Dr. Enver İbrahim: Türkiye Malezya değil Malezya Türkiye olmalı

Dr. Enver İbrahim: Türkiye Malezya değil Malezya Türkiye olmalı
By Bora Bayraktar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Bir dönem Türkiye’de çok tartışılan bir konuydu: “Türkiye Malezya olur mu?” Kalkınan, aynı zamanda geniş kesimleri Müslüman olan, yükselen bir yıldızdı Malezya. Türkiye’de ekonomik krizin, askeri vesayetin baskın olduğu sivil siyaset kendine çıkış yolu aradığı günlerdi. Ancak şimdi işler biraz tersine dönmüş görünüyor.

Malezya’nın başı dertten kurtulmayan muhalefet lideri eski başbakan yardımcısı ve Maliye Bakanı Dr. Enver İbrahim İstanbul’da The Sasakawa Peace Foundation ve SETA’nın ortaklaşa düzenlediği konferansın konuğuydu. Ülkesindeki demokrasi sorunlarına, Asya Pasifik bölgesindeki sorunlara ve Türkiye’nin bu coğrafyaya yeniden odaklanması gereğine dikkat çekti.

“Asırlardır Allah kelimesini Hristiyanların kullanmasını yasaklayan ilk devlet biz olduk. Bu saf bir aptallıktır” diyerek ülkesindeki hükümeti ağır dille eleştiren İbrahim, Malezya’da demokrasinin tam olarak, kurumsallaşarak yerleşmesi gerektiğini söyledi. İbrahim “yargı, medya ve seçim sistemi noktasında reformlar yapmamız şart” dedi. “Biz muhalif liderler olarak televizyonlarda bir saniye bile yer alamıyoruz, fikirlerimizi anlatamıyoruz” diyerek ülkesindeki durumu özetledi.

Türkiye’deki demokrasi sorunlarına dair değerlendirmelerde de bulunan İbrahim, yine de Türkiye’nin çok yol aldığını, gördüğü kadarıyla sorunlarına rağmen en azından artık bir askeri darbe tehdidinin bulunmadığını düşündüğünü belirtti, “Türkiye’deki demokratikleşen yapı sürdürülebilir bir model sunuyor, bu da önemli” diye konuştu.
Enver İbrahim Asya-Pasifik bölgesinin yükselişine de dikkat çekerek Çin’in bölgenin gerçek hakimi olduğunu ancak içeride pek çok sorunları bulunduğunu hatırlattı. “Bugün ABD herhangi bir politikasından dolayı eleştirilebiliyor ama bunu Çin’e karşı kimse yapamıyor” dedi. Güney Asya-Pasifik bölgesinin ekonomi ve insan kaynağı açısından müthiş fırsatlar sunduğunu ancak politik olarak dünya sahnesinde bunu yansıtacak şekilde rol alamadığını belirten İbrahim Türkiye’nin de bu bölgeye daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini savundu.

“Türkiye’nin Malezya ve Endonezya’da özellikle kamuoyu nezdinde son derece pozitif bir algılanması var. Gazze, Suriye ve Mısır konusundaki çıkışları hükümetler düzeyinde olmasa da halk nezdinde büyük kabul görüyor” ifadelerini kullanan Dr. Enver İbrahim, “Türkiye’nin ABD ile ilişkileri çok iyi. İsrail ile ilişkileri var. Malezya’nın yok. Endonezya’da bu ilişkileri kurmaya çalışmaya bile cesaret edemezler. Ama Müslüman bir ülke olarak Türkiye ölçeğinde bir ülke bu yakın ilişkiye rağmen itirazlarını dile getiriyor. Bunlar çok önemli” dedi.

İbrahim, Suriye’deki restleşmeye karşın Çin ile Batı’nın kolay kolay karşı karşıya gelmeyeceğini vurguladı:
“Amerika’nın eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın bir sözü var: “Dış politika zengin ve güçlülerin uyumudur. Dolayısıyla Çin ve ABD rekabet içinde olsalar bile son noktada asla birbirleriyle karşı karşıya gelmezler. Soğuk Savaş senaryolarının burada gündeme geleceğine inanmıyorum. Suriye’nin başına gelenler üzücü.”

Türkiye’nin son günlerde dile getirdiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin veto sistemi eleştirilerine de değinen Dr. İbrahim, “aslında biliyorsunuz bu konu 1970’lerden bu yana gündemde. Şimdi bakanların başbakanların bunu gündeme taşıması, Suudi Arabistan’ın konseydeki koltuğu reddetmesi çok önemli. Bu cephede profil yükseldi” dedi. İbrahim sözlerini “dış politikada, iç politikada, ekonomide çıkarlar ahlaki değerlerin önüne geçmiş durumda. Ahlaki temellerin eksik olduğu, adaletin olmadığı, temel insan haklarının göz ardı edildiği bir dönem yaşıyoruz. Örneğin yeni Papa Françis, Vatikan’ın klasik dinsel doktrinlerini, retoriğini bir kenara bırakıp yoksulluktan adaletsizlikten bahsettiği anda kamuoyunda geniş karşılık buluyor. Çünkü eksik olan bu” diye tamamladı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Malezya: Enver İbrahim serbest

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?