İspanya tarihi hatasını düzeltiyor

İspanya tarihi hatasını düzeltiyor
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

İspanya’da 1492 yılında Kastilya ve Leon Kraliçesi I. Isabel ile Aragon Kralı II. Ferdinand ülkedeki Yahudilerin sürgün fermanını imzaladı. Sefarad Yahudileri Hristiyan olmamaları durumunda ülkeden kovuldu. Onlar İspanya’yı terk etmeye zorlandıklarında, bir gün kayıp vatanlarına geri dönecekleri umuduyla evlerinin anahtarlarını yanlarına aldı.

Beş yüzyıl sonra İspanyol hükümeti hazırladığı bir yasa tasarısı ile bu tarihi hatayı düzelterek, İsrail, Latin Amerika ve Türkiye’nin başta olduğu birçok ülkede yaşayan Sefarad Yahudilerinin soyundan gelenlere vatandaşlık vermeye hazırlanıyor.

Uruguaylı gazeteci Alejandra Abulafia onlardan sadece birisi. Abulafia da İspanyol vatandaşlığına başvuracağını ifade ediyor: “İspanyol pasaportu benim için kayıp vatanımıza geri dönüşü temsil ediyor, bu bir anahtar. Dünyadaki tüm Sefaradların İspanya’ya geri döneceğini düşünmüyorum. Onlar sadece İspanyol vatandaşlığına başvuracak ve daha sonra da kendi ülkelerinde kalacak. Çoğu İspanya’ya yerleşmekle ilgilenmiyor. Onlar bu anahtarları nostaljik bir sembol olarak sakladı. Şimdi de atalarının İspanya’daki evlerini kurtarmak istiyorlar.”

Peki bu ne anlama geliyor? Sefarad Yahudileri İspanya’ya geri mi dönecek? Önümüzdeki 5 yıl içinde 90,000 ile 500,000 arasında Sefarad Yahudisi İspanyol vatandaşlığına başvurabilir. İspanyol hükümeti söz konusu kanunun 2015 yılı başlarında yürürlüğe girmesini bekliyor.

Adalet Bakanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Juan Bravo vatandaşlık başvurusu için nelerin gerekli olduğunu açıkladı: “Başvuruda bulunacakların İspanyol Sefarad kökenli olmaları gerekiyor. Bunun için de Sefarad kökenli olduklarını kanıtlayabilecek uzun bir liste dolusu belgeyi toplamalılar. Bunlar Ladino dilini bildiklerine dair sertifika, doğum belgesi ya da Kastilya ayininin yapıldığına dair düğün sertifikası veya başvuru yapan kişinin ikamet ettiği yerdeki hahamlar tarafından verilen belge ya da İspanya’daki Yahudi Toplulukları Federasyonu tarafından verilen bir sertifika.”

Bu yasa tasarısı Sefarad Yahudilerinden özür dilemek için sembolik bir çaba mı? Yoksa tarihi bir hatanın düzeltilmesi anlamına mı geliyor? Bu girişimin zamanlaması doğru mu?

İspanya Yahudi Toplulukları Başkanı Isaac Querub bu yasa tasarısının zamanlamasının doğru olduğu görüşünde: “Aslında bir yanlışı düzeltmek ve adaletin yerini bulduğunu görmek için her zaman doğru zamandır. Sefarad Yahudileri çok uzun bir süredir bunun özlemini duyuyorlardı. Ekonomik ve siyasi kriz zamanında yaşadığımızı düşünün. Yunanistan, Macaristan, Finlandiya ve Fransa’da aşırı sağ ve neo-Nazi siyasi partileri ortaya çıkıyor. Bu yüzden de bu yasa İspanyol hükümeti tarafından zamanında yapılan bir girişim. Bir hatayı düzeltmek ve adaletin yerini bulması amaçlanıyor.”

“Sefarad” İbranice’de İspanya anlamına geliyor. 1492 yılında İspanya’dan kovulan Sefarad Yahudilerinin birçoğu Kuzey Afrika, Güney Avrupa ve Balkanlara sürgün edildi. Bu Yahudilerin bir kısmı da dönemin Padişahı 2. Beyazıt’ın çağrısıyla Osmanlı topraklarına gelip yerleşti. İsrail Devleti’nin kurulmasının ardından 1950’den itibaren çok sayıda Sefarad Yahudisi ise bu ülkeye taşındı.

