Yemen kazanı kaynıyor. Ülkede hızla iç savaşa dönüşen çatışmalar tüm bölgeyi sarma tehlikesi yaratıyor. Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun
REKLAMYemen kazanı kaynıyor. Ülkede hızla iç savaşa dönüşen çatışmalar tüm bölgeyi sarma tehlikesi yaratıyor. Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun askeri operasyon başlatması ise bu ülkeyle Husilere destek veren İran’ı karşı karşıya getirmiş durumda.
“Yemen çok önemli çünkü tarihte mezhepsel bir ülke olmadı. Son birkaç ayda İran’ın Yemen’de pozisyonu büyüdü ve çok güçlü bir hal aldı. Bölgedeki Sünni ülkeler için büyük bir tehdide dönüştü.”
Şiiliğin bir kolu olan Zeyyidiye’ye mensup Husiler Yemen halkının yüzde beşini Sünni Şafiler ise yüzde 70’ini oluşturuyor.
Oysa Irak ya da Suriye’nin aksine bu topluluklar aynı ülkede yüzyıllardır barış içinde yaşamış durumda. Geçtiğimiz Eylül’de Husiler başkent Sana’yı kontrolleri altına aldı. Bu durum Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi’nin başkenti terk etmesine ve Aden’e gitmesine neden oldu. Fakat Husiler Aden’e doğru ilerleyişlerine devam etti:
“Biz, güvenlik ve istikrarı artırmak için buradayız. Ayrıca halk sunulan hizmetler ve özgürlükleri korumaya çalışıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Husilerin ilerleyişine karşı ordunun desteğini istedi. Fakat bu tablo ülkenin hızla bir iç savaşa sürüklendiğini ve ateşin tüm bölgeye sıçrayabileceğini işaret ediyor:
“Cumhurbaşkanı Hadi’yi destekleyen güçler Suudilerle ittifak kuracak ve bu durumdan faydalanacak. Sorunsa iki cepheli bir iç savaşın yaşanmayacağı. Bir tarafta Husiler, diğer tarafta Hadi taraftarları olacak ama çatışmadan El Kaide de yararlanmaya çalışacak. Yemen’deki bu oyunu tüm taraflar kazanmak isteyecek.”
Yemen Arap Yarımadası’nda El Kaide’nin konuşlandığı ve aktif olduğu en önemli ülkelerden biri. Fakat durumdan faydalanmaya çalışan bir diğer terör örgütü de IŞİD. Örgüt Sana’da 140 Şii’nin öldüğü cami saldırılarını üstlenmiş durumda.