Kuzey Kore savaşa mı giriyor?

Kuzey Kore savaşa mı giriyor?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Kuzey Kore, roket ve füzelerinin muharebeye hazır hale getirildiğini açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden ikinci bir hamle daha yaptı. Pyongang yönetimi, Güney Kore ile askeri telefon hattını kestiğini duyurdu. Kuzey Kore devlet televizyonu gün boyunca Devlet Başkanı Kim Jong-un’un askeri tesislerdeki incelemelerini yayınlıyor. Ayrıca yayınlarda Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler’i hedef alan açıklamalar yapılırken; provokosyonların devam etmesi durumunda nükleer savaşın kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.

Gelişmeleri yakından takip eden Kuzey Koreliler herhangi bir savaş durumunda herşeye hazırlıklı olduklarını söylüyor: “Nasıl olur da insan görünümlü Yankee kurtları bizim liderimizin haysiyetine hakaret eder? Ordumuz ve halk herşeye hazılıklı. Saygıdeğer başkomutanımız Kim Jong-un bize emir verirse Amerikan güçlerininin üslerini yok etmeye ve Yankeeleri yeryüzünden silmeye hazırız.”

Şimdilik Kuzey Kore’nin orta menzilli füzeleri Amerika’nın Japonya ve Güney Kore’deki üslerini vurma kapasitesine sahip. Ancak Pentagon, 2017’ye kadar Alaska’ya 14 füzesavar yerleştirmeyi planlıyor.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ventrell, her ihtimalin göz önünde bulundurulduğunu söylüyor: “ABD, Kuzey Kore’ye karşı kendisini ve müttefiklerini koruma kapasitesine sahip. Güney Kore ve Japonya’nın savunmasında kararlıyız.”

Savaş seslerinin yükseldiği bu dönemde Cheonan krizin üçüncü yıldönümü geride kaldı. 26 Mart 2010’da Güney Kore donanmasına ait Cheonan korvet tipi savaş gemisi, Sarıdeniz’de battı; 46 kişi hayatını kaybetti. Olaydan Kuzey Kore sorumlu tutuldu; ancak Pyongang, konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye, Kuzey Kore’yi uyardı: “Kuzey Kore nükleer silahlarını, füzelerini bırakmalı. Provokasyonlarına da bir son verip uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olmalı. Kuzeyin hayatta kalmasının tek yolu bu.”

İki ülke arasındaki tansiyon Kuzey Kore’nin 12 Şubat’ta yaptığı nükleer denemeden sonra iyice yükseldi. BM, bu hamle üzerinde Kuzey Kore’ye yönelik ambargolarını artırma kararı aldı.

Savaş, tehdit, provokasyon, devam eden nükleer testler… Kuzey Kore’nin totaliter rejimi kapısını dünyaya kapalı tutmaya devam ediyor. Tansiyonu yükselten son açıklamalar ne kadar ciddiye alınmalı? Revue Dergisi’nden Juliette Morillot ile gelişmeleri konuştuk.

euronews:
“Çalıştığınız Revue Dergisi son sayısında Kuzey Kore ve İran’ın nükleer dosyalarını kapağına taşıdı. Siz de Kore konusunda uzmansınız ve orada yaşıyorsunuz. Kuzey Kore, özellikle Amerika ve Güney Kore’nin ortak askeri tatbikatından sonra tehditlerine devam ediyor. Doğrudan Amerika Birleşik Devletleri’ni hedef gösteriyor. Bu yeni bir olay mı? “

Juliette Morillot, Gazeteci:
“Evet, gerçekten de bu yeni. Kuzeyin provokasyonlarına ve sonrasındaki yatıştırma aşamalarına şahit olduk. Yarımadanın nükleer silahlardan arındırılması için müzakere masasına dönme girişimi genel olarak kabul edilmektedir. Ama burada gerçekten de gerginliği artıracak kışkırtmaları görebiliriz. Çünkü yeni bir lider var. Aslında bölgedeki bütün liderler yeni. Çin’de yeni bir ekip var. Güney Kore Devlet Başkanı yeni. Keza Japonya Başbakanı da yeni göreve geldi. Kim Jong-un için bir izlenim bırakmak önemli. Gerginlik bir adım daha ileri gitti. Çünkü o medyayı kullanmasını çok iyi biliyor. Kimin patron olduğunu göstermeye ihtiyacı var. O, son zamanlarda oldukça ileri gitti. Bir çarpışma önlenebilecek mi bunu göreceğiz.”

euronews:
“Kuzey Kore, uluslararası arenadan izole edildi. Ekonomik müttefiki Çin bile sesini çıkarmaya başladı. Kim Jong-un rejimi ne kazanmayı planlıyor?”

Juliette Morillot, Gazeteci:
“Çin için Kuzey Kore oldukça çalkantılı bir müttefik. Bu durum aşırı rahatsızlığa yol açıyor. Çünkü Çin, uluslararası toplum ile uyum içinde olmayı istiyor; ancak diğer yandan tarihi müttefiki Kuzey Kore’yi de kaybetmek istemiyor. Şu noktada Kuzey Kore, kendisinin ne yapması gerektiği konusunda Çin’in akıl vermesine izin vermeyecektir. Bence Çin, olaya müdahale edebilir ve belki Kim’i yatıştırır ancak; Pyongang’a ne yapması gerektiğini söyleyemez.”

euronews:
“Bu provokasyonların Kim Jong-un’a ne faydası var?”

Juliette Morillot, Gazeteci:
“İki amaç var. Biri Kuzey Kore’nin iç meselesi bakımından önemli. Söylemek istediğim Kim Jong-il bir yıl önce öldü. Yeni genç lider Kim Jong-un gücünü yerleştirmek zorunda. Ortak bir proje etrafında insanları birleştirmeli. Bu durumda Amerikan emperyalizmine karşı bir söylem geliştiriyor. Bu noktada dünyayı kaygılandıran Kim, çok akıllı bir şekilde bölgesel statükoyu kullanıyor. Amerika Birleşik Devletleti ile iki taraflı bir diyalog istiyor. Statükodan bahsederken söylemek istediğim, kimse iki Kore’nin birleşmesi konusuyla gerçekten ilgilenmiyor. Güneyin önünde Almanya örneği var. Hayat standartlarının düşmesini istemiyor. Çin de kapısında nükleer güce sahip demokratik birleşmiş bir Kore’yi arzu etmez. Japonya da kendisine karşı olan bir Kore’yi istemez. Amerika için ise şunu unutmamak gerekir, Çin askeri anlamda güçleniyor, yani Amerika da şu anda hedefte olan ileri karakolunu kaybetmek istemez. Okinawa, Guam ve Güney Kore’deki üslerden bahsediyorum. Yani Kim Jong-un, uluslararası oyunun kurallarına göre bütün bu argümanları kullanıyor.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kim Jong Un, orduya savaş hazırlıklarını artırma talimatı verdi

Putin, Kuzey Kore lideri Kim’e Rus üretimi araba hediye etti

Kuzey Kore su altı nükleer silah sistemi denediğini duyurdu