Dünyada yaklaşık 3,5 milyon Sefarad Yahudisi’nin bulunduğu tahmin ediliyor. Silka Erez, İsrailli bir Sefarad Yahudisi. Aranjuez’de yaşıyor ve Tarbut Aranjuez derneğinin bir üyesi. Erez alternatif tıp ve terapi uygulamalarıyla ilgileniyor. Annesi Kudüslü bir Sefarad: “İspanyol vatandaşlığını almaya kararlıyım. Zaten daha önce bir başvuru yaptım ancak olumlu bir cevap için 5-6 yıldır bekliyorum. İsrailli Yahudiler İspanya’ya karşı çok saygılı. İspanyol Sefaradları İbranice’de “Samj Tet” olarak adlandırılır ve bu da “Saf Sefarad” anlamına gelir. Sefarad dili olan Ladino İsrail’de halen konuşuluyor ve İbranice’de bu dile “Espanolit” deniyor.”

“Batı Kudüs” olarak anılan Toledo’ya geri dönüyoruz. Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar burada birlikte barış içinde yaşıyor.

Paco Vara, Toledo’da yaşayan bir tercüman ve Yahudi kökenli sekiz soyadı var: “Sefardim.com internet sitesinde Yahudi soy isimleri bulunuyor, benimkini de oradaki listede buldum. Bu soy isimlerinin çoğu meslek ve el sanatları ya da kent adlarından geliyor. Kalabalık Yahudi topluluklarının yaşadığı yerlerde bu tür soyadları çok yaygın. Yahudiler kendi İbranice kökenli soy adlarını saklamak için Toledano, Cordobés gibi yer adlarıyla bağlantılı soy isimleri kullanıyor.”

Sefarad Yahudilerinin bir kısmı ise 1492’de Hristiyanlık dinine geçerek, İspanya’da kalmaya karar verdi.

Toledo’daki en iyi korunmuş sinagoglardan birini ziyaret ederken, Paco Vara din değiştiren Yahudilerden bahsetti: “Burada kalan Yahudiler dikkat çekmemeye çalıştı. Yani onlar asıl kimliklerini gizledi ve yavaş yavaş kültürel miraslarını arkalarında bıraktı. Yüzyıllardır kimliğimizi inkar ederek yaşıyoruz ve bu günlerde kendimize “Biz kimiz?”, “Yahudi mi yoksa İspanyol muyuz?” diye soruyoruz. Yahudi köklerimiz var, bu açık ancak İspanya’da yaşıyoruz.”

İspanya Yahudi Toplulukları Başkanı Isaac Querub söz konusu yasa tasarısının önemine dikkat çekti: “Sefarad kelimesi birçok şeyi, birçok duyguyu içeriyor. Nostalji anlamına geliyor. Sefarad tarihi bir kelime ancak bu geleceği de temsil ediyor. Bu bir geri dönüş mü? Öyle olduğunu umuyoruz. Bizim için bu yasa tasarısı Yahudiler’in kovulması kararının kaldırılmasını temsil ediyor.”

İspanya’da yaşayan Yahudiler’in kovulmasını öngören El Hamra Kararnamesi 31 Mart 1492’de Granada’daki El Hamra Sarayı’nda imzalandı. Bu kararnameye göre Yahudi dinine mensup olan ya da kökenleri bu dine inanmış halka dayanan herkes İspanya’yı terk etmek zorunda kalırken, yanına altın, para ve ziynet eşyası alamadı.

Beatriz Chevalier Sola’nın ataları o dönemde din değiştirseler de yasaklı olan Yahudiliğin ibadetlerini ve geleneklerini uygulamayı sürdürdü.

Beatriz Sefaradlığın korunması gereken bir miras olduğunu düşünüyor. O Granada’daki Sefarad Kültür Merkezi’nin de kurucusu: “Bu benim için bir görev. Yıllardır bunu yapmak istiyordum ancak kişisel nedenlerden ötürü mümkün değildi. Üç yıl önce ise İsrail’e gittim ve Granada Yahudilerinin anısını yaşatmak için bunun gerekli olduğunu fark ettim.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Görünmez işçiler: Düşük ücretlerle Avrupa çiftliklerinde sömürülen ve tehlikeye atılan insanlar

İklim değişikliği, hava kirliliği ve ekonomik zorluk üçgeninde Polonya

Kaçak göçmenler AB'ye hangi yollardan giriyor?