27 Ocak, Holokost Anma Günü. Nazilerin Avrupa’nın göbeğinde işlediği insanlık suçu, 70.yıldönümünde yeniden hatırlanıyor. Katliamın kurbanları
REKLAM27 Ocak, Holokost Anma Günü. Nazilerin Avrupa’nın göbeğinde işlediği insanlık suçu, 70.yıldönümünde yeniden hatırlanıyor. Katliamın kurbanları anılıyor. Avrupa tarihinin utanç sayfalarıdan birisi olan soykırımla ilgili rakamlar ve gerçekler:
“Holokost” nedir:
Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Partisi’nin yönettiği Nazi Almanyası döneminde, işgal edilen sınırlar içerisindeki yaklaşık altı milyon Yahudinin sistemli bir şekilde öldürüldükleri katliama verilen isimdir. Yahudilerle birlikte çok sayıda Roman, eşçinsel ve engelli kişi de katledilmiştir. Nazi katliamının ana üslerinden birisi olan Auschwitz toplama kampının müttefik kuvvetlerce kurtarılış günü 27 Ocak, çok sayıda ülkede Holokost Anma Günü olarak kabul ediliyor. BM Genel Kurulu, 2005 yılında 27 Ocak’ın Uluslararası Holokost Anma Günü olarak kabul etmişti.
Soykırımın amacı neydi?
Holokost’un temel motivasyonu tamamen ideolojikti. Nazilere göre “hastalıklı” olan, “insanlığa zarar vermek amacıyla gizlice çalışan” ve “her zaman dünyayı kontrol etmeyi planlayan” Yahudiler, asıl dünyayı yönetmesi gereken asil Aryan ırkın önündeki en büyük engeldi ve bu engel ortadan kaldırılmalıydı.
Dolayısıyla vakit kaybetmek istemeyen Hitler, soykırım planını Naziler tarafından işgal edilmiş, günümüzde 35 farklı Avrupalı ülke olan sınırlar içinde hızlıca hayata geçirdi.
Yahudilerin katledildiği Nazi kampları
Auschwitz, Belzec, Chelmo, Jasenovac, Maıdanek, Maly Trostenets, Sobibir ve Treblinka.
Nazi kamplarının fotoğrafları için tıklayın
Soykırım kurbanlarının çoğunluğu, dönemin en büyük Nazi kampında; geldikleri ilk gün ya gaz odalarında boğularak ya da kurşuna dizilerek katledildiler. Kalanlar ise açlık, hastalık, işkence veya insanlar üzerinde ilâç denemek, onları dondurmak, çocukların gözlerine kimyasallar enjekte ederek göz renklerini değiştirmeye çalışmak gibi tıbbi deneylere kurban gitti.
Nazilerin Yahudiler üzerindeki korkunç deneylerinin fotoğrafları için tıklayın
Kaç kişi öldürüldü?
Holokost öncesinde sayıları dokuz milyonu bulunan Avrupalı Yahudilerin neredeyse üçte ikisi öldürüldü. En kötü etkilenen coğrafya, 1939 yılında yedi milyondan fazla Yahudi nüfusuna sahip olan Orta ve Doğu Avrupa’ydı.
Savaş öncesi Polonya’da tahmin edilen Yahudi nüfusu üç milyon 300 bin olduğu, neredeyse 3 milyonunun ise öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Bu korkunç tabloyu Sovyetler Birliği’nde 2,2 milyon, Çekoslovakya’da 500 bin Almanya’da 165 bin, Avusturya’da 65 bin, Fransa’da ve Belçika’da 32 bin, Hollanda ise 100 bin Yahudi takip ediyor.
Katliam rakamları için tıklayın
2. Dünya Savaşı sırasında Naziler Yahudileri katletme planını harekete geçirdiğinde çoğu ülke, bu insanlık suçuna oldukça geç tepki gösterdi hatta tarafsız kaldı. Ancak Necdet Kent, Namık Kemal Yolga, Selahattin Ülkümen ve Behiç Erkin gibi bazı cesur Türk diplomatları sayesinde Avrupa ve Balkanlardan binlerce Musevi, Türk pasaportları verilerek özgürlüklerine kavuşturuldu.
Türkiye, soykırım olurken ne yaptı?
REKLAM18 bine yakın Yahudi Türk diplomatlar tarafından kurtarıldı. O cesur diplomatlardan biri de Kurtuluş Savaşı kahramanı, devlet adamı, Atatürk’ün yakın dostu Behiç Erkin’di. Erkin, Birleşmiş Milletler’e göre, Paris’te büyükelçilik yaptığı sırada 18 bine yakın Yahudiyi Nazi zulmünden, yani soykırımdan kurtardı.
Bu kahramanlık öyküsünü keşfeden isim ise Türk diplomatların barış adına mücadelelerini, kendi yaşamlarını ve kariyerlerini tehlikeye atmalarının öyküsünü anlatan ‘Turkish Passport’ adlı (Türk Pasaportu) belgesel filmin yapımcılığını da üstlenen Güneş Çelikcan oldu.
Türk Pasaportu belgesel filmi tarihe ışık tuttu
Çelikcan’ın “Sonu mutlulukla biten tek soykırım filmi” dediği bu kahramanlık öyküsü, Cannes da dahil olmak üzere birçok festivalde ödüle layık görüldü.
Yönetmenliğini Burak Arlıel ve yapımcılığını Güneş Çelikcan’ın üstlendiği 2011’de tamamlanan “Türk Pasaportu” belgesel filmi Auschwitz toplama kampının müttefik kuvvetlerce kurtarılışının
70 yıldönümü olarak idrak edilecek olan 27 Ocak günü de yine UNESCO Genel Merkezinde gösterilecek.
REKLAM