Barroso: "Hala ortak Avrupa sorumluluğumuz yok"

Barroso: "Hala ortak Avrupa sorumluluğumuz yok"
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Euronews, Avrupa Komisyonu Başkanlığı görevini devreden José Manuel Barroso ile konuştu. Barroso, bu süre zarfında Avrupa’da yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Ona göre Avrupa’da devletler hala ortak bir sorumluluk almaktan uzak.

euronews:
José Manuel Barroso 10 yıl Avrupa Komisyonu Başkanlığı görevinin ardından koltuğunu devretti. Onun döneminde ekonomik kriz başta Euro Bölgesi ülkeleri olmak üzere Avrupa genelini vurdu. Ekonomiler durma noktasına geldi, işsizlik rekor seviyelere çıktı. Halk bugün kemer sıkma önlemlerinden dolayı Avrupa Birliği’ni sevmiyor. Bu sizin için bir başarısızlık değil mi, ya da en azından bütün bunlar siz koltuğunuzu bırakırken bir memnuniyetsizlik kaynağı olmuyor mu?

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Elbette Avrupa’da büyük bir kesimin zor durumda olduğunu görünce ben de büyük bir memnuniyetsizlik duyuyorum. Fakat aynı zamanda Avrupalılara şunu söylemek zorundayım. Bu durum Avrupa’nın hatası değil. Finans piyasaları tarafından yaratılan bir durum söz konusuydu. Bunun ötesinde kriz Avrupa’da başlamadı. Ayrıca dengeyi düşünmeyen bazı hükümetlerin birikmiş hataları söz konusuydu. Onların aşırı birikmiş borçları vardı. Yani krizin sorumlusu Avrupa değil. Avrupa tersine krizin çözümünün bir parçası oldu. Avrupa Birliği sayesinde iflasın eşiğine gelmiş ülkeleri kurtardık.”

euronews:
“Büyük bir sosyal yıkımla mı?

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Durum hala zor, ancak iki sene öncesiyle kıyasladığımızda çok daha iyi durumda olduğumuzu görürsünüz. Herkes, ortaklarımızın büyük bölümü Euro Bölgesi’nin çökeceği senaryolarını dillendiriyordu.”

euronews:
“Geçmişe dönebilme şansınız olsaydı farklı olarak ne yapardınız?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Her şeyden önce bir iletişim sorunu olduğuna inanıyorum. Sorumluluk almak zorunda olduğumu söylemeliyim. Bütün çabalara rağmen başarılı olduğumuzu düşünmüyorum. Devletlerin krizin kaynağını Avrupalılara anlatma ve neler yaptığımız konusunda bizimle birlikte çalışmada çoğu zaman başarısız olduğunu düşünüyorum. Bence siyasi bir bakış açısına göre çok fazla hareket alanımız yoktu. Hükümetler tarafından sıkı kurallar çerçevesinde kurulan Avrupa Komisyonu o zorlukta olanlar karşı bundan daha fazla eli açık davranamazdı.”

euronews:
“Zorlukta olan ülkelere bire birde Avrupa Birliği’ne üye devletlerden bazılarının dayanışma göstermediğini söylüyorsunuz?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Daha belirgin bir dayanışma görmek isterdim.”

euronews:
“Evet fakat, dayanışma konusunda sıkı bir bağlılık göstermeyen ve sizin bir inisiyatif almanızı zorlaştıran devletlere karşı cevabınız, tavrınız nasıl oldu? Örneğin ben Almanya’nın krize tepki verme konusunda yavaş davrandığını düşünüyorum.”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Hayır, her şeyden önce biz bir inisiyatif aldık. Hepsi de Avrupa Komisyonu’nun öncülük ettiği yasal girişimlerdi. Bugün bankacılık birliği varsa bu Avrupa Komisyonu sayesindedir. Bankacılık birliği konusunda konuştuğumda bazı ülkeler bana karşı çıkmıştı. Onlar bankacılık birliğinin Birlik Anlaşmaları içinde olmadığını söylüyordu. Ben de onlara, “Evet dediğiniz doğru ancak Birlik Anlaşmalarını hayata geçirmek için bankacılık birliğine ihtiyacınız var” diyordum. Kriz zamanında kakafoni olmasın diye bunu tekrar dillendirmedim.”

euronews:
“Avrupa Komisyonu Başkanı olarak sesinizi yükselterek bir pozisyon almak zorunda değil miydiniz?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Gerektiğinde bunu yaptım. Almanya’nın Yunanistan’a yardım etmesi için net bir çağrıda bulundum. Yunanistan lehine karar almazsak durumun dramatik bir hala alacağını söyledim. Aynı dönemde Yunanistan’a giderek siyasilere aralarındaki anlaşmazlıklara bir son vermelerini ve böylece birlik üyesi ülkelerin güvenini kazanmaları gerektiğini aktardım. Sonunda da bir çözüme ulaştık. Bugün bu ülkeler iki yıl öncesine göre daha iyi durumda.”

