REKLAM28 Nisan’dan beri Cecile Kyeng hükümette Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev alıyor. Kendisini hedef alan ırkçı söylemler tüm dünyada tepki topladı. Bu söylemleri devletin yüksek mercilerindeki kişiler de dile getirdi. Senato Başkan Yardımcısı Roberto Calderoli, onu sert bir dille eleştirerek “orangutana” benzetti. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde doğan 49 yaşındaki Cecile Kyeng tıp okumak için 1983’te İtalya’ya geldi. İstediği bursu hemen alamadı. Bu yüzden de İtalya’da bir yıl boyunca yasa dışı yollardan kaldı. Eğitimine devam edebilmek için farklı işlerde çalıştı. Tıp diplomasını yine de 6 yılda elde etti. 1994’te
Modenalı bir mühendis ile evlendi ve İtalyan vatandaşlığına geçti.
Cecilia Cacciotto, euronews:
“Hedef olduğunuz ırkçı söylemlerin ardından hükümetin dünyada en ünlü bakanı haline geldiniz. Bu anı nasıl yaşıyorsunuz?”
Cecile Kyeng:
“Bunu yaşamak kolay değil. Göreve getirilmemden beri her gün ırkçı saldırıların hedefi oluyorum. Bu saldırıları bana doğrudan yapılmış olarak görmüyorum. Temsil ettiğim kuruma yönelik olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda da bu çok önemli bir deneyim. Aklımda hep bugüne kadar geçmek zorunda kaldığım engellerle dolu parkurum var. Hedefim ise hep aynı: Diğerlerine yardım etmek.”
euronews:
“İtalya’yı sevdiğiniz için seçtiniz. Bir bakan olarak eski kafalı bir İtalya ile mı karşılaştınız?”
Cecile Kyeng:
“Bugün yaşanılan birçok şey İtalya’nın ırkçı olmasından dolayı değil, İtalya’nın bir değişim anı yaşamasından kaynaklanıyor. Bu değişime ne farklı bir politika, ne göç dalgasını açıklayan farklı bir iletişim yolu, ne de İtalyan tarihini göz önünde bulunduran bir eğitim programı eşlik etti.”
euronews:
“Hükümetin, Başbakan Enrico Letta’nın ve Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’nun tam desteğini aldınız. Daha fazlasını bekliyor muydunuz?”
Cecile Kyeng:
“Bu yanıtlaması zor bir soru. İtalya’nın ilk defa farklı uyruklu bir bakanı oldu. İtalya ilk defa böylesi bir durumla karşı karşıya kaldı.”
euronews:
“Senato başkan yardımcısının istifa etmesini ister miydiniz?”
Cecile Kyeng:
“Bunu yanıtlayacak kişi ben değilim.”
euronews:
“Bir bakan değil de Cecile Kyenge olarak duruma baktığınızda bunu ister miydiniz?”
Cecile Kyeng:
“İsterdim… Sonuç olarak bu kararı almak ona düşer. Kimsenin onu zorlamaması gerekir. Değişim bu şekilde başlar. Aramızdan herkesin bir tavır takınması ve geri adım atmayı bilmesi gerek.”
euronews:
“İtalyanlar ırkçı mı?”
Cecile Kyeng:
“Bazıları, ama herkes ırkçı değil. Böyle olmasaydı entegre olma imkanını yakalayamazdım.”
euronews:
“Entegrasyon Bakanlığı görevini kabul etmekten hiç pişmanlık duydunuz mu?”
Cecile Kyeng:
“Hayır, asla. Bir an bile duymadım.”
euronews:
“Hükümeti terk etmeyi hiç düşünmediniz mi?”
Cecile Kyeng:
“Hayır, birinin her zaman yolu açması gerekir. İsmim hedefin önüne geçmemeli. Hedef tüm fedakarlıklara hatta kendinizi silmeye bile değer.”
euronews:
“Bu göreve getirilmenizin çok önemli ve sembolik bir anlamı var. Buradaki tehlike bunun sembolik kalma olasılığı çünkü bir devlet bakanısınız ve kamu hizmetlerini yönetmekle görevli değilsiniz. Bu “sandalyesiz bakanlık” elinizdeki yetkilere bakıldığında bir engel teşkil edebilir mi?”
