REKLAMGazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın İstanbul’da düzenlediği Ortadoğu’da değişim ve dönüşüm konulu çalıştay Cumhurbaşkanlığı Ortadoğu Danışmanı Erşad Hürmüzlü’nün konuşmasıyla açıldı. Hürmüzlü, konuşmasında bölgedeki son gelişmeleri değerlendirirken Türkiye’nin hiçbir ülkenin içişlerine karışma niyeti olmadığını belirtti.
Hürmüzlü, “Büyük bir dönüşüm içindeyiz. Uzun yıllardır iktidarda olan otoriter rejimler halklarıyla karşı karşıya geldi. Biz Türkiye olarak prensipleri çıkarlarımızın önünde tutarak zulüm gören halkların yanında saf tuttuk. Türkiye bölgenin refahı için elinden geleni yapmıştır ve yapmaya devam edecektir. Hiç kimsenin iç işlerine evinin içine karışmıyoruz. Bugün köşeye sıkışmış olan rejimler Türkiye’nin, olaylar patlamadan önceki iyi niyetli çağrılarını kabul etselerdi o zaman bu kadar kan dökülmeyecekti” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Hürmüzlü, “Türkiye model ihracına ya da izlenecek yol konusunda baskı edebiyatına girmemiştir. Karar ülke halklarına aittir. Son yüz yılda oluşan sınırlar bizim için de kutsaldır bunlara saygı göstermek gerekir. Ama düşünceler, vizyonlar ve emeller arasındaki sınırlar kalkmalıdır” dedi. Erşad Hürmüzlü, özgür basının liderlerin hatalarını önlediğine de dikkat çekerek “bir çok komşu ülkede basın bu görevi yapamadığı için bu noktaya gelindiğine eminim” diye konutu.
Toplantıda Başbakanlık Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ise konuşmasında Batılı ülkeleri eleştirdi. Akdoğan, “Arap Baharının başında toplumsal dalgayı kendi lehine çevirmek isteyen ülkeler oldu. Ama küresel statüko Arap dünyasındaki demokratikleşme konusunda direnç ortaya koydu. Otoriter rejimler karşısında radikaller güçleniyor denerek, terörize edilerek muhalefet yer altına itilmeye çalışıldı. Film başa sarmış oldu. Bu oyuna da gelmemek gerekiyor” dedi. Akdoğan, Pakistan, Peşaver ve Kenya’daki gibi terör olaylarının kabul edilemeyeceğini, bunun arkasında filizlenen fikirlere karşı daha net tavır takınılması, duyarlılık ortaya konması gerektiğini vurguladı.
Suriye konusuna da değinen Akdoğan, “Ortadoğu küresel güçlerin antrenman sahası, satranç tahtası olamaz. Suriye küresel çekişmelere kurban edilmemelidir. Uluslararası toplumun ölümlere duyarsız kalması bu uluslararası satranca Suriye’nin müdahale edilmesinden başkası değildir” dedi.
Gazetici Ali Bulaç ise bölgedeki gelişmelerin, yüz yıllık düzenin bozulmasından kaynaklandığını ileri sürerek “toplumsal patlamalar devam ediyor. Tahkim edilen otokrat monarşi rejimleri ve askeri dikta rejimleriyle bu değişim kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ama bu çaba uzun vadeli olmayacaktır” dedi.
Bulaç İslam dünyası ile Batı arasında dört alanda derin ihtilaf bulunduğu analizini ortaya koydu. Bulaç’a göre sorun alanları, “Enerji kaynakları ve enerji nakil hatlarının kimin kontrolünde olacağı; İsrai’in işgal ettiği toprakları tahliye edip etmeyeceği; İslam dininin modern ve post modern toplumdaki alanının ne olacağı- kamu alanında düzenleyici rol alacak mı yoksa özel alanda mı kalacak; İslam dünyasını kendi tarihsel ve dini bir değişim projesini hayata geçirmesine izin verecek mi?”başlıkları altında sıralanıyor.
Bulaç bu alanlarda Batı’nın egemenliği bölge halklarına bırakmak istemediğini Batı’nın “bizim tespit ettiğimiz reform paketlerini uygulayabilirsiniz” diyerek kabul etmediğini vurguladı.
Bora Bayraktar, İstanbul