Mısır'ın demokrasi mücadelesine kanlı 'darbe'

Mısır'ın demokrasi mücadelesine kanlı 'darbe'
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Tunus’ta yaşanan devrimin izlerini takip eden Mısır’ın demokrasi mücadelesi büyük yara aldı.

Mübarek rejiminin devrilmesinin ardından demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, bir yılın ardından 3 Temmuz’da askeri darbeyle görevden uzaklaştırıldı.

Müslüman Kardeşler teşkilatının önderliğindeki Mursi yanlıları uzun süre darbeye direndi.

Başkent Kahire’de Nahda ve Adeviye meydanlarında toplanan darbe karşıtları Mursi’nin göreve iadesini talep etti.

Ancak, darbe karşıtlarının eylemleri 14 Ağustos’ta polisin sert müdahalesiyle dağıtıldı. Mısır, tarihinin en kanlı günlerinden birini yaşadı.

Seçimlerin ardından, General Tantavi’nin yerine Genelkurmay Başkanlığı’na getirilen Abdulfettah El Sisi, Mursi’nin sonunu hazırlayan isim oldu.

Gözaltı süresi bir ay daha uzatılan Mursi’nin nerede tutulduğu ise bilinmiyor.

Abidi: “Mısır ordusu biran önce yönetimi sivillere bırakmalı” Mısır’da yaşanan son gelişmeleri siyaset bilimci Hasni Abidi ile konuştuk. Abidi, Mısır ordusunun çok geçmeden yönetimi sivillerin eline devretmesinin bir zorunluluk olduğunu söylüyor.

Sophie Desjardin, euronews:
“Hasni Abidi, Merhaba. Bize katıldığınız için teşekkür ederiz. Cenevre’de CERMAM adlı düşünce kuruluşunda Arap dünyası alanında çalışan siyaset bilimcisiniz. Mısır’da dünden itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ya da yenilendiğini söylemeliyim. Oradaki muhabirimiz Müslüman Kardeşler’in geri adım atmamaya niyetli olduğu yönünde bilgi verdi. Peki şimdi ne olabilir?”

Hasni Abidi, Siyaset Bilimci:
“Göstergeler, malesef Mısır ordusu ile Müslüman Kardeşler ve onun sempatizanları tarafında çok üzücü gelişmelerin yaşandığını ortaya koyuyor. İlk önce ordu sokağa çıkma yasağı ilan etti. Daha rahatsız edici olan olağanüstü hal ilanı, bütün güçler, toplum ve özgürlükler üzerinde bir baskı anlamına geliyor. Bu şekilde her an tutuklamaların olabileceği ihtimali artıyor. Müslüman Kardeşler tarafından bakacak olursak tansiyonun daha da artacağını söyleyebiliriz. Müslüman Kardeşler Mısır’ın önemli şehirlerinde yaptığı oturma eylemlerini artıracaktır.”

euronews:
“Aralarında çok sayıda entellektüelin de olduğu Mısırlı ilk devrimin arkasında durduğu için orduya destek veriyordu. Halk ve ülkedeki güçlü kurumlar arasında tuhaf bir bağlantı var. Ordu kendisine olan desteği kaybetmeden nereye kadar gidebilir?”

Hasni Abidi, Siyaset Bilimci:
“Şunu unutmamak gerekir ki Mısır ordusu halkın ordusudur. Türk ordusu gibi profesyonel bir ordu değil. Devletteki bütün sektörlerde varlığı mevcut. Özellikle de ekonomide öyle. Bütün bölünmelere karşı ordu tek bir siper olarak görülüyor. Mısır’ın sadece Müslüman Kardeşler tarafından yönetileceği yönündeki çok yaygın inanca karşı tek garanti yine ordu görülüyor.”

euronews:
“Bu ordunun elinde açık çek olduğu anlamına mı geliyor?”

Hasni Abidi, Siyaset Bilimci:
“Malesef. Onların otoriter bir sisteme doğru gideceğini göz ardı edemeyiz. Şunu söylemeliyim, sonuçların onun imajı için kötü olacağını bilerek dün bir askeri operasyon gerçekleştirildi. Elbette uluslararası toplumun orduya cevabı iyi olmadı. Fakat eğer onlar güvenlik ve istikrarı tekrar sağlarsa, bunu tesis etmeyi iyi yönetebilirse ordu daha önce sahip olduğu güveni yeniden kazanacaktır. Fakat aynı zamanda her zamandan daha çok bölünmüş olan Mısırlıları sakinleştirmeyi de başaracaktır.”

euronews:
“Müslüman Kardeşler için şimdiki strateji nasıl olacak? Onlar ne yapabilir? Buradaki durum 1990’larda Cezayir’deki duruma benzer mi? Radikalleşme ve terörizm riski var mı?”

Hasni Abidi, Siyaset Bilimci:
“Evet benzerlikler var fakat Mısır ve Cezayir arasında belirgin farklılık da var. Ocak 2012’de seçim sürecindeki engellemeler birçok grubun yeraltına inmesine yol açtı. Malesef Mısır’ın da kendi radikal hareketleri var. Şu anda bunlar tetikte. Onlar Arap baharı sonrasında kavgayı kaybetti. Çünkü onlar İslamcıların askeri kavgaya gerek kalmadan seçimler sayesinde iktidara geldiğini gördü. Fakat dün yaşananlar ve Mursi’ye karşı yapılan askeri darbe bu radikal hareketlerin güç kazanmasına yol açtı. Onlara göre, siyasi katılım en iyi seçenek değil, şimdi tek seçenek silahlı bir mücadele.”

euronews:
“Mısır Arap dünyasında ağırlığı olan bir ülke. Bu çatışmanın diğer bölge ülkelerine yayılması ihtimali var mı?”

Hasni Abidi, Siyaset Bilimci:
“Eğer Müslüman Kardeşler kendi intihar mantığında, bu şekilde politikaya devam ederse, çünkü onlar zaten her şeyini kaybetti, orduyu zayıflatacaktır. Çünkü onlar Sina ve diğer şehirlerde önemli noktalarla yüzleşmek zorunda. Bugün Libya’dan gelen ve kontrol edilemeyen bir silah artışı ile yüzleşmek zorundalar. Siyasi ilişkilerin yönetimi de aynı zamanda onları zayıflatabilir. Yani askerin mümkün olan en kısa sürede çekilmesi ve bu işleri sivillerin eline, Adli Mansur ya da El Belavi’ye bırakması bir zorunluluk. Şu anda uluslararası toplumun ahlaki ve politik bir görev olarak Mısırlıları terk etmeyeceğini düşünüyorum.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Mısır döviz krizini aşmak için sahil kasabasını 22 milyar dolara BAE’ye sattı

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin en güçlü rakiplerinden Altantawy casus yazılımla hedef alındı

Refah sınır kapısı nerede, Gazze için neden hayati öneme sahip?