REKLAMHaftasonu Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu 30’a yakın kişinin gözaltına alınması Türkiye’yi ikiye böldü. Medyanın bir bölümü operasyonları desteklerken özellikle muhalefet kanadında operasyon “basın özgürlüğünün ihlali” temelinde eleştirildi. Hükümete yakın bazı yazarlarsa polis operasyonunun medya yönünün öne çıkmasının asıl mücadele edilmesi gereken unsurlara karşı çabaları gölgelediğini savundu.
Tahşiyeciler adı verilen bir gruba yönelik 2010 yılında yapılan polis operasyonu ile ilgili haberlerde “iftira, sahte delil üretme ve örgüt kurma” gerekçesiyle suçlanan Samanyolu grubuna ait Zaman gazetesi siyah olarak “Demokrasinin Kara Günü” manşeti ile çıktı. Manşette gazete çalışanlarının ağızları bantlanmış fotoğrafı yer aldı.
Muhalif Sözcü gazetesi gözaltına alınan Ekrem Dumanlı’nın, Başbakan olduğu günlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın ile birlikte pasta keserken çekilmiş bir fotoğrafını yayınlayarak “Bir Zaman’lar” manşetini attı. Gazete, “TSK’ya kumpas kurmasına göz yumulan Gülen cemaatine yönelik operasyon başladı” ifadelerini kullandı.
Star Gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim meydanlarındaki açıklamalarına atıfta bulunarak “İnlerine girildi” manşetini atarken Sabah Gazetesi Fethullah Gülen için interpolden kırmızı bülten çıkarılacağını yazdı. Yeni Şafak Gazetesi ise gözaltına alınan Dumanlı’yı şov yapmakla suçladı ve “Hesap Zamanı” manşetini attı.
Türkiye’deki ayrışmanın temelinde ise basın özgürlüğünün ihlali tartışması var. Bu noktada Gülen grubuyla derin görüş ayrılıkları bulunsa da pek çok basın mensubu destek olmak için Zaman gazetesi binasına gitti. Bir yıl boyunca tutuklu kalan ve bu durumdan Gülen grubunun payı olduğunu belirten gazeteci Nedim Şener ise mesafesini korudu.
Muhalif gördüklerine karşı hukuk katliamına ortak olanlar gün gelir yarattıkları silahın kurbanı olurlar
— Nedim Şener (@nedimsener2010) December 14, 2014
Gazeteci Hasan Cemal ise akşam saatlerinde gazete binasına giderek destek olanlar arasındaydı.
Zaman'daki, Samanyolu'ndaki meslekdaşlarımla dayanışma içindeyim, bugünler de geçer, sonunda hep gercek ve özgürlük kazanır.
— Hasan Cemal (@HSNCML) December 14, 2014
Hükümete yakın bir gazeteci olarak bilinen Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi ise yapılanı doğru bulmadığını yazdı:
“Ayrıca bir gazete binasından bir gazetecinin bu şekilde gözaltına alınmasına kimse itiraz etmese ben itiraz ederim. Yapılan doğru değil. Şiddete bulaşmadığı, sahte suç ve delil üretmediği sürece gazetecilerin, ne suçu var? Kurtlar Vadisi’nde işlenen her konudan dolayı kanal yöneticilerini mi içeri alıyorsunuz? Dikkat ederseniz bir süreden beri paralel yapıya ilişkin yazılar yazmıyorum. Çünkü geçmişte Ergenekon’da olduğu gibi şimdi de paralel yapı diye bir çuval açıldı içine herkes doldurulmak isteniyor. Bunun paralel yapıyla mücadeleye zarar verdiğine inanıyorum. Ve buna karşı çıkıyorum. Çok açık ve net olarak belirtmek istiyorum ki, Zaman Gazetesi basılarak Ekrem Dumanlı’nın, STV’den Hidayet Karaca’nın alınması yanlış. Kim yaparsa yapsın yanlışa itiraz ediyorum.”
Aynı gazeteden İbrahim Karagül ise Ekrem Dumanlı’nın gazetecilik dışı faaliyetlerde bulunduğunu savundu ve tartışmanın basın özgürlüğü temelinde olmaması gerektiğini yazdı:
“Hiçbir gazeteci, gazete yöneticisi, yazarı, çizeri, mesleğinin kendisine verdiği gücü ve imkanı başka şeyler için bir örtü olarak kullanmamalı. Gazeteciliği silaha dönüştürürsek, bir güç/iktidar savaşının uzantısı haline getirirsek o zaman gazetecilik dışında cümlelerle konuşmak zorunda kalırız. Dumanlı’nın gazetecilik tarafını sonuna kadar savunacağız. Bunda tereddüt etmeyeceğiz. Ama gazetecilik dışındaki rolü konusunda yanında olmayacağız. Tam tersine karşısında olmaya devam edeceğiz.”
Bora Bayraktar, İstanbul