Türkiye'de yargı krizi

Türkiye'de yargı krizi
By Bora Bayraktar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Türkiye’de siyasi krize neden olan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması hukukçuları böldü. Soruşturmanın ikinci dalgasıyla ilgili dosya elinden alınan savcı Muammer Akkaş, soruşturmasının gereğinin polis tarafından yerine getirilmediği iddiasında bulundu.

Akkaş yazılı bir açıklama ile soruşturmasının engellendiğini, “yargıya açıkça baskı yapıldığını”, şüphelilerin kaçması ve delillerin karartılmasına imkan verildiğini bildirdi.

Akkaş, “Suçlarla ilgili delillerin karartılmadan bir an önce toplanabilmesi için Nöbetçi Hakimlikten soruşturma ile ilgili alınan arama ve el koyma kararları ile gözaltına ama kararını dün sabah itibariyle İstanbul Emniyet Müdürlüğüne, gereğinin yerine getirilmesi için gönderdim. Bilahare basın yayın organlarında ve internet sitelerinde gözaltına alınacak bazı isimlerin yer aldığını ve delillerin karartılmaya başladığını tespit ettim. Aynı gün saat 19:00 sıralarında operasyonda görev alacak Şube müdürleri ile adliye binasında yaptığım görüşmeye rağmen mahkeme kararının ve gözaltı kararının yerine getirilmediğini belirledim. Bugün itibariyle bu soruşturma dosyasının içerisinde yer alan arama, el koyma ve gözaltı kararları ile birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığını öğrendim. Bundan sonra sorumluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekilindedir.” dedi.

Bunun üzerine Başsavcı Turan Çolakkadı bir basın açıklaması yaptı. Çolakkadı, başsavcıların savcılar üzerinde denetim yetkisi olduğunu, savcıların rastgele kendi kendine ne soruşturma başlatamayacaklarını belirtti. Başsavcı iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden, usulsüz yürütülen soruşturmalar olduğunu ifade etti. Çolakkadı, “Cumhuriyet savcıları önemli olayları kamuoyunu ilgilendiren medyada yer alacak olayları derhal, hatta çok önemliyse faksla telefonla, başsavcıya veya vekile bildirir. Ya böyle bir şey olmazsa kaos olur. Bizim talimatımızda diyor ki, “soruşturmaların hukuka uygun yürümesi, gizliliğe riayet edilecek. Biz basın açıklaması yapabiliriz. Ya başsavcımız yada basın sözcümüz var o yapar. Buna riayet etmeyen, elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar, hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcıya verilir. Bu talimatta böyle” dedi.

HSYK: Değişiklikler anayasaya aykırı

Konunun bir başka tarafı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ise tartışmaya neden olan, Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunu savundu. HSYK’dan yapılan açıklamada “Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz temel esaslarıdır. Yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir.” denilen HSYK açıklamasında, “21.12.2013 tarihli ‘Adli Kolluk Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasa’nın 144, 159 ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157, 160, 161, 164 ve 167’nci maddelerine açıkça aykırıdır.” ifadeleri kullanıldı.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Başbakan Erdoğan: Bu bir komplodur

Adalet Bakanı Tunç: Meclis seçimleri yenilerse Cumhurbaşkanı için tekrar adaylık yolu açılır

Zelenskiy ile görüşen Erdoğan: Barış zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırız