Avrupa İstikrar Mekanizması Başkanı: "Büyük bir ülkeyi de krizden kurtarabiliriz"

Avrupa İstikrar Mekanizması Başkanı: "Büyük bir ülkeyi de krizden kurtarabiliriz"
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Lüksemburg’un kalbindeki Avrupa İstikrar Mekanizması’nın ticaret odası hummalı bir çalışmaya sahne oluyor. Avrupa kıtasının en genç kurumunun çalışanları uluslararası pazarlardan milyarlarca Dolar toplayarak Euro Bölgesi’ni ayakta tutmaya çabalıyor.

Konuğumuz panik düğmesine basan spekülatörlere karşı amansız bir mücadele veren bu ekibin başındaki Klaus Regling. O, krizdeki birçok Avrupa ülkesinin kısa süre sonra pazarlara geri döneceğinden emin.

Sayın Regling, ilk sorumu Atina’da çalışan Yunan meslektaşlarım hazırladı. Avrupa İstikrar Mekanizması’nın neden Yunan bankalarını doğrudan sermayelendirmediğini öğrenmek istiyorlar.”

Klaus Regling:
“Yunan genel programından 50 milyar Euro Yunan hükümeti aracılığıyla Yunan bankalarına gitti. Bu para en büyük dört Yunan bankasının yeniden sermayelendirilmesinde ve yapılandırılmasında kullanıldı.

Yapmayı isteyip de bu sene yerine getiremediğimiz şey doğrudan banka sermayelendirmesiydi. Ama bunu gelecek sene yapma izni almamız mümkün olabilecek.

Bu aracın yaratılabilmesi için Avrupa Merkez Bankası’nın Euro Bölgesi’nde bir gözetmen olarak çalışabilmesi gerekiyor. Şu anda bunu doğrudan yapamıyoruz. Yani bankalar için ayrılan para hükümete gönderiliyor.”

euronews:
“Uluslararası Para Fonu (IMF) başka bir kurtarma planının ve Yunanistan için borç indiriminin gerekli olduğunu belirtiyor.”

Klaus Regling:
“Bu konu çok net bir şekilde olmasa da görüşülüyor. Şu anda, uygulanmakta olan ve 2014’ün ortasına kadar yürürlükte kalacak bir programa sahibiz. Yunanistan’ın tüm şartları yerine getireceğini farz ederek tam bir finansman sağlıyoruz. Daha sonrasında da tıpkı IMF gibi bu miktarı paylaştıracağız. Ayrıca burada Euro Bölgesi’nin verdiği bir söz de var. Eğer Yunanistan reformlarına devam ederse ve şu andaki 2014’ün ortasına kadar devam edecek programın sonunda ek bir finansmana ihtiyaç duyulursa, o zaman ek bir yardım sağlanacaktır. Ama bunun hangi şekilde yapılacağını söylemek için henüz çok erken.”

euronews:
“Avrupa İstikrar Mekanizması’nda her an kullanılabilecek bir paraya sahipsiniz. Arkamda sizin “yardımın gerçek kasları” olduğunuzu gösteren oldukça hoş bir resim duruyor. Ama yine de bu resim doğru mu? Kendi kendinize yetecek finansmana sahip misiniz?”

Klaus Regling:
“Buradaki önemli nokta Avrupa Finansal İstikrar Fonu ve Avrupa İstikrar Mekanizması’nın piyasalarda büyük bir başarıya ulaşmasıydı. Sıfırdan başlayarak son iki buçuk yılda 140 milyar Euro’ya ulaştık. Toplamda bu iki kurum 700 milyar Euro’luk bir kapasiteye sahip. İstikrar Mekanizması’nın yüzde 90’lık bütçesi gerektiğinde müsait ve kullanılmamış durumda. Bence bu, piyasaları da rahatlatan bir etken. Çünkü savaşa karşı elimizde çok önemli silahlar var.”

euronews:
“Elinizde önemli silahlar olduğunu söylüyorsunuz. Ama senaryoların en kötüsü gerçekleşecek olursa bu önemli silahlar İtalya’yı kurtarmak için yeterli olur mu?”

Klaus Regling:
“Gerekli olduğu takdirde bu mali silahlar birçok ülkenin finanse edilebilmesi için yeterli olur. Son iki yılda birçok kişinin tahminlerde bulunduğunu gördük. Büyük bir kısmı Euro’nun sonunun geldiğini söyledi. Neyse ki bu korkunç senaryoyu yaratan kişilerin hepsi haklı çıkmadı. Birçoğu yanıldı ve başarımızı üye ülkelerde görebiliyoruz.

Yunanistan, Portekiz ve İrlanda’da uygulanan uyum sistemlerinde ilerlemeler kaydedildi. Ülkeler bütçe açıklarını düşürdü, rekabet güçlerini iyileştirdi ve başarılı olmaya başladı.”

euronews:
“İrlanda’dan bahsettiniz. Gerçekten başarılı oldu mu?”

