REKLAMKorner’in bu haftaki bölümüne hoş geldiniz. Programda Şampiyonlar Ligi’nde oynanan ikinci tur ilk maçlarını analiz edeceğiz.
Real Madrid, iddialı olduğunu ve 24 Mayıs’ta Lizbon’daki finalde Avrupa’daki 10. şampiyonluğuna ulaşabileceğini gösterdi. İspanyolların 6-1’lik Schalke 04 galibiyeti öncesine kadar Almanya’da 25 maçta sadece bir zaferi bulunuyordu. Karim Benzema, Gareth Bale ve Cristiano Ronaldo ikişer golle sahnedeydi.
Alman ekibinin defansı tüm çabalarına rağmen bu üçlüyü durduramadı. Teknik direktörleri Jens Keller, maç sonrası açıklamasında sorunun şahsi değil kollektif olduğunu söyledi: “Ne kadar koştuğumuzu görüyorsunuz. Fakat birlikte koşmadık. Onun yerine herkes koştu ama takım olarak değil. Evet biz çok genç bir ekibiz. Bence onlar bu oyundan gerekli dersleri aldı.”
Paris Saint-Germain de en iyi dönemini yaşıyor. Onlar da Real gibi Almanya’da büyük zafer kazandı. Çeyrek finali neredeyse garantilediler. 4-0’lık Bayer Leverkusen karşılaşmasında maçın adamı 2 gol atan Zlatan İbrahimoviç‘ti. Rövanş maçında sürpriz bekleniyor. Zira, ekip evinde oynadığı 27 Avrupa maçında kaybetmedi.
En büyük maçta Barcelona, Manchester City’yi 2-0 mağlup etti. 53. dakikada Martin Demichelis’in kırmızı kartı ve Messi’nin penaltı golü, ardından da Davi Alves’in ikinci golü maçta skoru belirledi.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi Bayern Munih ilk maçta Arsenal’i evinde 2-0’lık galibiyetle devirdi. Yine Toni Kroos ve Thomas Muller golleri atan isimler oldu.
Bundesliga’da kötü bir sezon geçiren Borussia Dortmund Avrupa’da ayakta kalmaya çalışıyor. 4-2’lik Zenitk galibiyetinde Lewandowski gollerine devam etti.
Şampiyonlar liginde şimdiye kadar en büyük sürprizi Atletico Madrid yaptı. İspanyol ekip Giuseppe Meazza’da zor anlar yaşadı. Kaká ve Balotelli, maçta çok iyi performans sergileseler de savunma hattını geçmeyi başaramadılar. Diego Costa, bitime 7 dakika kala skoru belirleyen golü attı. Böylece Atletico Madrid 1997’den bu yana ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıkmaya bu kadar yaklaşmış oldu.
İstanbul’da Galatasaray ve Chelsea 1-1 berabere kaldı. Son söz Stamford Bridge’de söylenecek. İngiliz ekibi ilk gole Fernando Torres’in ayağından bulduğu golle ulaştı. Chelsea bazı fırsatlar buldu ancak Galatasaray ikinci yarıda skoru eşitlemeyi başardı. Chedjou kornerden gelen topu kafayla ağlara gönderdi. Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho, gol atamamaktan yakındı: “Diğer takımlar üç şans bulur ve üç gole ulaşır. Bizim beş şansımız oldu ancak tek gol atabildik. Bu insanların bazen düşündüğü gibi forvet eleştirisi değil. Sadece sahip olduğumuz takımın özelliği bu.”
İlk maçlarda en büyük hayal kırıklığını Olympiakos’a 2-0 mağlup olan Manchester United yaşadı. Sonuçtan daha da üzüntü veren şey takımın Yunan şampiyonu karşısında mücadele ortaya koyamaması oldu. Bunun tek açıklaması Alex Ferguson’un ayrılması olamaz. Bu takım geçtiğimiz yıl Premier Ligi 11 puan farkla zirvede tamamladı ve temel iskeletini korudu. Korkunç bir sezon geçirmesine ve artan taraftar tepkisine rağmen David Moyes, hala yönetimin güvenine sahip.
Manchester United’ın yenilgisi İngiliz futbolundaki krizi de ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi tek bir galibiyet yok ve takımları çeyrek finale çıkamama riskiyle karşı karşıya. Üç İspanyol ekipte ise işler yolunda. Almanlarda ise iyi de var kötü de.
Rövanş maçlarının oynanmaya başlayacağı 11 Mart’ta tekrar karşınızda olacağız.