"Devrimi Mübarek ya da Müslüman Kardeşler yönetime gelsin diye yapmadık"

"Devrimi Mübarek ya da Müslüman Kardeşler yönetime gelsin diye yapmadık"
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Mısır’da 2011’de cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından başlayan politik karışıklık darbe ile yeni bir evreye girdi.

Devrimin ardından yapılan seçimle Muhammed Mursi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu. Ancak 3 Temmuz’da yapılan darbe ile tutuklanarak cezaevine konuldu.

Hem 2011’de, hem de ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Mursi’nin devrildiği gösterilerde ordunun yanında yer alan Ulusal Kurtuluş Cephesi liderlerinden Hamdin Sabahi’nin ismi de bu süreçte öne çıktı. Sabahi, ordunun halkın isteğini yerine getirdiğini savunuyor.

Mısır’da düzenlenen son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden üçüncü sırada çıkan Ulusal Kurtuluş Cephesi liderlerinden Hamdin Sabahi ile Mısır’daki güvenlik sorununu ve siyasi krizi masaya yatıracağız.

Muhammed Şeyhibrahim, euronews:
Sayın Sabahi euronews’a hoşgeldiniz. Mısır’da son yaşananları bazı ülkeler ve insani yardım kuruluşları aşırı güç kullanımı, diğerleri ise insanlık suçu olarak görüyor. Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin bir üyesi olarak siz durumu nasıl yorumluyorsunuz?

Hamdin Sabahi:
“Mısır halkının eylemlerinin ardından istediği şeye ulaştığını düşünüyoruz. Bu da sabırla beklenilen bir dönemin, uyarıların ve pazarlıkların ardından oluşturulan Mısır devletidir. Bu, yasalara uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Direniş sırasında rejime son verme çabaları aşırıya kaçmadı. Bunun tersi yönde açıklama yapan Avrupalı ülkeler istediklerini demekte özgür. Ama onlardan ülkedeki şartlardan haberdar olmaları istenmeli. Ve kararın uygulanmasından doğacak sonucun doğuracağı hatalara inanma ile siyasi tavır arasında bir fark olduğunu anlamaları söylenmeli. Ben, yeterli bilgiye sahip olmadan kınama mesajları gönderen tüm Avrupalı devletlere, Sinai yarımadasındaki terör patlak verdiğinde neredeydiniz diye sormak istiyorum. Mısır’daki kiliseler ateşe verildiğinde ne yapıyorlardı? Karakollarda polisler vurulduğunda neredeydiler? Peki ya masum kişilere sokaklarda saldırıldığında?”

euronews:
“Ulusal Kurtuluş Cephesi ordunun ve polisin pozisyonu konusunda çifte standart uygulamakla suçlandı. İlk devrimde söylediklerinizle şu andakilerin uyuşmadığı iddiasını nasıl yanıtlıyorsunuz?”

Hamdin Sabahi:
“25 ve 30 Haziran’da ordu halkın yanında saf tuttuğunda onlara hak ettiklerini söyledik. Bu da saygı ve minnetkarlıktı. Çünkü onlar Mısır halkı ile birlikte olmayı seçti. Biz aynı zamanda Mısır polisinden de halkın tarafına geçmesini istedik. Ama 25 Ocak’ta onlar bize karşı geldi. O yüzden de bu tarihte biz de onlara karşı tavır aldık. Ama ardından da 30 Haziran’da halkın yanında yerlerini aldılar. Biz de onlara destek verdik. Burada hiçbir çifte standart bulunmuyor.”

euronews:
“Mısır sokaklarında devlet güvenliği olarak adlandırdıkları çok sert ve tavizsiz bir duruma geri dönülmesi korkusu hakim. Bunu nasıl görüyorsunuz?”

Hamdin Sabahi:
“Bir polis devletine geri dönülmesi mümkün değil. Mısır, polis devleti ya da başka bir güvenlik organı yüzünden yeniden acı çekemez. Ayrıca halk her türlü saldırıya karşı gelme ve mücadele etme kapasitesine sahip olduğunu kanıtladı. Bunun anlamı da onların geri gelmesi durumunda halkın yeniden veto hakkını kullanmaya hazır olduğu. Müslüman Kardeşler’i düşürdükten sonra Mübarek rejimine geri dönmeyeceğiz. Ve 30 Haziran’daki devrimimiz Müslüman Kardeşler’e ulaşmak için Mübarek’i düşürdük ya da Müslüman Kardeşler’den sonra Mübarek rejimine geri dönülecek anlamına da gelmiyor.”

euronews:
Batılı ülkeler Mısır ile olan ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor. Bazıları ise yardımları kesmeyi düşünüyor. Bu tür bir senaryonun gerçekleşmesi durumunda elinizdeki seçenekler nelerdir?

Hamdin Sabahi:
“Kim Mısır’ın çıkarlarını korumak istiyorsa Mısır halkının isteklerine de saygı duymalıdır. Şu anda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn ve Ürdün gibi Arap ülkelerini selamlıyoruz. Bu ülkeler mali yardımların kesilmesi durumunda Arap ulusunun kendi içinde zengin olduğunu ve bu açığı kapatacağını açıkladı.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Beyaz Saray: Trump yönetimi Müslüman Kardeşler'i terör örgütü listesine almaya hazırlanıyor

Mısır, İsrail'le imzalanan Camp David Barış Anlaşması'ndan çekilirse ne olur?

Mısır döviz krizini aşmak için sahil kasabasını 22 milyar dolara BAE’ye sattı