Bilinçaltı bilgi düzeyimizin farkına varabilir miyiz?

Bilinçaltı bilgi düzeyimizin farkına varabilir miyiz?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Çevremizde gördüklerimizin ancak yüzde 10’unun bilinç dünyamızda yer edindiğini biliyor muydunuz? Bilim adamları Barcelona’da yer alan beyin araştırmaları laboratuvarında yüzde 10’luk oranı yükseltmeye çalışıyor. Araştırmanın ana hedefi, verilerle dolu dünyamıza karşı beynimizi daha verimli kullanabilmek.

Veri toplamak basit. Sıkıntı bu verileri anlamlı bir bütün haline getirmek. Fakat hiç bitmeyen veri seli tarafından boğulan insanlar, çoğu zaman bu bilgi yüklü yapıdan bir anlam elde edemiyor. Araştırmacılar karmaşık ve sofistike bir sanal program aracılığıyla beyni keşfetmeye çalışıyor.

Londra Goldsmiths Üniversitesi’nde psikoloji profesörü Jonathan Freeman projede koordinatör olarak görev yapıyor. Freeman araştırmanını amaçlarını sıraladı:
“Araştırmalarımız, hafıza işlemine daha fazla yoğunlaşarak çevremizde dikkatimizden kaçan yararlı bilgilerin hatırlanması aşamasına odaklanıyor. Böylece daha fazla bilgiyi hafızada tutmaya ya da tehdit içeren bir duruma karşı daha hızlı farkında olmaya başlıyorsunuz.

Mesela dokunma, görme ve duyma duyu organları ile çevremizdeki dünyayı algılıyoruz ve ona bir anlam yüklüyoruz. Bizim yaptığımız araştırma, bu algılama sürecinde bilinçaltına aktarılan bazı duyumların uyandırılması ve bilinç düzeyine yükseltilmesini amaçlıyor.”

Avrupa Birliği tarafından yürütülen projede, bilinçaltının gizemli kodları gün yüzüne çıkarılarak beynin daha etkili ve verimli çalışması amaçlanıyor. Beynin kamaşık yapısı yine kompleks bir yapay zeka ile ölçülüyor.

Bilgisayar mühendisi Pedro Omedas bize kullandıkları bilgisayar sistemlerini tanıttı:
“Burada çok farklı teknolojileri kullanıyoruz. Sanal gerçeklik platformu ve karışık gerçeklik platformu, bilgileri ekrana yansıtmamıza yardımcı oluyor. Daha sonra farklı bir sistem aracılığıyla bu platformdaki bilgileri özetleyebiliyoruz. Amacımız, verili bir alanda insanın nasıl hareket ettiğini anlamak. Psikolojik sensörler, mesela kalp atışları ya da nefes alma süreçleri gibi bir dizi bilinçli ya da bilinç dışı yapılan faaliyeti bize bildiriyorlar. Biz de bu karmaşık sürecin nasıl işlediğini inceliyoruz.”

Pompeu Fabra Üniversitesi’nde Nörobilim alanında profesör Anna Mura, gelecekte insan beyninin işlevini artıracaklarını söyledi:
“Sistem, bilinçaltı düzeyimizin farkına varmaya ve onu bilinç düzeyine yükseltmemize yardımcı oluyor. Bu sayede daha karmaşık verileri kolay bir şekilde keşfedebileceğiz ve daha fazla ayrıntıyı tanımlayabileceğiz. “

Peki iki beyin bir beyine göre daha iyi değil mi? Araştırmacılar bir robottan yardım eli istiyor.

Pompeu Fabra Üniversitesi’nde psikoloji profesörü Paul Verschure:
“Beyin dışarıdan kontrol edilen bir bilgisayar değil. İnsan vücuduna sıkıca bağlı bir organ. Beyin ve vücut faaliyetlerine beraber karar veriyorlar. Yani beyni anlayabilmemiz için onu gövdeyle beraber düşünmeliyiz. Ve araştırmamızda kullandığımız bu vücut hemen arkamda duruyor. Yani beynin faaliyetlerini bu robotun vücut faaliyetleri ile beraber anlamaya çalışıyoruz. Bilincin fiziksel faaliyetlerinin temelini araştıran projemizde bir sonraki adım, beynin nasıl çalıştığını keşfetmek.”

Araştırmacılar bu adımla insan beyninin daha karmaşık veri yapılarına karşı daha etkili çalışmasını sağlayacak yeni bilimsel araçlara ulaşmayı umut ediyor.

http://ceeds-project.eu

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ölümcül yılan zehrinden şifa bulmak mümkün mü?

Motorlu araçların hayatımızı tehdit eden partiküller salmasına engel olunabilir mi?

Omega 3 ihtiyacını karşılamada devrim yaratacak besin kaynağı: Mikroalgler