Alman opera bestecisi Richard Wagner’ın üç perdelik eseri Lohengrin operası New York’taki Metropolitan Opera’da (MET) büyük bir başarıya imza atıyor. Karizmatik Alman tenor Jonas Kaufmann bu başarının en büyük mimarlarından.
Wagner’ın bu en hüzünlü eseri, Aziz Graal efsanesinden esinleniyor. Dini, ahlaki ve felsefi konuları başarıyla harmanlayan eser, içinden çıkılmaz esrarengiz bir hikaye anlatıyor.
Bize masum ve temiz kalpli bir kahraman Parsifal’den bahsediyor. Parsifal hikayenin sonunda ise Kuğulu şövalyeye dönüşüyor.
Jonas Kaufmann:
“Bu masalsı eserin derinliklerine dalarsanız tutuşabilirsiniz. Bu eşi benzeri olmayan çok şaşırtıcı bir şey. Aklın sınırlarını zorlayan bir yolculuk, esrar dolu bir deneyim.”
Son iki gösterimde orkestranın başındaki Asher Fisch, Wagner’ı yönetmeyi yoga yapmaya benzetiyor. Ona göre her şey kendi kontrolünü kaybetmemekte bulunuyor:
“Parsifal’de sakinlikten kaynağını alan eserin iç ritmini kabul etmeniz gerekli. Yani bu, kan basıncınızı ve kalp atışlarınızı düşürmeyi deneyerek müziğin doğru dilde konuşmasını sağlamak gibi çok zorlu bir süreçten geçmek demek.”
Jonas Kaufmann:
“Bu çok felsefi bir deneyim. Ve sizi insanlığın yıkılışı ve insanın başkaları için sadece merhamet ve acıma duygusu hisseden bir deliyi takip ettiğinde neler olabileceği hakkında düşünmeye itiyor. Onu takip etmemiz durumunda her yerde barış olacağını ve savaşların sonlanacağını gösteriyor.”
“Birçok kişi bana bu operanın neden Hristiyan olduğunuzu yeniden anlamayı sağladığını söyledi. Onlar gösterim sırasında etraflarındaki kişilere dönüp: ‘Bunu çok kıskandım, ben de sizin gibi Hristiyan olmak istiyorum’ dedi.”
Asher Fisch:
“Wagner hiç dindar biri değildi. Hayatının son dönemlerinde kendisini tamamıyla dini bir esere vermesi oldukça çarpıcı. Hayatının sonunda dindar biri haline geldiğine inanmam da mümkün değil. O her şeyi eleştiren biriydi. Bence dini bir ortam oluşturulması için dinin geleneksel anlamda kullanmasının altında da eleştirel bir bakış açısı yatıyor”.
Jonas Kaufmann:
“Bir ya da belki de iki saat sonra herkes direnmeyi bırakıp, gerçekten konsantre olmaya ve dinlemeye başlıyor. Bu eserde Wagner’ın müziği onları kendisine çekiyor. Bunun için zaman gerekiyor. Ama gerçekleştiğinde ortaya unutamayacağınız, benzersiz bir şey çıkıyor. “
Tenor Jonas Kaufmann ve orkestra şefi Asher Fisch ile yaptığımız görüşmenin geri kalan kısmını izlemek için lütfen alttaki bağlantıya tıklayın.
Jonas Kaufmann, Asher Fisch: interview extras