Klaus Regling:
“Öncelikle İrlanda gerçek bir başarı hikayesi. On yıllık hükümet tahvillerinde faiz oranları yüzde 4’ün altında bulunuyor. Bu çok büyük bir başarı iki yıl önce bu oran yüzde 10’un üzerindeydi. İrlanda on yıllık hükümet bonolarını sunarak piyasalara geri dönebilecek duruma geldi.”

euronews:
“Peki, İrlanda’nın bir başarı hikayesi olduğunu kabul edip Portekiz’e geçelim. Ülkede hem siyasi sistemde hem de bu sistemden dolayı mali sistemde suların kaynayacağı görülüyor. Yükselen bir ivmedeki faiz oranlarında, birkaç hafta önce ani bir yükseliş yaşandı. Ayrıca Portekiz’de hala bazı sistemsel riskler ve istikrarsızlık sorunları söz konusu. Yine de Portekiz hükümeti, siz Troyka tarafından verilen tüm uyarıları harfi harfine uyguladı. Peki yolunda gitmeyen nedir?”

Klaus Regling:
“Aslında Portekiz çok iyi ilerlemeler kaydetti. Önceki göstergelere baktığımızda rekabet, ithalat performansı ve hesaplardaki açıklarda Portekiz’de de olumlu gelişmeler yaşandı. Aynı zamanda da bu halk için çok zor bir dönemdi. Gayri safi milli hasıla ve gerçek ekonomik faaliyetler hızla düşüyor. İşsizlik oranı ise artmaya devam ediyor. Bu da siyasi istikrarsızlığa yol açıyor ve hükümetten iki bakan istifa edince politik bir kriz baş gösteriyor. Ama bence Portekiz artık doğru yolda. Koalisyon dağılmama kararı aldı.”

euronews:
“Peki İspanyol yetkililer ile ‘stand by’daki ticari kredi limiti üzerine görüşüyor musunuz?”

REKLAM

Klaus Regling:
“Tüm bildiğim ki bu İspanyol yetkililer tarafından da onaylandı: Artık İspanyol bankaları için para istenmeyecek. Ayrıca başka bir program istediklerine dair de bir başvuru bana ulaşmadı. Gerek duyduklarını da düşünmüyorum.”

euronews:
“Peki yarın bir banka iflas ederse bunu kim karşılayacak?”

Klaus Regling:
“Kamu paraları ve Avrupalı vergi mükelleflerinin paraları geçmişe göre daha az kullanılacak. Bankalara kredi verenlere daha fazla ve sistemli bir şekilde başvurulacak. Buna küçük alacaklılar da dahil edilecek. Hatta gerekirse 100 bin Euro’nun altında yatırım yapanlardan da yardım istenecek. Bu konuda bazı kurallar var. Ama Avrupa Parlamentosu ile birlikte detayları görüşmeye devam ediyoruz.”

euronews:
“Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso, krizin en kötü kısmının geride kaldığını açıkladı. Ama öte yandan Portekiz, Kıbrıs, Yunanistan ve Slovenya ve belki de diğer ülkeler üzerindeki endişeler devam ediyor. Peki kim doğruyu söylüyor?”

Klaus Regling:
“Krizin yarısı hatta üçte ikilik kısmı geride kaldı. Bu operasyonun sonuna gelindiğini görebiliyorum. Çünkü ödevlerini yerine getiren ülkeler piyasalara geri dönebilecek. Bu anlamda çok uzun bir yol katettik.”

REKLAM

euronews:
“Son sorum büronuzun duvarındaki tablo hakkında olacak. Neden özellikle bu tabloyu seçtiniz?”

Klaus Regling:
“Bir yandan resimdeki güzel renkler ofisimle uyum içinde. Öteki türlü sadece gri veya beyaz olacaktı. Diğer yandan ise bu tablo aynı zamanda piyasadaki hareketliliği sembolize ediyor. Aynı yönde bazen aşırı şekilde hareket eden sürü davranışı ile bunun farkında olarak oynadığımız bizim rolümüz ve bu koyunlara has davranışı mümkün olduğunca kontrol altında tutabilmek.”

euronews:
“Yani bu sürüyü durduracak kişi sizsiniz…”

Klaus Regling:
“Evet, zor ve tehlikeli olabilir ama her zaman dikkatli olmalısınız…”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

2009 yılında 'çöken' Yunan ekonomisi eski günlerini yakalama yolunda

Yüksek enflasyonla boğuşan Zimbabve altın ve dövize endeksli yeni para birimini tanıttı

Euro Bölgesi enflasyonu beklentilerden fazla düştü, AMB faizleri indirecek mi?