Eğitimde harçsız ve duvarsız sıra dışı okullar

Eğitimde harçsız ve duvarsız sıra dışı okullar
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Hepimiz garip, harika ve sıra dışı şeyleri görmeyi çok severiz. Bu bölümümüzde sıradan harç ve tuğlayı bir kenara bırakıp eğitimi duvarların dışına

REKLAM

Hepimiz garip, harika ve sıra dışı şeyleri görmeyi çok severiz. Bu bölümümüzde sıradan harç ve tuğlayı bir kenara bırakıp eğitimi duvarların dışına çıkartan iki okulu ekranlarınıza getiriyoruz.

Hindistan’da Hayat ÜniversitesiHindistan’ın yüzde 80’i kırsal alanda yaşıyor. Ancak şaşırtıcı bir şekilde ekonomik sorunların toplum üzerine etkileri dolayısıyla 400 milyon Hintli göçmen statüsünde. Hayat Üniversitesi’nin (University of Life) kurucusu Sachin Desai durumu, “Ekmek ve tereyağ uğruna kimse köklerinden ayrılıp göçmen olmak istemez. Ne zaman çocuklar köylerinde kalabilecek? Çocuklar bulundukları yerde kendi istihdamlarını yaratabilecek bilgeliğe ve birikime ulaştıkları zaman.” şeklinde özetliyor.

2007 yılında Desai kendi topraklarına döndü ve Maharashtra’daki Dhamapur köyünde bulunan dedesinin evinde Syamantak Okulu’nu açtı. Desai, “Çocukların bir arada kaldığı, mühendislik konuları olsun, tarım konuları olsun, değişik problemler üzerinde beraber çalıştığı bir öğrenci topluluğu ile başlamak istedik. Bu, eğitimin gerçek yaşam bağlamında olmasını sağlayacaktır. “ hedefi ile yola çıkmış.

Burada öğrenciler sabit bir müfredata bağlı kalmadan değişik projelerde uygulamalı olarak çalışıyor. Bazıları gıda laboratuvarında yer alırken, bazıları ise tarımla, ekolojik inşaatla veya mühendislikle ilgileniyor. Ama hepsi uygulamalı bir yaklaşımla yapılıyor. Öğrencilerden Mrunali Desai “Burası harika bir okul, diğer okulların aksine çok geniş yelpazedeki konular üzerinde çalışıyoruz.” şeklinde okulunu tanımlarken, bir diğer öğrenci, Durga Parit ise “Bazen mühendislik dersine giriyorum, bazense çiftçilikte yardım ediyorum.” diyor. Ama bu yeni sistemle ilgili kendisi açısından büyük aşamayı ise başka bir öğrenci Shobha Jagtap, “Burada öğrenme ile bağlantı kurabildim. Aslında eğitimi sevmeye başladım. Daha önceleri çalışmak sıkıcıydı, beni uyutuyordu!” şeklinde özetliyor.

Günlük problemler yaratıcı çözümler yaratmak için birer fırsat oluşturuyor. Bir grup öğrenci daha maliyetli gübrelere alternatif biyo-kütle briketler yapıyor. Botanist Koustubh Yadre bu teknolojinin geliştirilmesi için öğrencilerle birlikte çalışıyor. Yadre, “Bu tarz çalışmalar normalde hükümetin büyük destekleri altında araştırma kurumlarında yapılmalı.” diyerek eleştirilerini dile getiriyor.

Okyanus üzerinde dersDominik yarımadasındaki Samana her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor ama bu ziyaretçiler çok özel. Fakir mahallelerdeki evlerin boyanmasına yardım eden, devlet okullarına ve diğer stratejik noktalara ilham veren duvar resimleri yapan yerel bir organizasyona yardım için 5 günlük sosyal sorumluluk projesini yeni bitirdiler. Aynı zamanda yerel ailelere gelir sağlayacak organik tarım projesine başladılar ve şimdi sınıflarına dönüyorlar.

Johanna, Mario , Emily, Derew ve Uma Nova Scotia Lisesi’nde 11. ve 12. sınıfları bitirdiler ve deniz üzerindeki sınıflarındalar. Onlar dünya çevresindeki okyanusları aşarak gerçek bir küresel vatandaş olmaya aday dünya çevresinden 60 öğrenciden sadece 5’i. Tarihi gemiyle yolculukları onları 4 kıtada 20 limana götürüyor.