REKLAMCecile Kyeng:
“Hayır, bence bazen değişimler kısıtlı kaynaklarla da yapılabilir. Bazen bakanlar arası bir çalışmanın sonucunda bazı değişikliklerin yapılmasını sağlayabilirsiniz.”
euronews:
“İtalya’da doğmuş göçmen çocuklarının İtalyan vatandaşlığına geçme hakkı ve yasa dışı göç suçunun iptal edilmesi öncelik verdiğiniz konular. Görevinizin ilk üç ayında ne gibi icraatlarda bulundunuz?”
Cecile Kyeng:
“İtalya’da 3 ila 5 yıldır yaşayan bir çiftten olma çocuklar, diğer İtalyan çocukları ile aynı hastanede doğuyor, aynı okullarda eğitim görüyor ve aynı spor salonlarına gidiyor. Yani şimdiden ailelerinden farklı bir yolda ilerlemeye başladılar. Burada vatandaşlığa geçişte kolaylık söz konusu. Hükümet işte bu konu üzerinde çalışmalar yürütüyor. Bakanlık seviyesinde 20’ye yakın yasa tasarısı sunuldu. Bakanlığım, vatandaşlığın elde edilmesinde uygulanan yönetim prosedürünün kolaylaştırılması üzerinde çalıştı. Diğer uygulamalar arasında ise ülkede yasal yollardan kalındığını ispatlamak için kalış kartının yanı sıra okul kayıt belgesi gibi diğer dokümanların da kabul edilmesi yer alıyor.”
euronews:
“İtalya cömert olma kapasitesine sahip bir ülke. Ama diğer yandan İtalyan göç politikaları Avrupa seviyesinde çok sert eleştirilerin ve şikayetlerin hedefi oluyor. İtalya’nın gerçek yüzü hangisi?”
Cecile Kyeng:
“Bakanlığımın bazı sorunları çözmek için getirdiği yeni bakış açısı ve Entegrasyon Bakanlığı’nın bizim için kilit bir rolde olması sayesinde İtalya şu anda göç politikasının çehresini değiştirmeye çalışıyor.”
REKLAMeuronews:
“Yasa dışı göç dalgaları ile İtalya’nın tek başına mücadele ettiğini düşünüyor musunuz? Avrupa Birliği’nin ve bir Avrupa göç politikasının eksikliği üzerinizde bir yük oluşturuyor mu?”
Cecile Kyeng:
“İtalya’nın yalnız kalması Avrupa yasalarından kaynaklandı. Bu yasalara göre örneğin İtalya’ya gelen bir vatandaş, İtalya’ya sığınma hakkı başvurusu yapmalı. İşte bunu değiştirmeliyiz. Bir kişi İtalya’ya giriş yaptığında Schengen Bölgesi’ne de giriyor. İşte Avrupa seviyesinde bu konuyu çözmek üzere farklı bir bakış açısıyla çalışılmalı.”
euronews:
“Peki ne tip bir bakış açısı öneriyorsunuz?”
Cecile Kyeng:
“Sadece Schengen Bölgesi’ne ve serbest dolaşım hakkına saygı duyulmasını istiyorum.”
euronews:
“Görevdeki yüzüncü gününü tamamlayan Letta hükümetinin ne kadar süreceği konusunda şüpheler bulunuyor. Başbakan ise durumdan umutlu. Bu umut hükümetin diğer üyeleri tarafından da paylaşılıyor mu?”
REKLAMCecile Kyeng:
“Evet, bu iyimserliği paylaşıyoruz. Bazıları bizim 100 gün bile dayanamayacağımızı düşünüyordu. 100. günümüzü tamamladık
ve bu çok önemli.”
euronews:
“Eski doktorluk yaptığınız günleri özlüyor musunuz?
Cecile Kyeng:
“Evet. Ayrıca bu fırsattan faydalanıp hastalarıma selam gönderiyorum.”