Myanmar'da Müslümanlar kuşatma altında

Myanmar'da Müslümanlar kuşatma altında
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Uluslararası toplumun demokratikleşme baskısının sürdüğü Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar’da, yaklaşık 130 etnik topluluk bulunuyor. Son iki yıldır Müslümanlar hedef tahtasında. Budist-Müslüman çatışmasında çoğu Müslüman olmak üzere 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. Budist çetelerin linçleri sonucu 150 bin kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Yetimhane yöneticisi olan U Pyi Kyaw 2007 yılında ülkenin başkenti Yangoon’da Safran Devrimi adı verilen ayaklanmalara katıldığını belirtiyor. 15 yıl cezaevinde kaldığını. Siyasi kargaşanın devam ettiğini söylüyor:

“Hükümet toplumsal şiddetin arkasında bulunuyor. Şiddeti körüklüyor. Bu 2015 yılında gerçekleşecek seçimlere yönelik bir taktik. Hükümet aynı zamanda çiftçiler arasındaki huzuru da bozuyor. Tansiyonu yükseltiyor. Toprak kapma sorunu için de aynı şeyler söylenebilir.”

Rangoon Myanmar’ın eski başkenti. Yeni ismi ise Yangoon. Ülkenin en büyük şehri olmasından dolayı endüstrinin büyük bölümü çevresinde yoğunlaşıyor. Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein göreve gelir gelmez basın özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Myanmar’da muhalif “Myanmar’ın demokratik sesi” adlı haber ajansı başkent Yangoon’a geçen yıl ofis açtı ancak başeditör Zoe Zaw Latt etnik sorunları ele almanın zorluklarından yakındı:

“Bu en zor konulardan biri. Şiddet yaşandığı zaman, yetkililer yolları kapatıyor, bu da bölgeye ulaşmamızı neredeyse imkansız hale getiriyor. Ayrıca uzak bölgelerde yaşayan azınlık gruplara ulaşmak hiç kolay değil. Şiddeti kaydeden gazeteciler ise darp ediliyor, kameraları ellerinden alınıyor.”

Myanmar’ın Demokratik Sesi adlı haber ajansı eskiden yurt dışında çalışmalar yürütüyordu. Myanmar’ın Demokratik Sesi adlı haber ajansında çalışan Than Win Htut 2015 yılında düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerini izlemenin zorluklarına dikkat çekti:

“Seçimler konusunda ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalacağız. Ulaşım sağlanamıyor, telekomünikasyon sistemi sorunlu, altyapı da öyle. Bütün bunlar işimizi kolaylaştırmayacak.”

Avrupa Birliği Myanmar’a demokratik geçiş sürecinde destek olmak istiyor. Avrupa Birliği Myanmar’a yönelik ambargoyu 18 ay önce kaldırıldı. Birçok Avrupa Komisyonu üyesi Kasım ayında ülkeyi ziyaret etti. Reform sürecine destek olmak istediklerini bildirdi.

AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Myanmar ile işbirliğini geliştirmek istediklerini belirtti:

“Burada bulunan herkes ekonomik durumun düzelmesi için çalışmalar yürüttüğümüzü biliyor. İstihdam oluşturmak ve işbirliğini geliştirmek istiyoruz. Bunlar Ekonomik Forum sırasında konuşulan konular arasındaydı.”

Düzenlenen Ekonomik Forum’a anayasada bir an önce değişiklik yapılmasını isteyen ana muhalefet lideri Aung San Suu Kyi de katıldı.

Aung San Suu Kyi reformların düzgün bir şekilde yapılması gerektiğinin önemini vurguladı:

“Siyasi reformların düzgün bir şekilde yapılması için olayın takip edilmesi gerekiyor. Bu reformlar kendi kendine yapılmıyor. Dikkatli olmak gerekiyor. Her gün, her yıl, her on yıl, nesilden nesile bunu izlemek gerekiyor.”

Myanmar iş adamları için büyük fırsatlar sunuyor. Avrupa ülkeleri Myanmar’daki petrol ve gaz rezervleri ile yakından ilgileniyor. Bir sivil toplum kuruluşu kuran Vicky Bowman halkın da ülkedeki doğal zenginliklerden faydalanabilmesi gerektiğini söyledi:

“Yatırımcılar için en büyük risk toprağın nereden geldiğini bilmemek, bunun sahibi kim ve daha önce buna el konulmuş mu bunu öğrenmek. Çiftçilerin uzaklaştırıldığı bir bölgede yatırımcılar proje yürütmek ister ise, önce atılan adımların uluslararası kurallara göre işlediğinden emin olmalılar.”

Kimi Budistlerin neden halkı Müslümanlara karşı kışkırttığı sorusu ise akıllarda yer etmeye devam ediyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Japonya, Ukrayna'nın toparlanması için uzmanlığını nasıl kullanıyor?

Özbekistan'ın pamuk endüstrisi boykotun ardından yeniden yükseliyor

Japonya’nın Tohoku bölgesinde geyikler ve kediler turizmi nasıl canlandırıyor?