REKLAM12 Haziran’da başlayacak Dünya Kupası, açılış maçından bir gün sonra erken bir finale sahne olacak. Son Dünya Kupası’nın finalistleri, İspanya ve Hollanda B Grubu’nun ilk maçında 13 Haziran’da karşılaşacaklar.
Son iki Avrupa şampiyonası ile 2010 Dünya Kupası’ndan zaferle ayrılan İspanya, turnuvanın favorisi. İstatistikler 1958 ve 1962’de Brezilya’nın başarısından sonra hiçbir takımın dünya kupasını iki kez üst üste kazanamadığını gösteriyor. Del Bosque’nin deneyimi ve Xavi, Iniesta, Sergio Ramos gibi yıldızlarıyla bakalım İspanya istatistikleri değiştirebilecek mi?
Louis van Gaal yönetimindeki Hollanda , Arjen Robben, Robin van Persie, Wesley Sneijder gibi oyuncularıyla 2010 Güney Afrika finalinde İspanya’ya kaybettiği dünya kupasını kazanmayı çok istiyor.
Grup aşamasında attığı 11 golle Avrupa elemelerinin en golcü futbolcusu olan van Persie, FIFA Hollanda’nın en büyük kozlarından biri olacak. Hollanda’nın en büyük avantajı ise motivasyonu. Şimdiye kadar 3 kez çıktığı finalde hep kaybeden Portakallar bu kez hata yapmak istemiyor.
Almanya ve İtalya güçlü futbol geleneklerinin takımları
Almanya G Grubu’nda Portekiz ile birlikte favori. Teknik ve fizik kapasiteleri, hücum opsiyonlarındaki zenginlikleri ve gol becerileri en büyük avantajları. İtalyanlar ise Dünya Kupası’nda favori değil fakat güçlü bir Dünya Kupası gelenekleri olduğunu unutmamamak gerekiyor.
İtalya 2006 yılında kimsenin beklemediği bir anda Dünya Kupası’nı kazandı. Şimdi Brezilya’da çok açık favori olmadıkları bir gerçek.
Gruptan çıkmalarına kesin gözüyle bakılan Cesare Pirandelli ve öğrencilerinin sonrasında neler yapabileceği aslında herkes için merak konusu.
Joahim Löw pek çok genç futbolcuya Almanya kadrosunda yer verdi ve ancak en çok güvendiği isimlerden Marco Reus sakatlığı nedeniyle Brezilya kadrosundan çıkarıldı. Özellikle 2012 Avrupa Şampiyonası’ndaki oyun kurgusu nedeniyle eleştirilen Löw Almanya’da kupayı kazanmayı belki de en fazla isteyen isim.
Fransa yine şaşırtacak mı
Fransa’nın son 20 yıldaki Dünya Kupası macerasında trajedi ya da bir zafer vardı. Hep kendilerinden beklenenin tam tersini yaptılar.
Frank Ribery gibi deneyimli yıldızının yokluğu Fransa için büyük dezavantaj olsa da Didier Deschamps’ın oyuncularının form düzeyi çok iyi. Play off turunda Ukrayna’yı 2-0 geriden gelerek elemeleri, özellikle Paris’te ortaya koydukları inatçı oyun Fransızların Brezilya’da önemli işler yapabileceğini düşündürüyor.
İngiltere’nin Brezilya’daki Dünya Kupası vizesini aldığında son dünya kupası Güney Afrika 2010’daki performansları akla geldi.
Güney Afrika’da favori gösterildikleri zayıf gruptan son maçta çıkabilmiş, ikinci turda elenmişlerdi.
Brezilya’da onları henüz grup aşamasında güçlü rakipler bekliyor olacak. İngiltere ilk iki grup maçında Euro 2012 finalisti İtalya ve Güney Amerika şampiyonu Uruguay ile karşılaşacak.
Portekiz ve diğerleri
Cristiano Ronladolu Portekiz, 2002’den bu yana ilk kez büyük bir turnuvaya katılan Belçika, Fabio Capello’nun Rusyası, üçüncü kez dünya kupasına katılan Yunanistan, yıldız oyuncuları ile Hırvatistan, Dünya Kupası’na tarihi bir adım atan Bosna Hersek ve İsviçre, Brezilya 2014’e Avrupa’dan katılacak diğer takımlar.
Portekiz deyince akla Cristiano Ronaldo geliyor elbette. William Carvalho ve Joao Moutinho gibi orta sahayı güçlendiren isimleri de unutmamak lazım. Ama Portekiz’in Cristiano Ronaldo’nun yetersiz kaldığı maçlar için bir B planına ihtiyacı olacak.
Belçika 2002 yılından bu yana büyük bir turnuvada yer alamadı. Brezilya’da iz bırakmak için çok büyük bir motivasyonları var.
2012 yılında göreve getirilen teknik direktörü Fabio Capello ile bir değişim süreci yaşayan Rusya’nın bu kez katıldığı son iki turnuvadan daha iyi bir performans sergilemesi bekleniyor.
Üçüncü kez bir Dünya Kupası’nda boy gösteren Yunanistan, Portekizli teknik direktörü Fernando Santos yönetiminde tarihinde ilk kez gruptan çıkmaya çalışacak.
REKLAMHırvatistan sürpriz yapacak takımlar arasında sayılmıyor ancak takımın yıldızları orta sahada Luka Modric ve Ivan Rakitic ile golcü Mario Mandzukic’i izlemek için bile Hırvatistan’ın maçları takip edilmeli.
Tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na katılan Bosna Hersek çok koşan dinamik oyunculardan kurulu takımına karşın hazırlık maçlarında Arjantin ve Mısır karşısında aldığı yenilgiler ile Brezilya’daki umutlarına dair soru işaretleri oluşturdu.
İsviçre’de teknik direktör Ottmar Hitzfeld Güney Afrika’da yaşlı oyunculara güvendiği için eleştirilmişti. Artık elinde daha genç ve dinamik bir kadro var ve bu turnuvada neler yapacağı merakla bekleniyor.