Slaven Biliç Beşiktaş’ta kalabilir mi?

Slaven Biliç Beşiktaş’ta kalabilir mi?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
REKLAM

Türkiye onu teknik direktör olarak 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda penaltılarla kaybettiği çeyrek final karşılaşmasında tanıdı. Slaven Biliç’in takımı uzatmalara giden karşılaşmanın son dakikasında, yani kronometre 119’u gösterdiğinde Ivan Klasnic’in golüyle öne geçmiş, artık tüm ümitler tükendiğinde Semih’in attığı gole engel olamamıştı. Hırvatistan penaltılarla Türkiye’ye elenirken Biliç hala maçın hakemine oynattığı son 1 dakikanın hesabını soruyordu.

Bu dramatik karşılaşma aslında Biliç’in teknik direktörlük kariyerinin de simge maçıydı kuşkusuz. Çünkü Hırvat teknik adam pek çok karşılaşmada oyuna müdahale etmiyor, edemiyor. Öne geçtiği pek çok maçı benzer şekilde elinden kaçırıyor. Ancak Biliç Beşiktaş’ta futbol adamlığından çok kişiliği, dünya görüşü ve verdiği mesajlarla konuşuluyor. Ama şampiyonluk yolunda önemli bir dönüm noktası olan Fenerbahçe maçını da kaybederse bu durum çabuk bir şekilde değişebilir.

Tribün Biliç’in imajını sevdi

Slaven Biliç 2013 Haziran’ında Beşiktaş’a gelmeden önce teknik adamlık kariyerindeki tek kulüp tecrübesi Rusya’nın Lokomotif Moskova takımındaki bir yıllık kariyeri ile sınırlıydı. Biliç burada 31 karşılaşmada 12 galibiyet 7 beraberlik ve 12 mağlubiyetle pek de parlak bir sınav verememişti. Türkiye’ye geldiğinde ise ne Türklerin ne de Beşiktaşlıların Biliç’i tartışacak zamanı yoktu. Beşiktaş zaten ekonomik sorunlar içindeydi, çok fazla seçenek yoktu. Ülke Gezi olayları ile sarsılıyordu, Beşiktaşlılar ise bu meselenin tam da ortasındaydı. Tam da bu ortamda bir maden işçisinin oğlu olan Biliç’in açıklamaları Beşiktaşlılara hoş geldi. Örneğin Alman 11 Freunde dergisine Gezi olayları ile ilgili “Ben sadece bu kulübün bir teknik direktörü değilim. Aynı zamanda politik düşünen de bir insanım. Taraftarımızın politik anlamda bu kadar yoğun bir şekilde çaba sarfetmesine hayranım. Ama bununla ilgilenmeye başlarsam işimi yapmaya vakit bulamam” sözleri Türkiye’de geniş yankı buldu. Biliç ünvanların, madalyaların kolayca kazanıldığı Türkiye’de “halkın teknik direktörü” ünvanını kapıverdi.

Soma ile pekişen imaj

Türkiye’deki siyasi ve sosyal olaylarla yakından ilgilenen Biliç’in Soma’da yaşanan faciayla ilgili yaptığı konuşma bu imajını iyice pekiştirdi. Biliç’in futbolcularını toplayarak söylediği “Benim babam da bir işçiydi. Sanıyorum pek çoğunuzun babası da, sizi beden gücüyle çalıştırarak büyüttü. Orada çocuklarına gelecek sunmak isteyen insanlar, sizin bir yılda aldığınız parayı belki de hayatları boyu kazanamayacakları bir para için öldüler. Bunları unutmayın ve ona göre yaşayın” ifadeleri basında geniş yer buldu. Biliç’in imajı pekişti. O adeta Beşiktaşlıların yıllardır beklediği liderdi.Oyuncularıyla kurduğu diyalog, kazanılan maçlar Biliç’in oyun anlayışının, tercihlerinin tartışılmasını engelledi.

Brugge maçı dönüm noktası

Aslında Biliç’in Beşiktaş ile kaybettiği, Hırvatistan-Türkiye maçındaki benzer dramatic maçlar, puanlar hep bu imajın gölgesinde kaldı. Ancak görünen o ki Brugge maçı fiyaskosu Biliç için bir dönüm noktası. Sahaya inen, yanına giderek hesap soran taraftar Biliç’i bu uykudan uyandırmalı. Çünkü görünüşe gore artık Beşiktaşlılar bu uykudan uyandı. Protestolar bunu gösteriyor. Biliç maçtan sonra yaptığı basın toplantısında “neler olduğunu anlayamadığını” itiraf ederken hala durumun ciddiyetini tam kavrayamadığını gösteriyor.

Birikimin patlaması

Biliç taraftarın öfkesini anlayamadı ama durum çok açıktı. Beşiktaş için yeterli olmadığı açıkça görülen Mustafa Pektemek’teki ısrarı, takımın darmadağın olduğu dakikalarda hamle yapmaması, örneğin Atiba’yı oyuna sürmemesi, formda bir Cenk varken kaleyi sakatlıktan yeni kurtulan Tolga’ya emanet etmesi ilk akla gelenler. Bir de iki yılın birikimi var. Biliç henüz Türkiye’de derbi kazanmayı başaramadı. Pek çok karşılaşmada takımı öne geçmesine rağmen galibiyeti koruyamadı. 3-2’lik Bursa maçında yaşananlar, ligin ilk yarısında Kayseri Erciyes’e son dakikada 3-2 kaybedilen karşılaşma, Balıkesir’e 2-2 ile kaptırılan 2 puan sadece ilk akla gelenler. Geçen yıl 10 kişi kalan Fenerbahçe’ye 3-2 önde girdiği devrenin sonunda adeta mahkum olması ve rakibini Kadıköy’de mağlup etme şansını kaçırması Biliç’in tercihlerinin tartışılmasını gerektiriyor.

Yapma be Beşiktaş bugün korku filmi seyretmeye hiç niyetim yok! <a

href=“https://twitter.com/hashtag/Besiktas%C4%B1nMac%C4%B1Var?src=hash”>#BesiktasınMacıVar

— yunus metin (@MeteHan_NL) March 15, 2015

Teknik Direktör mü korku filmi yönetmeni mi

Beşiktaş maçlarının oynandığı günler sosyal medya Beşiktaşlıların serzenişleri, her hafta maç değil adeta korku filmi izliyor hissine kapılmaları, her maçın son anlarında yaşadıkları aslında Biliç’in performansından kaynaklanıyor. Beşiktaş taraftarı Biliç’i seviyor. Biliç de onları. Ama bu durum Hırvat teknik adam Fenerbahçe’ye de kaybeder ve bu kadar yaklaştığı şampiyonluğu kaçırırsa profesyonel ilişkiye hızla döner ve bu sevgi Biliç’i Beşiktaş’ın başında tutmaya yetmez.

Aksiyon, gerilim veya korku filmi izlemeye lüzum yok…Beşiktaş maçlarını takip edince aksiyon, gerilim ve korkunun ağa babasını yaşıyorsun.

— BEŞİKTAŞIN ASKERİ (@Besiktass19_03_) September 27, 2014

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?