euronews:
“Euro krizi konusunda çok eleştiri aldınız. Bu eleştirilere nasıl cevap veriyorsunuz?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Ulusal politikacılar her şey yolunda gittiğinde bunun onların başarısı olduğunu söylüyor. Ancak işler ters gitmeye başlayınca suçu Brüksel’e atıyorlar. Bu bir gerçek. Hala gerçek Avrupa sorumluluğumuz yok. Bundan üzüntü duyuyorum. Bütün devlet ve hükümet başkanlarına söyledim, bu perspektife son vermeleri gerekir. Bir gün onlar da Avrupa Birliği içinde kalmak için Avrupa halkının desteğine ihtiyaç duyabilir. Onların da ulusal düzeyde yaptıklarının değerli, Avrupa kurumları düzeyinde yapılanların değersiz olduğunu söylemeleri doğru olmaz.”

euronews:
“Geçtiğimiz günlerde yapılan Avrupa Birliği zirvesinde İngiltere Başbakanı David Cameron, Avrupa Komisyonu tarafından ülkesinden istenen mali katkıya itiraz etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Ne yapmamamız gerektiği konusunda büyük bir örnek var. Avrupa Komisyonu hükümetler tarafından tanımlanan kuralları uygulamak zorunda. Her üye ülkenin milli gelirine göre yapması gereken maddi katkı da buna göre olur. İngiltere’yi tebrik ediyorum son birkaç yılda onlar milli gelirlerini arttırdı. Yani katkı paylarını da arttırmaları gerekiyor. Ancak İngiltere Başbakanı Avrupa kurumlarını sert şekilde eleştiren tavrıyla karşımıza çıktı.”

euronews:
“Bu şekilde bir öfkeyi gördüğünüzde ne hissettiniz?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Bu kabul edilemez.”

REKLAM

euronews:
“Bu şekilde davranılması sizi yormuyor mu?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Böyle davranış şekline katılmıyorum. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Niçin yanlış? Çünkü Sayın Cameron her zaman İngiltere’nin Avrupa Birliği içinde kalacağını söylüyor. İngiltere’nin Birlik içinde kalmasını doğrulamak için referandum yapmayı düşünüyor. Bunu yapmak üzere. Belki bu onun isteği dışında oluyor. Diğer partilerin tehdidi söz konusu. O Avrupa karşıtı düşüncenin güçlenmesine neden oluyor. Bu temel bir hatadır.”

euronews
“Avrupa karşıtı düşünce oldukça güçlü”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Güçlü ve bu artmaya devam ediyor. Sürekli olarak Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği siyasi liderlerin saldırısına maruz kalıyor. Halk da Avrupa Birliği’nin iyi bir şey olmadığını söylüyor.”

euronews:
“Fransa, Brüksel’i kızdırmamak için bütçesini revize etti. İtalya da öyle. Bundan memnun musunuz?”

REKLAM

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Basında çıkan haberlere rağmen Fransa ve İtalya’da olumlu gelimeler görüyoruz. Bu onların Komisyon’un halkı olduğuna inandıkları anlamına geliyor. Ülkelerin ulusal bütçeleri kurallara uymadığında bizim görevimiz onlara bunu hatırlatmak.”

euronews:
“Olmalı. Çünkü anlaşma böyle.”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Bir görevimiz var. Büyük devletler bu gücü bize veriyor. Euro Bilgesi’nde bir entegrasyon var. Her ülke kendi istediğini yapsa tek para birimimiz olmazdı.”

euronews:
“Onlar kurallara uymalı. Ancak istikrar anlaşmasına uymayan ve zaten ekonomik sorunları olan devletlere karşı bu cezaların uygulanması iyi bir yöntem mi?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Bu senaryonun hayata geçmemesi için üye ülkeler kurallara saygı göstermek zorunda. Bu senaryo oldukça olumsuz. Bir sonraki Komisyon bu işe devam etmeli. Beş ülke var. Herkes Fransa ve İtalya’dan söz etse de Avrupa Komisyonu’nun yardımına ihtiyacı olan beş ülke var.”

REKLAM

euronews:
“Yeni Komisyon Başkanı’na bir tavsiyeniz var mı?”

José Manuel Barroso, Eski Avrupa Komisyonu Başkanı:
“Açıktan bir tavsiyede bulunmam. Yeni göreve gelecek olanlar bunun ulu orta yapılmasından hoşlanmaz. Yeni Başkanı destekliyorum. Komisyon ve Avrupa için en iyisini diliyorum.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

2009 yılında 'çöken' Yunan ekonomisi eski günlerini yakalama yolunda

Yüksek enflasyonla boğuşan Zimbabve altın ve dövize endeksli yeni para birimini tanıttı

Euro Bölgesi enflasyonu beklentilerden fazla düştü, AMB faizleri indirecek mi?