Azerbaycan tarihi Gence'de yatıyor

Azerbaycan tarihi Gence'de yatıyor
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Azerbaycan’ın en önemli şairlerinden 12. yy’da yaşamış Nizami’nin şehri Gence. Şiirleriyle Wiliam Sheakspare’e ilham kaynağı olan şairin izlerine, kendi vatanında her sokakta rastlamak mümkün.

Şiirin altın kelimeleri Genceli şehir sakinlerine hayatı anlatıyor.Burası Azerbaycan’ın en büyük ikinci şehri. Ülkenin kuzeybatısında yer alan şehir, 12 yy’da yaşayan şair Nizami’nin vatanı.

Nizami’nin mezarı 16OO’lü yılların başında keşfediliyor ve o günden bu yana şiir meraklısı ziyaretçilerini ağırlıyor. Burası şehirde Nizami adına dikilen üçüncü mozole.

Gulnara Ismayilova, Nizami mozolesi yöneticisi:
“Herkes Nizami’yi tanır. Orta mektep şairinden tutun da din adamına ve iş adamına kadar ondan beslenir. Nizami türbesi Gence’nin tarihi kanıtıdır. Gence’ye gelen öncelikle Nizami’yi ziyaret eder.”

Ziyaretçiler büyük alimin mezarına çiçekler bırakırken, onun matematik, astronomi ve astroloji gibi birçok disiplini içine alan engin bilgisinden de nasibine düşeni almayı ihmal etmiyor. Yerel bir ortaokulda görev yapan Saadaf öğretmen, hayat dersi için çocuklarını Nizami’ye getirmeyi tercih ediyor:
“Nizami bir şiirinde öz oğluna nasihat ederek tüm gençlere hitap eder. Onları terbiyeli olmaya, halkına, ailesine bağlı olmaya yani ilimli olmaya çağırır. Ne kabiliyeti varsa onu mükemmel bir şekilde öğretmeyi öğütler.”

Şiirlerinin çoğunu Farsça yazan Nizami, romantik Fars edebiyatında en önemli epik şair olarak bilinir. Büyük aşk hikayesi Leyla ile Mecnun’u ilk kez mesnevi olarak yazan şair, beyitleriyle Doğu ve Batı’da birçok aşk hikayesine de ilham kaynağı olmuştur.

Gence kenti günümüzde birçok şair ve yazara ev sahipliği yapıyor ve Azerbaycan’ın akademik ve edebi merkezi olarak anılıyor. Sahib İbrahimli, 40 yıldır hem şair hem de akademisyen olarak hayatını Gence’de sürdürüyor:
“Azerbaycan çok şanlı bir tarihe sahiptir. Zengin bir kahraman tarihi vardır. Bu tarih beni meraklandırır ve düşündürür. Ben de bu nedenle bu tarihi araştırıp gençlere öğretmek, sevdirmek istedim. Bizim geçtiğimiz keşmekeş yolu bilsinler istedim. Böylece şanlı tarihimizi öğrenmelerini amaçladım.”

Sanat ifadesini sadece kelimelerde bulmuyor. Aftandil Usta kelimeler yerine kibritleri kullanıyor:
“Bu eser sadece kibrit ve kibrit kutularından oluşuyor. Başka hiçbir şey kullanmadım.”

Çalışma atölyesinden uzakta kendine ait çay evinde Aftandil, Nizami adına yaptığı heykel çalışmasını gururla sergiliyor. Yaklaşık bir yıl süren yapıt için üç buçuk bin kibrit kullanılmış.

Gence şehir merkezi yakınlarında ilginç bir binayla karşılaşıyoruz. Soçi’den gelen taşlar ve Fransa’nın Champagne bölgesinden gelen şişelerden oluşan bu evin inşası 30 yıl sürmüş. Bina, ikinci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Sovyet subayı adına yaptırılmış.

Paul McDowell, euronews:
“Son kelimelerimiz şairden değil; ünlü gezgin Marco Polo’dan. Marco Polo 13 yy’da ziyaret ettiği bölgede topraktan fokurdayarak çıkan siyah bir sıvıdan bahseder. Günümüzde Dünya’nın dört bir tarafından turistler bu fokurdayan topraktan çıkan ham petrolde banyo yapmaya geliyor. Azerbaycan hayatının gelecek bölümünde görüşürüz.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adrenalin dolu kış sporları mı arıyorsunuz? Büyük Kafkas Dağları’ndaki bu merkezi inceleyin

Japonya'nın kırsal bölgelerini canlandırmanın yolu eski yapı geleneklerinde yatıyor olabilir mi?

Satoyama'yı keşfedin: Japon toplulukları doğayla uyum içinde nasıl yaşıyor?