Endülüs (Andalucia) 8.4 milyon kişiyle İspanya’nın en çok nüfusa sahip bölgesi. Bölge yönetimi demokrasiye geçildiği günden beri Sosyalistlerin
REKLAMEndülüs (Andalucia) 8.4 milyon kişiyle İspanya’nın en çok nüfusa sahip bölgesi. Bölge yönetimi demokrasiye geçildiği günden beri Sosyalistlerin elindeydi ve bu 22 Mart seçimlerinden sonra da değişmedi.
Endülüs’te ekonomik veriler hiç iç açıcı görünmüyor. Bölge İspanya yurtiçi hasılasının yüzde 5’ini üretiyor. İşsizlik oranı ise yüzde 34.2 ile yalnızca İspanya değil tüm Avrupa Birliği için rekor seviyede. Genç işsizliği ise çok daha büyük oranda. Bölgedeki her 100 gençten 59’u işsiz.
Cristina Ortega da binlerce kişilik eğitimli işsizler ordusunun bir ferdi:
“İki aydır işsizim. 2009’da İtalya’dan geldiğimden beri işler arasında dolanıp duruyorum. Özellikle 2010’dan beri yalnızca geçici işlerde çalışabildim, 3-4 ay, 5 ay en fazla 7 aylık.”
İnsan Kaynakları eğitimi alan Ortega, eğitimine Erasmus bursuyla İtalya’da devam etmiş. Fakat Sevilla’ya dönüşünde tam bir hayal kırıklığı yaşamış:
“Eğitimini aldığım alanda hiçbir iş bulamadım. Bana yalnızca ücretsiz stajlar önerildi. Fakat benim de ödemem gereklen faturalar var ve bu şekilde nasıl ödeyebilirim bilmiyorum.”
Cristina kirada oturduğu evi de başkalarıyla paylaşıyor. Aylık ödediği kira 425 Euro. Halen işsiz ancak yarı zamanlı çalıştığında da eline geçen para ancak kirasının iki katına yakın bir miktar olan 810 Euro:
“Kendimi fakir bir çalışan olarak görüyorum. Normal bir işimin olmasını her gün işe gitmeyi çok istiyorum. Normal bir maaş alıp onurlu bir şekilde yaşamayı, aile kurmayı istiyorum. Bunu şimdi düşünemiyorum, çünkü ekonomik olarak mümkün görünmüyor.”
Elisabeth García ise Endülüs’te kadın ve genç işçiler için faaliyet gösteren bir sendikada çalışıyor. Krizin Endülüs’te neden İspanya’nın genelinden daha çok zarar verdiğini açıklıyor ve yapısal işsizlikle mücadele için yapılması gerekenleri söylüyor:
“Ekonomi büyük oranda inşaat ve hizmet sektörlerinden oluşuyor. Bunlar da dönemsel gelişmelerden çok etkileniyor. Potansiyeli olduğu halde bu çerçevenin dışına çıkmamak, yenilenebilir enerji gibi, endüstri ya da tarım gibi sektörlere yatırım yapmamak da kalıcı ve geleceğimizi ipotek altına alan sorunlara yol açıyor.”
Endülüs’te yapılan bölge meclisi seçimlerini, Sevilla Üniversitesi’nde anayasa hukuku dalında öğretim üyesi olan Profesör Javier Pérez Royo euronews izleyicileri için Francisco Fuentes’e değerlendirdi. Hem seçimlerin yapıldığı bölgeyi iyi tanıyan hem de İspanya genel siyasetine hakim bir isim olan Royo’ya göre Sosyalist Parti’nin Endülüs’teki zaferi, iktidardaki Halk Partisi oylarındaki düşüş ile Ciudadanos ve Podemos hareketlerinin çıkışı, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’a yıl içinde yapılacak genel seçimler öncesinde sert bir uyarı niteliğinde:
“Birden fark ettik ki Halk Partisi tam bir serbest düşüşteymiş kral da çıplakmış. Halk sandıkta “kral çıplak” dedi. Bir kere halk kralın çıplak olduğunu fark etti mi artık o kral orada durmamalıdır. Rajoy da Mayıs ayında gitmek zorunda kalacak. Mayıs’taki bölge meclisi seçimlerinde bu kez bu gerçek 8 bin belediyede birden ortaya çıkacak ve Rajoy da makamından çıkış yolunu bulmak zorunda kalacak.
İspanya’da yıllardır hakim olan iki kutuplu siyasi sistemin sonu tartışmaları yapılıyor. Royo’ya göre bu sistem Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Podemos’un aldığı sonuçla zaten sona ermiş durumda:
“Bu büyük değişim geçen Mayıs ayında yaşandı şimdi bu değişimin sonuçlarının daha da güçlendiğini görüyoruz. Artık yaşanan değişimin bu sene İspanya’da yapılan tüm seçimleri etkilediğini göreceğiz.”
Endülüs seçimleri krizle birikte iktidarı Halk Partisi’ne terk eden Sosyalist Parti’deki yenilenme ve güç kazanma istidadını da ortaya koydu:
“Bir ifadeyle Sosyalist Parti tepki veriyor ve Podemos’a rağmen hayatta kalmak için antikor üretiyor. Halk Partisi ise bağışıklık sistemi kalmadığı için hiç tepki vermiyor. Halk Partisi Mayıs’ta nasıl dayanabilir? Adayları seçim kampanyaları için ayağa kalkıp da iki söz söyleyebilecek durumda mı? Mücadele edip kazanacak halleri var mı? Yoksa Endülüs seçimleri sonucundan sonra pes edip, “bize düşen budur” mu diyecekler?”
Ekonomik krizi derinden hisseden ve 2015 yılına yayılmış bir takvim içerisinde bölge meclisleri, belediyeler ve genel seçimler için sandık başına gidecek olan İspanya’yı oldukça hareketli günler bekliyor.