Makedonya'nın tarihi şehri Ohri

Makedonya'nın tarihi şehri Ohri
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Macedonian Life programı ikinci bölümünde tarihi Ohri kentini konu alıyor. Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Ohri, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde de bir kültür ve ticaret merkezi olarak kalmış.

Günümüz Ohri turizm kenti olarak tanınır. İyi muhafaza edilmiş eski kenti, Orta Çağ dönemine dayanan hisarları, yüksek sayıdaki kiliseleri, manastırları ve camilerinin yanı sıra büyük, milyonlarca yaşındaki gölü sadece Balkan ülkelerinden gelenleri değil, tüm Avrupa’dan ve Asya’nın bazı ülkelerinden gelen yabancıları kendine doğru çeker. UNESCO, 1979 yılında Ohri Gölü’nü, bir sene sonra da Ohri kentini UNESCO Dünya Mirasları listesine ekledi.

Ohri Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biri. Buranın ilk yerlileri bölgeye ‘Lychnidos’ yani ‘ışıkların şehri’ adını vermiş. Zengin tarihi ile övünen şehir, meşhur bir antik güzergah üzerindeki önemli ticaret merkezlerinden biriymiş.

Milcho Georgievski, Sanat Tarihçisi: ‘‘Via Egnatia’ Roma İmparatorluğu’nun ana güzergahlarından birisiymiş ve Roma ile İstanbul’u birbirine bağlıyormuş. Bu durum şehri etkilemiş çünkü birçok insan bu yoldan geçerek şehirdeki ticaret ve kültürel çeşitliliği artırmış.’‘

Şehrin birçok arkeolojik kalıntısı hala keşfedilmeyi bekliyor. Sanat tarihçileri, mimar ve arkeologlar şehrin merkezinde berarber çalışarak bu saklı hazileneri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Bu kişilerden biri de Bojan Taneski.

Bojan ve takım arkadaşları çok değerli bir yer daha keşfetti. Burası milattan önce birinci yüzyıla ait olan bir Roma hamamı. Çok zengin bir aileye ait olduğu için, buldukları yerden çok değerli eserler çıktı.

Boyan Taneski, Arkeolog: ‘‘Roma’ya ait bir yapı bulduk. Burası aslında yapının küçük bir bölümü olan hamam kısmı. Burada siyah ve beyaz taşlardan yapılmış çok güzel bir mozaik var. Bulunduğu zaman burada çalışıyordum. Çok heyecan vericiydi çünkü bu Makedonya’da bulunan türündeki tek mozaik.’‘

Yüzyıllar içerisinde şehir Bizans ve Hristiyan kültürünün merkezi haline gelmiş.

Burası, 30 yıldır şehirde yaşayan ünlü alimler Aziz Naum ve Aziz Clement’in evi olarak biliniyor. Bu sebeple yerli halk hala onlara dua ediyor.

Andrijana Basoska, Turist Rehberi: ‘‘O, bu şehrin koruyucusu, azizi ve sahibidir. Kollarında Ohri şehrini ve üniversitesini taşıyor.’‘

Aziz Clement 1100 yıl önce dünyada bilinen ilk Slav üniversitesini kurdu. Modern Kiril alfabesini onun bulduğuna inanılıyor.

Andrijana Basoska, Turist Rehberi: ‘‘Bu üniversitede birçok profesör, rahip ve piskopos eğitim gördü. Bu insanlar Slav edebiyatı, kültürü, sanatı ve müziğini Balkan ve Avrupa ülkelerine yaydılar.’‘

Efsaneye göre yılın her günü için toplam 365 tane kilise inşa edilmiş. Şehirde Osmanlılar’dan kalan birçok cami de bulunuyor. Dini mimari açısından zengin olduğu için şehir, ‘Balkanların Kudüs’ü’ olarak anılıyor.

Bugün bile gölün çevresinde antik birçok tarihi yapı mevcut. Aziz Sophia kilisesi bunlardan sadece bir tanesi…

Milcho Georgievski, Sanat Tarihçisi: ‘‘Burası Ortodoks Hristiyanlığına ait büyük festival ve toplantıların yapıldığı ana kilisedir.’‘

“Bu kiliseye girdiğim zaman tarihin kokusunu hissediyorum.’‘

Bizans’a ait fresk ve gravürler 11. yüzyıla ait. Restore edilmesi için özel bir boyama tekniği uygulanıyor.

Vlado Mukovski gibi restorasyon işçileri zarar gören freskleri su boyası ile tamir ederek onları yeniden hayata döndürüyor.

REKLAM

Vlado Mukovski, Üsküp Ulusal Panel Merkezi, Restorasyon İşçisi: ‘‘O dönemde sanatçılar kuruması uzun süren yağlı sıva kullanmışlar. Islak duvar üzerinde boyamak için daha fazla zamanları olmuş çünkü boyamayı kurumadan bitirmeleri gerekiyor.’‘

Vlado Mukovski, Üsküp Ulusal Panel Merkezi, Restorasyon İşçisi: ‘‘Tarihi bir eserin boyamasını bitirmek çok muhteşem bir duygu çünkü gelecek nesillere bir şaheser daha kazandırıyorsunuz.’‘

Tertemiz göl manzarasını arkamızda bırakarak muhteşem manzaralı kırsal bir bölgeye gideceğiz. Macedonian Life’ın gelecek bölümünde Matka kanyonu ile gizemli bir mağarayı ziyaret edeceğiz. Ayrıca buradan Dojran gölüne geçerek balıkçıların geleneksel yaşamlarına göz atacağız.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adrenalin dolu kış sporları mı arıyorsunuz? Büyük Kafkas Dağları’ndaki bu merkezi inceleyin

Japonya'nın kırsal bölgelerini canlandırmanın yolu eski yapı geleneklerinde yatıyor olabilir mi?

Satoyama'yı keşfedin: Japon toplulukları doğayla uyum içinde nasıl yaşıyor?