REKLAMİspanya’da tahta çıkmaya hazırlanan Prens Felipe’yi çözmesi gereken zorlu konular bekliyor. Ailenin tek oğlu 46 yaşındaki Prens, çocukluğundan beri kral olmak için hazırlanıyor:
“İspanyollara ve İspanya’ya hizmet etmek gibi çok heyecan verici bir göreve umut ve heyecan dolu inancımla tüm gücümü aktarmaktan ve böylesine önemli bir görevin yükümlülüğünü almaktan dolayı duyduğum mutluluğu sizlerin de önünde tekrar dile getirmeme izin verin.”
Fakat Felipe bu göreve ne kadar uzun zamandır hazırlanıyor da olsa ülkenin Monarşi’ye olan bakış açısındaki değişiklik işleri zorlaştırıyor. Bu değişimin nedeninde ailenin adının bulaştığı yolsuzluk skandalları bulunuyor. Ayrıca sayıları hızla artan Cumhuriyet taraftarları rejim değişikliği için, Katalonyalılar ise özgürlükleri için mücadele ediyor.
Bu zorlu tabloda Kral’a en fazla yardımcı olacak isim ise eşi Letizia. Asil bir aileden gelmeyen bu eski gazeteci, zamanla Kraliyet ailesinde ve İspanyolların kalbinde önemli bir yer edinmeyi başardı.
Fakat İspanyolların adeta belini büken mali krizde patlak veren yolsuzluk skandalları bir türlü hafızalardan silinemiyor. Ayrıca birçok İspanyol Monarşi’nin günümüz şartları ile bağdaşmadığı kanısında. Bununla birlikte skandallara sadece Felipe’nin kız kardeşi ve eşininin adı karışmış durumda. Bu yüzden de yeni Kral, ailenin yaşadığı imaj kaybından en az etkilenen kişi.
Bu tabloda tahta çıkmak için yıllardır hazırlanan Felipe’nin en büyük silahı şüphesiz deneyimi olacak. Sorunların çözülmesine bu deneyimin yetip yetmeyeceğini ise zaman gösterecek.
Mario Alfaro, euronews:
“İspanya’daki yeni Monarşi’yi mercek altına almak ve VI. Felipe’nin ulaşması gereken hedefleri incelemek üzere Madrid’te siyaset bilim profesörlerinden Fernando Vallespin’e bağlanıyoruz. Kral Juan Carlos yerini yeni nesillere bırakmak için görevden ayrıldığını belirtti. Bu durum İspanyol toplumu için gerçek bir değişiklik anlamına mı geliyor?”
Fernando Vallespin:
“Evet bence bu bir değişim anlamına geliyor. Üstelik bu sadece sembolik değil aynı zamanda da siyasi gerçeklikle de özdeşleşen bir durum. Kral Juan Carlos iki konunun altını çizdi: Birincisi istikrar, ikincisi ise yenilenme idi. Sanırım şu anda iddia edilen de zaten bu. Aynı zamanda da kesinlikle bir anayasal reformla sonuçlanması gereken reformlar bütününü de buna eklemek istiyoruz. İspanya’da 1978 Anayasası ile başlayan demokratik sistemde bir çeşit zayıflama fark ediliyor. Bu anayasa demokrasinin başlamasından da oldukça etkilendi. Ve şu anda ülke çok büyük boyuttaki başka siyasi hedefler hazırlığında. Bunlardan ilki ve en önemlisi devletin bölgesel düzeninin yeniden organize edilmesi.”
euronews:
“Toplumun farklı kesimleri devlet şekli üzerinde bir referandum yapılmasını istedi. Görevden çekilme ve VI. Felipe’nin tahta çıkma kararları üzerinden 2 hafta geçti. Acaba bu, Cumhuriyet ile Monarşi üzerindeki tartışmadan kaçınmak için mi yapılıyor?”
Fernando Vallespin:
“Bence buradaki tartışma sona erdi, çünkü Anayasa’nın belirlediği kuralları uygulamaya koyduk. İspanyol Kongresi’nde milletvekillerinin yüzde 80’i bu kurallara uydu. Kurumsal bir açıdan bakıldığında ise Juan Carlos’un görev değişim sürecinde Anayasa’ya uyulduğu görülüyor. Diğer bir konu da İspanyol toplumunda yaşananlar. Monarşi taraftarı olmayan birçok kesim var. Onların aralarındaki bazı Cumhuriyetçiler referandum düzenlenmesi için baskı yapıyor.”
euronews:
“Son yıllardaki tüm skandallar yüzünden Monarşi’nin popülerliği büyük bir darbe aldı. Halkın güvenini yeniden kazanmak için Kral’ın ne yapması gerekli?”
Fernando Vallespin:
“İspanya’da mali kriz politikaya olan güvende büyük bir erozyona yol açtı. Bu güven kaybı sadece politikaları değil, yenilenmesi gereken kurumları da kapsadı. Tüm bunların tahta da etkileri oluyor. Daha fazla şeffaflık isteniyor ve Kral’ın halka daha yakın olması bekleniyor. Özellikle istenen bir diğer şey de tahtın üzerinde devletin Parlamento gibi diğer kurumları tarafından bir mali kontrol uygulanması.”
euronews:
“Yeni Kral, bölgesel sorun hakkında anayasal reforma nasıl yardımcı yardımcı olabilir?”
Fernando Vallespin:
“Farklı siyasi güçler arasındaki müzakerelere yardımcı olabilir. Belki de şu anda çok ihtiyacımız olan bir moderatör rolü üstlenebilir. Farklı siyasi güçler arasında bir anlaşmayı kolaylaştırılabilir.”