Filipinler'in 2000 yıllık çeltik tarlaları

Filipinler'in 2000 yıllık çeltik tarlaları
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Filipinliler Banaue’daki çeltik tarlalarını Dünyanın sekizinci harikası olarak adlandırıyor. 2000 yıl önce Lfugao kabilesi tarafından işlenmeye başlanan bu alanlar UNESCO kültür mirası listesinde de yer alıyor. Filipin’s Life’ın 4. ve son bölümünde bu tarihi yöreyle birlikte eski İspanyol kolonisi Vigan’ı ve Pagoay barok kilisesini de ziyaret ediyoruz.

Banaue’nun binlerce yıllık çeltik tarlaları Filipinlileri gururlandırıyor. Onlar için “dünyanın sekizinci harikası” diyorlar. Zamanında burayı gören İspanyollar da cennete çıkan merdivenlerde olduklarını düşünmüşlerdi. Çeltik tarlaları Batad Köyü’nün etrafında sanki bir amfitiyatro gibi yükseliyor. 2000 yıl önce Lfugao kabilesi buraları el emekleriyle inşa etmişlerdi. Geleneksel tarım yöntemleri de nesilden nesile aktarılmayı sürdürdü.

Tüm hayatlarını Batad’da geçirmiş olan Rosalia ve Tessie’nin kendilerine günlük hayatlarında yardım eden 7‘şer çocuğu bulunuyor. Kadın ve erkekler arasında yapılan iş bölümünü henüz çocukluklarında öğrenmişler:

“Kadın ve erkeklere düşen işiler farklı oluyor. Kadınlar tarlaları ve etrafındaki setleri temizleyip düzenliyor. Pirinci de ekiyoruz. Erkekler ise duvarları tamir eder ve her tarlanın toprağıyla ilgilenirler. (Tessie Manod)

Yapılan işler pek de kolay değil. Bu sebeple çok sayıda genç şansını bir de şehirde denemek istiyor. Fakat yine de köylerindeki kültürel mirasın korunmasını istiyorlar. Lfugaolar için gelenekler çok önemli ve pirinç tanrısı dedikleri Bulol de hayatlarında özel bir yere sahip:

“Bu pirinç tarlalarını bırakamayız. Onların bizim için manevi değeri bulunuyor ve korumalıyız. Hasat zamanı bazı ritüellerimiz olur. Bulol’ün tarlalardaki ürünümüzü kuşlar ve fareler gibi düşmanlardan koruduğuna inanırız.” (Webber Chuccar)

Filipinler birçok farklı kültürün yaşadığı bir ülke. Batad’ın kuzeyinde bulunan Vigan da UNESCO dünya mirası listesinde yer alan bir yer. Asya’da en iyi korunan İspanyol kolonisi olarak kabul ediliyor. Viganlılar halen yüzlerce yıl önce inşa edilmiş evlerinde oturmayı sürdürüyor:

“Vigan Doğu ile Batı’nın bir birleşimi gibi. Her iki dünyadan da güzellikler almış. Ev sahiplerini sonunda evlerin zemin katlarını çok önce de olduğu gibi küçük dükkanlara çevirmeye ikna ettik. Bunun sonucunda da Vigan’a bir canlılık geldi.”(Eva Marie S. Medina, Belediye Başkanı)

Vigan’ın 60 km kuzeyindeki Paoay’de bulunan San Augustin kilisesi Barok mimarinin müstesna örneklerinden. Mercan duvarlarla kilise, yan taraflardaki masif destekler sayesinde yüzyıllar boyunca elliden fazla depreme karşı hayatta kalmış. Burada yerel mimari ile Avrupa mimarisinin güzel bir birleşimi görülüyor.

“Filipinlilerin Avrupa’da kiliselerin neye benzediği hakkında hiçbir fikri bulunmuyordu ve bu tip yapılarla ilgili tecrübeleri de yoktu. Sonuç olarak da kendi yorumlarını kattıkları Barok kiliseler inşa ettiler.”(Bernard Guerrero)

“Manila’dan Boracay Adası’na Luzon’un sualtı cennetlerinden de geçerek Filipinlerin zengin kültürüne yaptığımız yolculuk burada sona eriyor. “Philippines Life” dizisinin diğer bölümlerini yine www.euronews.com/life adresinden izleyebilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adrenalin dolu kış sporları mı arıyorsunuz? Büyük Kafkas Dağları’ndaki bu merkezi inceleyin

Japonya'nın kırsal bölgelerini canlandırmanın yolu eski yapı geleneklerinde yatıyor olabilir mi?

Satoyama'yı keşfedin: Japon toplulukları doğayla uyum içinde nasıl yaşıyor?