"Boko Haram'ın tam olarak ne istediğini söylemek zor"

"Boko Haram'ın tam olarak ne istediğini söylemek zor"
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Bundan sadece bir ay önce 14 Nisan günü, Nijerya’da faaliyet gösteren radikal İslamcı terör örgütü Boko Haram, bir okula baskın düzenleyerek 200’den fazla kız öğrenciyi kaçırdı. Tüm dünya olayı “insanlık dışı” olarak değerlendirdi.

O korkunç gün birkaç öğrenci militanlardan kurtulmayı başardı. Fakat hala amacı sadece eğitim almak olan 223 kız, örgütün elinde bulunuyor.

Geride kalan kız öğrenciler kurtulduklarına sevindiklerini fakat arkadaşları için çok üzgün olduklarını söylüyor:
“Olay meydana geldiğini zaman okulda, yatakhanede uyuyorduk. Silah sesleri duyduk. Hemen dışarı çıktık. Herkes oradan oraya koşturuyordu. Oturacak bir yer bulduk. Bizi orada bıraktılar.”

Boko Haram, Nijerya’da düzenlediği kanlı saldırılarla tanınıyor. Örgüt, şeriata dayalı bir yönetim istiyor ve özellikle kız öğrencilerin okumasına karşı çıkıyor. Örgütün sadece bu yıl düzenlediği saldırılarda 1500’den fazla kişinin öldüğü söyleniyor.

Bu sırada daha önce kızları “köle olarak satacağını“söyleyen örgütün lideri son olarak ise “Siz bizim cezaevlerindeki kardeşlerimizi serbest bırakmadığınız sürece biz de bu kızları bırakmayacağız” şeklinde açıklama yaptı.

“İnsanlık dışı” olarak nitelendirilen olaya, uluslararası kamuoyu da büyük tepki gösterdi. Her geçen gün de tepkiler çığ gibi büyüyor.

Uzmanlar sosyal medyanın olaya oldukça ilgi gösterdiğini
söylüyor:
“Sosyal medyanın en büyük gücü farkındalık yaratmak. Bu sorun şu an canlı tutuluyor. Şundan eminiz ki bu olayı kimse unutmayacak. Fakat tabi şu da gerçek ki bazı şeyler sosyal medyanın ötesine taşınmak zorunda.”

euronews:
“Mathieu Guidère merhaba ve bizimle olduğunuz için teşekkürler. Siz Müslüman ve Arap Dünyası jeopolitikası uzmanı ve bir İslam bilimcisiniz. Bu kızların kaçırılması tüm dünyayı duygulandırdı ve yaşadıkları eşi benzeri görülmemiş bir seferberlik oluşmasına yol açtı. Size göre, bu hareket yıllardan beri öldürdüğü, kaçırdığı ve korku saçtığı halde neden böyle bir seferberlik oluştu? Ve yapıcı mı?”

Mathieu Guidère:
Bu seferberlik iki kanada sahip. Kesinlikle ilginç ve yapıcı. Ayrıca uluslararası seviyede de kullanılabilir. Çünkü Nijerya’daki kadınların durumuna, özellikle ülkenin kuzeyinde neler çektiklerine ilk defa dikkat çekiyor. Fakat bölgesel anlamda maalesef uluslararası bir seferberliğin oluşması yabancı karşılanıyor. Ayrıca Boko Haram’ın şu anda bu küresel iletişimin merkezinde görünmesi onun Batı karşıtı, dış müdahalelere direnen ve onları reddeden bir grup olarak görülmesine yol açıyor. Bu da büyük ihtimalle güçlenmesine ve yeni üye kazanmasını sağlıyor.”

euronews:
“Boko Haram’ın tarihi lideri Muhammed Yusuf Nijeryalı yetkililer tarafından 2009’da öldürüldü. Yerini alan Shekau, hareketin radikalleşmesine, Taliban’dan esinlenmesine yol açıyor. Tam olarak neyi amaçlıyor?”

Mathieu Guidère:
“2009’a kadar grubun genel anlamda ne istediğini biliyorduk. İngiltere’den esinlenen Nijerya eğitim sistemine karşı çıkıyordu. Şeriat’ın uygulanması taraftarıydı. 2009 çok önemli bir dönüm noktası. Çünkü bu tarihten itibaren grubun şu andaki lideri ve diğerleri daha çok mesihsel bir eğilime kayarak Nijerya’nın kuzeyindeki halka özel bir bakış açısı empoze etmeye başladı. Bu, yapılacak misillemelerin ve alınacak öçlerin ilk kırıntıları idi. Şu anda Boko Haram’ın özellikle de Ebubekir Shekau’nun tam olarak ne istediğini söylemek çok zor.”

euronews:
“Basının bir tarikat olarak tanımladığı Boko Haram’ı iyi tanıyorsunuz. Bu ideolojinin arkasında ticari bir düşünce de yok mu?”

Mathieu Guidère:
“Aslında ikisi de var. Çünkü okullara ve üniversitelere saldırmak Boko Haram’ı, Boko Haram yapan konuların başında geliyor. Buradaki en ilginç değişiklik Shekau ve Boko Haram’ın grupta selefi teolojisinin tipik orta çağ uygulaması mantığı içine girmiş olması. Bu genç kızların bir kısmına İslam’ı kabul etmelerini önerecek. İslam’ı kabul etmeleri onları ölümden kurtaracak. Diğer yandan da bu durum grupta sıkışmalarına neden oluyor. Zira zorla onlarla evlenmelerine yol açıyor. Diğerlerine ise maalesef teoloji uygulanıyor. Burada da grup içindeki genel ideoloji onların farklı ağlara satılması. Yani bugün mali kaynakların çeşitlendiği görülüyor. Bu çeşitlenme sadece sadece kızları kaçırmakla değil kara pazarda silah ve uyuşturucu gibi her türlü ticaretin yapılması ile haraçla karşılanıyor. Bu kaynaklar arasında fuhuş da bulunuyor.”

euronews:
“Sene başından beri aralarında 200 genç ya da çocuğun bulunduğu 1500 kişi hayatını kaybetti. Bu çok korkunç bilançoya hükümetin tepkisiz kalmasını ne açıklıyor?”

Mathieu Guidère:
“Bu tavrı birçok karmaşık faktörler bütünü açıklıyor. Ama meselenin kökünde jeopolitik durum ve federal ve devlet seviyesinde yaşanan güç savaşları var. Bu grupla mücadele konusunda ortak bir tavır bulunmuyor. Tüm bunlar hem başkanlık hem de genel seçimler öncesi bir dönemde yaşanıyor.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kolombiya, Milei'nin 'terörist' çıkışından sonra Arjantinli diplomatları sınır dışı etti

Alman polisi İsveç'te terör saldırısı planladığından şüphelenilen iki kişiyi tutukladı

UNICEF: Dünya genelinde 230 milyon kadın, genital mutilasyona maruz kaldı