünkü kamuda görev alan kimseler bizlere örnek olmalı. Oysa onlar bunun tam tersini yapıyor.”

İspanya’da yolsuzluk skandalları son dönemlerde arka arkaya patlak vermeye başladı. Geçtiğimiz sene İspanya kralının damadı Inaki Urdangarin’in adı da bir yolsuzluk skandalına karıştı. Kamu kaynaklarını suistimal etmekle” suçlanan Palma Dükü’nün yaklaşık 6 milyon Euro’luk bir yolsuzluğa karıştığı iddia ediliyor. Urdangarin 23 Ocak’ta hakim karşısına çıkacak.

Beatriz Beiras, euronews:
“Şimdi Madrid’e uzanıyoruz. Madrid Bağımsız Siyasal Bilgiler Üniversitesi profesörlerinden Fernando Vallespin ile birlikteyiz.
Fernando, aynı zamanda El Pais gazetesiyle de ortaklaşa çalışıyorsunuz. Ana muhalefet lideri Sosyalist Alfredo Perez Rubalcaba, Mariano Rajoy’dan istifa etmesini ve hükümet başkanlığını başka bir isme devretmesini istedi. Bu isteğe katılıyor musunuz? Yoksa Halk Partisi’nin mecliste çoğunluğu elinde tutması Rajoy’u kurtarmaya yeter mi?”

Fernando Vallespin:
“Halk Partisi’nin meclisteki çoğunluğunun şu anda Mariano Rajoy’u kurtaracağını sanmıyorum. Ama diğer yandan da bu istifa çağrısı biraz aceleye getirildi. Bence suçu kanıtlanana kadar beklemek gerekli. Rajoy tüm suçlamaları sert bir şekilde reddetti. Ayrıca Rajoy parti üyelerine yöneltilenleri de kabul etmedi. Partiye yönelik bu suçlamalar onu da bataklığa sürükleyebilir. Çünkü şu anda basın tarafından ortaya çıkarılan birçok şeyin doğru olduğu kanıtlandı. Bu da Rajoy’un durumunu gerçekten karmaşık kılıyor.”

euronews:
“El Pais’in ortaya çıkardığı Halk Partisi yönetimine verilen rüşvet mali krizin tam ortasında, milyonlarca İspanyol’un işsiz olduğu ve kralın damadı Inaki Undangarin’in yolsuzlukla suçlandığı bir dönemde ortaya çıktı. İspanya’daki bu kurumsal kriz krallığı da etkiler mi?”

Fernando Vallespin:
“Bence İspanya’da çok büyük bir kurumsal kriz yaşandığı şüphe götürmez bir gerçek. Ayrıca mali kriz bunun başlamasına ve hızlanmasına neden oldu. İspanya’da birkaç yıldır işsizlik artışı frenlenemiyor. Bazı sektörlerdeki durum dayanılmaz bir hal aldı. Diğer yandan siyasi partiler gibi kurumlara olan güven çok acı bir şekilde azaldı. Yani bu yolsuzluk olayları da skandallar
yüzünden ortaya çıkan gergin ortamdan çok daha büyük olan halihazırdaki kızgınlık ortamına eklendi. Öte yandan dile getirdiğiniz Urdangarin davası çok önemli bir olay. Bence yolsuzluk konusunda İspanya, Urdangarin davasından önce ve sonra olmak üzere ikiye bölündü. Ve bundan böyle bu tip olaylara karşı hiç hoşgörülü olunmayacak. Bence şu andaki sağduyu ortamı İskandinav ülkelerindeki siyasi ahlak konusundaki sağduyu kadar gelişmiş durumda. Bu da Halk Partisi için çok büyük bir sorun. Çünkü gerçek bir ceza verilmediği sürece halk böyle bir olayın bir daha yaşanmasını kaldırmayacak. İnsanlar artık bir açıklama bekliyor.”

euronews
“Son olarak, Franco rejiminin ardından başlayan tarihi geçiş sürecinin sona erdiğini söylemek mümkün mü?”

Fernando Vallespin:
“Evet kesinlikle. Bu dönemin sonuna geldik. İspanyol demokrasisi kendini yeniden yaratmak zorunda. Katalonya gibi birçok hedef anayasanın değiştirilmesini ön görüyor. Anayasal antlaşmamız 30 yıldan fazla sürdü. Bence genç İspanyol demokrasisi için yeni bir anayasal antlaşma üzerinde karar verme, yeni bir temel atma zamanı geldi.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İspanya: 14 katlı binada çıkan yangında 4 kişi hayatını kaybetti

Eski Brezilyalı yıldız futbolcu Daniel Alves'e tecavüz suçundan 4 buçuk yıl hapis cezası

İspanya'da doğum oranı, kayıtların başladığı 1941'den bu yana en düşük seviyesine geriledi