REKLAMTevfik Fikret en önemli isimlerinden olduğu Galatasaray camiasını “Doğu’nun Batı’ya açılan penceresi” olarak adlandırır. Bunu doğrularcasına ülkeye Batı’dan gelen birçok yeniliğin ilk durağı olan Galatasaray futbolda da Türkiye’nın Avrupa’daki en tanınmış markası konumunda. Ancak görünen o ki sarı-kırmızılılar bir sihirli değnek ortaya çıkmazsa bu yıl da sermayeden yemeye devam edecek.
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk üç maç sonunda maç başı attığı gol ortalaması 0.66’da kaldı. Kalesinde de ortalama 3 gol gören bir takımın bu ligdeki en iyi oyununu ortaya koyması beklenirdi, ancak sahneye yansıyan hiç de öyle olmadı.
Galatasaraylı oyuncular maçın hemen başındakı peşrev dönemi ve ikinci yarının ortalarındaki 5 dakikalık sahte baskı dışında taraftara ümit veren bir oyun ortaya koyamadı. Dortmund’un 3. golüyle birlikte İstanbul’dan gelen taraftar grubu da onlara uydu “maç gitti biz artık havamıza bakalım” dercesine çatapat oynamaya başladı. Türk takımlarının bu konudaki sabıkaları da gözönüne alındığında fatura beklenenden daha da ağır çıkabilecek.
Oyunculara tek tek bakıldığında akla ilk gelenler Umut Bulut ve Aurelien Chedjou oluyor. Umut tek başına kaldığı hücum hattındaki çırpınışına karşılık olarak orta sahadan hemen hemen hiç destek bulamadı. Sol açık mevkii oyuncularının tümü bankta oturan ve sağ kanatta da defansa gömülen G.Saray’da merkezdeki oyuncular da birbirinden saklanarak oynayınca gol ihtimali bir duran topa kalmıştı ve öyle de oldu. Yenen gollere rağmen Chedjou takımın ayakta kalan isimlerindendi ve orta sahada birbirini bulması gereken oyuncular her sıkıştığında topu Kamerunlu’ya aktarmayı tercih ediyordu.
Galatasaray’ın oyununu kurması beklenen Melo, Selçuk ve Sneijder birbirinden o kadar kopuktu ki çok defa topu forvete Hakan Balta ya da Aurelien Chedjou taşımak zorunda kaldı. Sneijder’in gelişinden beri gitgide daha az sorumluluk alarak oynayan Selçuk İnan’a kendi transfer parkuru hatırlatılmalı. Sene sonuna kadar her iki oyuncu da bu form düzeyini sürdürürse Trabzon’da öne çıkan Mehmet Ekici’nin Selçuk’un yerine Florya’ya, A takıma çıkması sürpriz olmayacak.
Sağ bekte yeteneklerine rağmen yönetim kontenjanından forma buluyor gibi görünen Tarik Çamdal’ın Eskisehir Atatürk’ten Westfalen’e bu hızda çıkamayacağını görmek gerekiyor. Prandelli’ye ise belki de Sabri’yi kim kadro dışı bıraktı sorusundan önce henüz hiçbir maçta 90 dakika forma giyemeyen Pandev transferini sormak gerekiyor.
Artık 20 gün sonra deplasmanda oynanacak Anderlecht maçı sarı-kırmızılılar için bir tür UEFA Avrupa Ligi ön elemesine dönüştü. Ancak mutlak galibiyete ihtiyacı varken sahaya kanatsız ve tek forvetli bir kadro çıkaran Prandelli bu maç öncesinde de pek ümit vermiyor. Kaleye gelen 5 toptan 4’ünü alan Muslera’dan ofansı Sneijder’e defansı Melo’ya terk eden Selçuk’a kadar tüm oyuncular, ligdeki Karabük, Trabzon ve G.Antep maçlarıyla kendilerinin ve öncelikle de Cesare Prandelli’nin gelecek yılki adresini belirleyecek.
Anderlecht maçı için Brüksel’e gitmeyi düşünen Galatasaray taraftarlarına ilk ipucunu sahada futbolcular vermişti, teknik direktör Prandelli de maç sonrasındaki basın toplantısında gerisini getirdi: “Bizim hedefimiz, en büyük hedefimiz şampiyonluk, lig şampiyonluğudur”.
Ömer Ali Gülel
Twitter @omergulel