AB ve ABD'nin Rus iş adamlarına yaptırımları

AB ve ABD'nin Rus iş adamlarına yaptırımları
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Reporter programı bu hafta İngiltere’nin başkenti Londra’da. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı sonrası Avrupa Birliği ve Amerika, Rus iş adamları ve bürokratlarına yaptırım uygulamaya başladı. Rus ve doğu bloku ülkelerin Londra’da büyük yatırımları var. Acaba bu yaptırımlar onları ne yönde etkileyecek? Bu iş adamları gerilen siyasi ortam hakkında ne düşünüyorlar?
Hepsi ve daha fazlası bu hafta Reporter programında.

Hedonism Şarap mağazasındayız. Londra’nın en pahalı şarap dükkanı burası.
Buradan 30 yıllık şaraplar alabilir ya da 120 bin pound ödeyerek 55 yıllık viskilerin tadına bakabilirsiniz. Bu mağazanın sahibi Rus multimilyarder Yengeny Chichvarkin. Ancak yıllanmış şarap satmak onun tek ticaret sektörü değil. Chichvarkin Rusya’nın en büyük cep telefonu şirketlerinden birinin sahibiydi.
Fakat 2008 yılında adam kaçırma ve haraç almak suçuyla yargılandı.
Söylediğine göre bu yalanlar rüşvet isteyen memurlar tarafından ortaya atıldı.

Rusya’daki şirketini satıp Londra’da yatırım yapma kararı aldı.

Yevgeny Chichvarkini Rus İş adamı: ‘‘Burada yolsuzluk yok. Eğer bir milletvekili İspanya’ya gitmek için devletin parasını kullansa dahi, onu anında işten atarlar. Rusların bakış açısıyla burada hiç ama hiç yolsuzluk yok.’‘

Yolsuzluğun olmaması ve aldığı iş vizesi ile bu adam, Londra’da 1 milyon poundluk yatırım yapan bir Rus- Sovyet iş adamı.

Sunday Times gazetesinin yayınladığı İngiltere’nin en zengin 5 adamı listesinde 3 tane Rus iş adamı bulunuyor.

Bu kişiler arasında 18 milyar euroluk serveti ile Chelsea futbol takımının sahibi Roman Abramovich de bulunuyor. Ünlü iş adamı bu serveti 90’lı yıllarda özelleştirilen Rusya’daki petrol şirketi sayesinde yaptı.

Bir başka örnek ise Özbekistan doğumlu Alisher Usmanov. Rusya’nın en zengin adamı aynı zamanda Arsenal futbol takımının da ortağı durumunda.
Ancak bu kişilerin hepsi Rus değil.

Ukrayna’nın en zengin adamı Rinat Akhmedov Hyde Park’ın yanındaki bir apartmana tam 140 milyon pound ödedi. Söylendiğine göre burası dünyanın en pahalı adresi…

Bu iş adamları sadece pahalı katlar ve evler satın almadılar. Çocuklarını İngiltere’de okula gönderip Londra piyasası ve şehrine yatırım yaptılar. Bazı eleştirmenlere göre para harcamak ‘en temiz ‘yol değil.

Tahminlere göre lüks malikanelerin yüzde 10’luk kısmı Rus ve Doğu Avrupalı müşterilere ait.
Bu emlak ofisi müdürüne göre Ukrayna’daki siyasi kriz nedeni ile artık doğu Avrupalı müşteriler bu sıralar alım yapmıyor.

Jonathan Hewlett, Savills Emlak Ofisi Müdürü: ‘‘Londra her zaman emniyetli bir sığınak olmuştur. Gayrimenkul sahibi olmak çok güvenlidir ve buradaki emlak sistemi çok gelişmiştir. Bu konuda birçok ülkeden çok daha misavirperveriz. Kimse yasal sistem değişecek ve bu gayrimenkulu artık alamayacağım diye aklından geçirmez.’‘

Fakat bazı yasalar değişti. Yeni düzenlemeler Londra ile Rus zenginler arasındaki mali ipleri her an gerebilir.

Rusya’nın Kırım’ı ilhakı sonrası geçen Mart ayında Amerika ve Avrupa Birliği, Putin’e yakın olan bazı kişilere yaptırım uygulamaya başladı.

Malvarlıklarını dondurma ve yurt dışına seyahat engeli gibi uygulamalar devreye girdi.

Amerika Birleşik Devletleri Rus şirket, banka ve bunların CEO’larına yaptırım uygularken, Avrupa Birliği daha da ileri giderek Rus politikacı ve askeri liderleri de bu yaptırımlar içerisine soktu.

Bazıları bunun siyasi bir uzlaşma olduğu konusunu tartışıyor. Ayrıca Avrupa Birliği, Rusya’nın en büyük iş ortağı ve Rus doğalgazı ve petrolünün yüzde 80’i bu kıtaya ihraç ediliyor.

