NATO dışişleri bakanları Brüksel'de toplandı. Toplantının ana gündem maddesini Ukrayna krizi oluştururken, üye devletlerden Rusya'ya ardı ardına uyarılar geldi.
REKLAMBrüksel’de bir araya gelen NATO dışişleri baklanlarının ana gündem maddesini Ukrayna’da yaşanan kriz oluşturdu.
Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun temsil ettiği ve 28 NATO ülkesinin katıldığı toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, Rusya’nın başta Kırım olmak üzere Ukrayna’nın doğusunda askeri yığınak yapması kınandı.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı John Kerry, düzenlediği basın toplantısında Rusya’ya net mesajlar gönderdi. Kerry, “5 Eylül’de Minsk’te imzalanan ateşkes anlaşmasından bu yana Rusya içlerinde tankların, zırhlı personel taşıyıcıların ve ağır bombardıman parçalarının olduğu yüzlerce askeri ekipmanı direkt olarak Ukrayna’daki Rusya yanlısı ayrılıkçılara akıttı.” dedi.
Kerry’nin Avrupalı meslektaşlarıyla Moskova yönetimine yönelik yeni yaptırımları ele alacağı açıklandı. Ancak Avrupa Birliği’nin mevcut ekonomik kriz ve enerji açığı nedeniyle Rusya’ya dönük yaptırımlara sıcak bakmadığı biliniyor.
Mevlüt Çavuşoğlu, NATO-Ukrayna Konseyi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve siyasi birliğine verdiği desteği ve Kırım Tatarlarının durumunun Türkiye’nin öncelikleri arasında bulunduğunu ifade etti.
Bununla birlikte toplantıda kriz ve tehdit halinde müttefiklere hızla konuşlandırılabilecek geçici güç kurulması konusunda uzlaşırken, İttifak’ın doğusunda gelecek yıl boyunca daimi NATO varlığı bulundurulmasını onayladı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İttifak’ın Galler zirvesinde kararlaştırdığı, 2016 yılında aktif hale gelecek öncü güç oluşturulana dek bu ihtiyacı karşılayacak geçici gücün 2015 başında Almanya, Hollanda ve Norveç‘in katkısıyla aktif hale geleceğini söyledi.
Toplantıyı takip eden euronews muhabiri James Franey’e göre, Ukrayna talep ettiği silah yardımı için biraz daha beklemek zorunda kalacak:
“Burada Batılı müttefiklerden Ukrayna’ya dönük cesaret verici açıklamalara rağmen Kiev’in istedikleriyle alacakları arasındaki farklılık hala sabit duruyor. Direkt askeri yardım talebi hala çok uzakta duruyor.”