"Türkiye'de yaşanacak değişiminin çapını tahmin etmek için henüz çok erken"

"Türkiye'de yaşanacak değişiminin çapını tahmin etmek için henüz çok erken"
By Nezahat Sevim
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Türkiye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi ile yeni bir güne uyandı. Ülkenin en önemli görevine halk tarafından seçilen politikacı böylece hem siyasi kariyerinde hem de Türkiye’nin geleceğinde yeni bir dönemi başlattı.

Yaptığı balkon konuşmasında cumhurbaşkanı seçilmesi ile hiç kimsenin kaybetmediğinin altını çizen lider, ülkede yaşanan kutuplaşmaların da sona ereceği yönünde sinyaller verdi.

Başbakan Erdoğan’ın bu büyük zaferinde seçime katılım oranın düşüklüğü ise dikkatlerden kaçmadı. Yaklaşık 14 milyon seçmen sandığa gitmemeyi tercih etti.

12 yıldır iktidarda bulunan Erdoğan özellikle 2013’te hem kendisi hem de partisi AK Parti adına zorlu bir dönemden geçti.

Gezi parkı protestolarına devletin sert müdahalesi ve Başbakan’ın kayıtsız tavrı sistemin sertleştiğine yönelik endişelerin artmasına neden oldu.

Ardından da “17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk operasyonu” sonucunda Fethullah Gülen cemaati ile büyük bir gerginlik yaşandı. İnternete düşen telefon dinlemeleri ve ses kayıtları sonucunda yerel seçimler öncesinde Youtube ve Twitter gibi sosyal iletişim ağlarına erişim bir süre engellendi.

Erdoğan’ın ülke içinde aldığı bu önlemler, otoriterleşmekle suçlanmasına neden oldu.
Ülkenin en önemli görevine seçilen başbakanın bundan sonra nasıl bir politika izleyeceği ise hem Türkiye hem de dünyada merak konusu.

Nezahat Sevim, euronews:
Türkiye, 12. Cumhurbaşkanı’nı Recep Tayyip Erdoğan olarak seçti. Peki bundan sonra Türkiye’yi, AK Parti’yi ve Türk muhalefetini neler bekliyor? Tüm bunları yayınımıza İstanbul’dan katılan yazar ve Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır ile konuşacağız.

Bu seçim sonuçları ile AK Parti kurucusu ve liderini Çankaya’ya uğurluyor. Bu, AP Parti içindeki dengeleri ve partiye olan halk desteğini nasıl etkiler? AK Parti’nin yeni lideri ve Başbakan kim ya da nasıl biri olur sizce?

Bekir Ağırdır, yazar ve Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü:
“AK Parti’nin önünde üç tane soru ve veya bu soruya üretecekleri paradoksal yanıtlar var. Birincisi Tayyip Bey ile uyumlu bir başkana ve başbakana ihtiyaç var. Ama ikinci rol aynı zamanda partinin oy desteğini yüzde 45-50 aralığında tutmaya devam etmeli ki Tayyip Bey’in de tüm konuşmalarında ima ettiği anayasa değişikliğini 2015 Haziran’ından sonra zorlayabilsinler. Dolayısıyla bu birinci rol ile ikinci rol birbiri ile çelişik duruyor. Bir üçüncü rol daha var ki o da AK Parti için bir paradoks üretiyor. Türkiye dış politika meselelerine dair birçok konudan dolayı bir sorun yaşıyor. Dolayısıyla burada bir iyileşmeye, politika değişikliğine veya düzeltmelere ihtiyaç var. Bu rollerden baktığınız zaman sanki Ali Babacan, Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu isimleri öne çıkıyor gibi. Elbet sürpriz bir aday da olabilir.”

euronews:
Siz daha önceki bir yazınızda da belirtmiştiniz. İhsanoğlu’nun yüzde 40 gibi bir oy alması durumunda muhalefetin kendini belki sorgulamayacağını ancak yüzde 35’e düşmesi durumunda CHP ve MHP’de değişimin başlayacağını öngörmüştünüz. İhsanoğlu’nun oy oranı bunun tam ortasında yüzde 38 oldu. Bu oranın muhalefete etkisi ne olur? Aynı şekilde Selahattin Demirtaş‘ın oy oranı Kürt siyasetini nasıl şekillendirir?

Bekir Ağırdır, yazar ve Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü:
“Bu sihirli ‘38’ rakamı tabii ki iki lidere de avantaj veriyor. Nitekim dün akşam iki parti sözcüsü – ki bunlardan bir tanesi MHP Genel Başkanı idi – konuşmalarından da şimdilik böyle bir değişim ihtiyacı hissetmeden yürümeye yorumlamalarını müsait bir rakam gibi duruyor. Ama yine de ortada bir gerçeklik var ki bu iki partinin tabanında ve kendi içlerinde de bu çatlak oy oranlarından bağımsız olarak zaten vardı. Selahattin Bey’in söylemi ve özellikle demokrasi, özgürlük, insan hakları yeni yaşam çağrısı ya da radikal demokrasi diye sloganlaştırdığı söylem bu tarafta yani Türkler indinde en azından dinleme ihtiyacı üretti. HDP’nin 2015 haziranındaki ağırlığının daha fazla olacağını bekliyorum. Çünkü o zaman Türkiye’deki bütün insanların içinde o demokrasi ve özgürlük taleplerini öne çıkaran bütün mağduriyetler HDP’ye doğru akmaya devam edebilir.”

euronews:
Başkanlık tartışmalarına da bir dönelim. Erdoğan’ın aklındaki cumhurbaşkanlığı/başkanlık rolü kapsamında anayasal değişiklikler başta olmak üzere, Türkiye’de ne türlü köklü/sistem değişiklikleri bekleyebiliriz bundan sonra?

Bekir Ağırdır, yazar ve Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü:
“Başkanlık sistemi kadar anayasada bu çaplı radikal değişiklikler gücüne Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti ulaşamayabilir. Diğer partilerle uzlaşmak zorunda. 2015 Haziran’ından sonra bir değişim bekleyebiliriz. Ama bu değişim illa bir başkanlık mı olur yoksa hak ve özgürlükler dahil hukuki yapılanmalar, denge denetleme mekanizmaları dahil daha kapsamlı ve köklü mü olur onu şu anda kestirmek mümkün değil. Bu, siyasi aktörler arasında uzlaşmanın nerede oluşacağına bağlı.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adalet Bakanı Tunç: Meclis seçimleri yenilerse Cumhurbaşkanı için tekrar adaylık yolu açılır

Zelenskiy ile görüşen Erdoğan: Barış zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırız

Ogün Samast: Hayal ve Tuncel 'arkamız sağlam' diyordu