Nicholas Redman, Uluslararası Stratejik Yatırım Enstitüsü: ‘‘Avrupa Birliği yaptırımları Rusya’nın Ukrayna politikası üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bu askeri birliklerle alakalı bir şey. Şu anda Rus politikacılar Kırım’da Putin’in Ukrayna’ya daha fazla asker konuşlandırabilmesi için gerekli yasalar üzerinde çalışıyorlar. Ancak Londra’da evleri olan, çocuklarını bu ülkede okula gönderen, İngiltere’ye yatırım yapan bu iş adamları Putin’in has dairesi içinde değiller ve bu işlerle doğrudan bağlantıları yok. Bu sebeple Avrupa Birliği yaptırımları onlara çok dokunmadı ama zarar verseydi zor duruma düşerlerdi.’‘

Yapılan hesaplara göre Rus ve eski Sovyet şirketleri son 20 sene içerisinde Londra’daki yatırımlardan 82 milyon dolar kazanç elde etti.
Ancak ilk yaptırımlar uygulandıktan iki ay sonra Londra gerçekten de bu durumdan etkilendi mi?

Sergei Ostrovsky, Avukat: ‘‘Yaptırımlar çok kısıtlıydı. Bazı bireyler ve onların şirketleri ile sınırlandırıldı. Ancak yaptırımlar da yasal olarak Rus şirketlerinin Birleşik Krallık’ta iş yapmasını ya da İngiliz şirketlerinin Rusya’daki yatırımlarını doğrudan etkilemedi. Ancak bu yaptırımlar daha çok şüphe, kararsızlık ve düşmalık atmosferi yarattı. Artık buna ne demek isterseniz deyin.’‘

Bill Browder, 2009 yılında Moskova hapishanesinde ölen avukatı Sergei Magnitsky’nin ölümünden bu yana Putin’e karşı çok sert yaptırımlar yaptı. Bu kişisel bir şeydi. Magnitsky 230 milyon dolarlık çok büyük bir yolsuzluğa karışarak yakalandı.
Magnitsky, Browder’ın 90’lı yıllarda Rusya’da iş hayatına başlayan ve buraya milyonlarca dolar yatırım yapan şirketinde çalışıyordu.
Magnitsky’nin ölümü ile bağlantılı olarak yapılan yaptırımlardan dolayı Browder, Amerika’ya gitti ancak Avrupa Birliği yaptırım uygulamadı.

Ona göre, doğu- batı arasındaki tansiyonu azaltmak için Avrupa Birliği’nin daha sert müdahalede bulunması gerekiyor.

Bill Browder,Hermitage Para Fonu: ‘‘Avrupalılar, belirli sayıda kişiye yaptırım uyguladı ancak Putin’in oligarşisine dokunmadı. Putin’in parasını ellerinde tutan kişileri ve Putin’in yaptığı bu rezil işleri durdurmak için ona bir bedel ödetmek gerekiyor. Putin’in çok parası var ve bu başka kişiler adına kayıtlı. Birleşik Devletler bu insanlarla uğraşmaya başladı ancak Avrupalılar bilerek bir şey yapmıyorlar. Eğer doğru kişiler yerine yanlış kişilere yaptırım uyguluyorsanız bu çok büyük bir sorun oluşturur.’‘

Peki, Kırım’ı ilhak etmekle ya da Ukrayna’nın doğusunda tansiyon yüklemişken sınıra asker konuşlandırmak ile Putin yaptırım uygulanmayı hak ediyor mu?

Çoğu Rus böyle düşünmüyor ve NATO’yu suçluyor.

1994 yılında Ukrayna, sınırlarının Rusya ve batılı ülkeler tarafından tanınması için nükleer silahlarını bırakmıştı ve bu anlaşma tarafsızlık şartına bağlıydı. Ancak Rusya’ya göre bu anlaşma NATO tarafından bozuldu.

Dmitry Linnik, Rusya’nın Sesi, Londra: ‘‘Ukrayna ve Gürcistan 2008 yılında NATO üyeliği için oyuna getirildi. NATO üyeliği gözlerinin önünde askıya alındı ve zaten bu olasılık çok zayıf bir ihtimaldi. NATO’nun Rusya’nın eşiğinde dolaşması bu işi tetikledi ve bu Kırım olayına sebep oldu. Buna ilhak etmek diyorlar ancak Kırımlılar ve Ruslar yeniden birleşme diye adlandırıyor. Ancak bu durum Rusya tarafında, kendini savunma olarak görülüyor.’‘

Bu savunma tedbirleri Başkan Putin’in popüleritesini yüzde 80 oranında artırdı. Birçok Rus vatandaşına göre Kırım’ın ilhakı Rusya’nın yeni kimlik anlayışının bir yansıması. Bu yaptırımlardan kaçılamaz.
Bazılarına göre yaptırımların etkileri tahmin edilemez . Tıpkı Putin gibi…

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?