REKLAMBir konferans için Paris’te bulunan eski Avrupa Komisyonu Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Romano Prodi ile euronews ekranları için ufak bir söyleşi yaptık. Konuk Prodi olunca, söyleşimizin konusu da Avrupa Birliği oldu.
Giovanni Magi , euronews:
“Daha etkili ve verimli olmak için Avrupa Birliği siyasi bir bütünleşmeye doğru gitmeli. Size göre bu çözüm gerçekçi mi?”
Romano Prodi:
“Uzun dönemde bu çözüm Birlik için hayati bir öneme sahiptir. Kısa dönemde ise siyasi bütünleşme çok zor görünüyor. Zaten bazı gerilimler mevcut idi; buna bir de Euro krizi eklendi. Avrupa şu anda bölünmüş halde. Önceden de bu durum söz konusuydu. Mesela kurucu ülkelerden Fransa’nın boş koltuğundan bahsederdik hep. Yani bu tablo karşısında kötümser değilim. Bunun yanı sıra daha fazla sabırlı olmamız ve herhangi bir Avrupa ülkesinin; hatta Almanya’nın bile; tek başına küresel bir aktör olamayacağının farkına varmamız gerekiyor.”
euronews:
“Birçok Avrupa ülkesinde Birlik karşıtlığının gün yüzüne çıktığına şahit oluyoruz. Sizce bunun nedeni sadece yaşamakta olduğumuz Euro krizi mi yoksa daha fazlası mı var?”
Romano Prodi:
“Tabii ki ekonomik krizin bu karşıtlığı artırıcı sebepleri oldu. Euro’yu yürürlüğe koyduğumuzda onu koruyacak bütün elemanları da düşünmüştük. En başından itibaren bizim için her şey açıktı. İşte önce böyle yapacağız sonra şöyle ve şöyle… Daha sonra bir korku dalgası geldi. Avrupa’dan, küreselleşmeden, Çinliler’den ve hatta Polonyalı tesisatçılardan korktuk. Bu bizi zayıflattı. Kriz bu zayıflığın bir sonucudur.”
euronews:
“Peki ekonomik krizin yönetilmesi size göre başarılı mı?”
Romano Prodi:
“Evet. Eğer bu kriz karşısında uyumak doğru bir hamle ise evet. Avrupa Merkez Bankası’nı dışarıda tutarsak – ki kriz boyunca iyi iş çıkardılar – bütün Avrupa uyudu. Asıl meselelere girmeden sonu gelmez teknik tartışmaların içinde boğulduk. Asıl mesele olan Avrupa’nın ruhunu ya da bu Dünya’da Avrupa olarak ‘biz ne yapıyoruz’ sorusunu görmezden geldik. Yani Avrupa yetersiz kaldı. Hatta teknik açıdan dahi yetersiz. Amerika Birleşik Devletleri merkezli kriz patlak verdiğinde, Obama 800 milyar doları piyasaya sürdü. Çin 585 milyar. Avrupa ise yıllar sonra ancak birkaç milyar Euro’yu gözden çıkarabildi. Kısaca karşılaşmak zorunda kaldığımız ve karşılaşacağımız bütün bu siyasi sorunlar gösteriyor ki, yeni küreselleşmenin nefesini ensemizde hissettiğimizde artık marjinal kaldığımızın farkına varacağız.”
euronews:
“Acaba Avrupa’da vatandaşların yeniden güvenini kazanmak ve Birliğin yeniden popüler olmasını sağlamak için hangi alanlarda reformlar yapılmalı?”
Romano Prodi:
“Daha popüler bir birlik öncelikle en azından bir dayanışma duygusuna sahip olmalı. Bunu yardımseverlik anlamında söylemiyorum. Bahsettiğim çıkarların ve zekanın dayanışması. Mesela son kemer sıkma politikaları kısa dönemde Almanya’ya dahi bir yarar sağlayamamıştır. Yaptığım hesaplara dayanarak kemer sıkma politikalarının, ekonomisi en güçlü dönemde olduğu halde bile Almanya’nın büyümesini yavaşlattığını söyleyebilirim. Fakat şunu da belirtmem lazım, 28 ayrı ülke ile oy birliğine varamazsınız. Hem 28 ülkeye sahip olup, hem de oy birliği ile karar almayı düşünmek büyük bir tezattır. Avrupa’da vatandaşların güvenini yeniden kazanmak yerine, artık onların karar verici olacağının mesajları verilmelidir. Ufak farklılıklar nedeniyle bütün sorunlar karşısında bölünmüş bir Avrupa görünümü çizmemiz gerekiyor. Şurası açık ki bugün Avrupa’da kurulan bu yönetim anlayışı, Avrupa’yı daha büyük yapmak için yeterli değil.”