Sosyalist Enternasyonal'den Erdoğan'a mektup

Sosyalist Enternasyonal'den Erdoğan'a mektup
By Bora Bayraktar
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri, Şilili politikacı Luis Ayala CHP’ye yönelik bazı iddialar üzerine geçtiğimiz hafta Türkiye’ye geldi. Ayala’nın ziyaretinin sebebi 17 Şubat 2015’te bazı medya kuruluşlarında yer alan “Sümeyye Erdoğan’a suikast” iddialarında CHP’li Umut Oran’ın da adının yer almasıydı. Ayala konuyla ilgili CHP’li yetkililerden görüş aldı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Ayala, Başbakan Davutoğlu’nun bir yakının vefatı üzerine randevusunu iptal etmesi dolayısıyla hükümet kanadından kimseyle görüşemedi. Ancak Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve bazı milletvekilleriyle biraraya geldi. Endişelerini aktardı.

Erdoğan'a mektup

İstanbul’da Euronews’un da bulunduğu bir grup gazeteci ile biraraya gelen Ayala Sosyalist Enternasyonal olarak konu ile ilgili endişelerin aktarılacağı bir resmi yazıyı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göndereceğini belirtti.

Ayala, “Sayın Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e konu ile ilgili endişelerimizi aktardım. Çiçek bana ‘olayların farkında olduğunu, Türkiye’nin daha çok yol alması gerektiğini, yapılması gerekenler olduğunu’ söyledi” diye konuştu. Ayala Sosyalist Enternasyonal olarak söz konusu iddiaların “çok ciddi olduğunu ve bunu demokrasinin ihlali olarak gördüklerini” vurguladı. Ayala, “iddialar seçime 3 ay kala yapıldığı için oylamaya yönelik. Yakından izleyeceğiz. Seçim sırasında da Türkiye’de olacağız. Türk yetkililer bu konuda bir açıklama yapmalı. Çünkü susmak dedikoduların yayılmasına neden oluyor” dedi.

Başkanlık sisteminde tüm kurumlar işlemeli

Türkiye’deki siyasal sistem, başkanlık tartışmaları ve basın özgürlüğü ile ilgili konulara da değinen Ayala, bu konudaki kararı Türkiye’nin vereceğini ama başkanlık sisteminde tüm kurumların işlemesinin, kontrol ve denge sistemlerinin çalışmasının demokrasi için çok önemli olduğunu söyledi. Yargı sisteminin doğru çalışmasının, adaleti sağlamasının önemini Şili’de çok iyi anladıklarını belirten Ayala,basın özgürlüğünün de sağlanması için siyasi aktörlerin ağırlıklarını koyması gerektiğini savundu. Ayala “oto sansüre yol açan baskı pek çok ülkede devam ediyor. Gazetelerin editoryal tavırları olabilir. Ama basın özgürlüğü olmadan demokrasi yaşayamaz” ifadelerini kullandı.

Avrupa'da sol yükselecek mi

Ayala dünyadaki sol hareketlerin en önemli isimlerinden biri. Şili’de başlayan özgürlük mücadelesini uluslararası alana taşıyan politikacı kuşkusuz sosyal demokrasinin geleceği ve dünyadaki durumu ile ilgili en derinlikli analizi yapacak isimlerden biri. Kendisine Avrupa’daki mali krizi, kemer sıkma politikalarını, işsizliği ve tüm bunlara rağmen sol partilerin neden hala yükselemediğini soruyoruz. Ve bir de Yunanistan’daki Syriza zaferinin devamının gelip gelmeyeceğini.

Ayala “Avrupa’daki krizin hala ortasındayız. Ekonomi bütün partileri sıkıntıya soktu. Sol partiler krizin başında hareketliydi. Çıkış yolunu sosyal projelerde, adaletli büyümede ve insana yatırımda gördü. Ama diğerleri krizin sebebini insanların yeterince çalışmıyor oluşunda buldu. Yunanistan için söylenenler ortada. Kamuda yetersiz düzenlemelerden bahsederek kemer sıkma politikalarına yöneldiler. Sonuç ortada. Bizi haklı çıkardılar. Göçmen karşıtlığı, milliyetçilik ekonomik sorunlara bağlı olarak gelişiyor. Burada vurguyu değiştirerek gündemi de değiştirmek gerekiyor. İşsizliğin giderilmesine, sosyal yapının düzenlenmesine, insanların yaşayabilir hale getirilmesine yatırım yapmak gerekiyor” diyor.

Sorumlu Sol

Peki sol ne yapmalı? Ayala’ya göre herşeyden önce “sorumlu” olmalı. Açık konuşmalı. “Biz neyiz?” bunu ortaya doğru koymalı. “Ekonomik büyümeye, daha dayanışmacı ve eşitlikçi, sorumlu bir sol anlayış geliştirmeli. Şu an ekonomik büyüme ile eşitsizlik birlikte büyüyor. Bunun önüne geçmeli. Eğitim reformu yapmalı. Şu an ki sistem iyi durumda olan ailelerin çocuklarını iyi okullara yerleştiriyor. Sonuçta iyi işleri de bu çocuklar alıyor. Eşitsizlik kalıcı hale geliyor. Bu değişmeli.

Ayrıca Avrupa’nın entegrasyon projesini elden geçirmesi gerekiyor. Biz Mitterand’ın Brandt’in Avrupası’ndan Merkel’in Sarkozy’nin Avrupasına evrildik. Ayrıca Avrupa Türkiye ile ilişkilerini de güçlendirmeli.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?

Bakan Yerlikaya: Maden ocağındaki işçilerin 5'i konteyner, 4'ü araç içerisinde