Deniz üzerinde sınıf deneyimi sadece lise öğrencileri ile sınırlı değil. Kanada’daki Cadia Üniversitesi öğrencileri de kredilerini tamamlamak için bu opsiyonu seçebiliyor. Bir kısım öğrenci ise bu tarz eğitimin liseden üniversiteye geçişteki boşluğu doldurmak için en iyi yol olduğunu belirtiyor. Dres Lehman isimli bir öğrenci, “Biz normal derseler de alıyoruz ama sınıfta daha özgürüz. Ne istersek alabiliriz çünkü liseden hali hazırda mezun olduk. İlgimizi çeken her konu ile ilgilenebiliriz.” diyor.

Gemideki yöneticilerden Jaret Slipp ise “Liseye gitmenin güzel tarafı dünyayı görebilirsiniz. Fakat bu öğrenciler aynı zamanda yelkenciliği öğreniyorlar. Takım çalışmasını öğreniyorlar ve küçük bir toplulukta beraber çalışıp, beraber yaşamayı öğreniyorlar. 11. ve 12. sınıflarda veya boşluk yılında sadece program yapmıyorlar aynı zamanda çalışma hayatı için veya üniversite hayatı için hayatta kalma kabiliyetlerini geliştiriyorlar ve daha iyi insanlar oluyorlar.” diyor.

Güverte üstünde herkesin bir çok görevi varken, dinlenmek içinse çok kısıtlı zamanları var. Bütün öğrenciler mürettebatın bir parçası olarak günlük 2 saat çalışıyor. Gece gözcülüğü ve manevra gibi durumlarda ise herkes 24 saat hazır durumda bekliyor. Hava durumuna bağlı olarak yelkenleri seyre hazır hale getiriyor, limana giriş ve çıkışlarda görev alıyorlar. Görevleri arasında geminin, yelkenlerin, güvertenin tamiri de bulunuyor.

Günlük program sabah saat 08:00’da 15 dakikalık toplantı ile başlıyor. Görev dağılımı yapılıyor ve hava durumu hakkında bilgi veriliyor. Devamında ise herkes görev yerlerine geçip mıntıka temizliğine başlanıyor. 45 dakika içinde geminin baştan-kıça tertemiz olması gerekiyor. Geminin kaptanı Arjen Töller ise “Bakım, yelken, arma ve güvenlik konusunda tüm gün süren sorumluluklar var. Biz yelkencilik ve deniz mürettebatı konusunda daha fazla bilgi vermeye çalışıyoruz. Gemide onlarla ve öğretmenlerle birlikte çalışıyoruz. Öğretmenler onlara eğitimi veriyor.” diyor.

Öğrenciler bu tarihi yelkenli gemiyi yüzdürebilmek için güverte üzerinde aktif görev alıyor. Eğitimler sırasında yıldızlardan yön bulmanın yanı sıra modern navigasyon yöntemleri de öğretiliyor. Bütün bunlar yaşanırken, gemi mutfağında ise öğretmenler, mürettebat ve öğrenciler için üç öğün yemek hazırlanıyor. Öğrenciler bu aşamaya da dahil oluyor. Okyanusta yol almak insanların açlığını arttırırken büyük enerji ihtiyacı da doğuruyor. Lise öğrencileri normal okullardaki gibi matematik, fizik, biyoloji ve İngilizce gibi sınavlara giriyor. İnternet bağlantısı olmadığı için öğrencilerin bilgi kaynaklarına erişimi ise farklı yollardan oluyor. Bu durumu ise Emily Sugars isimli öğrenci, “Biz ve öğretmenler araştırmalarımızı limanda yapmak zorundayız. Ve bilgileri bilgisayarlarımıza kaydedip derste kullanıyoruz.” şeklinde aktarıyor.

Ancak görünen o ki bu eğitim şekli herkes için uygun değil. Jaret Slipp, “Bu program kesinlikle geçmişte bunun için motife olmuş öğrencilere uygun. Okullarında iyi iş çıkartan ve sosyal olarak iyi öğrenciler için.” diyerek öğrencilerin kendilerini hazırlamasının önemine dikkat çekiyor.

Bazıları ise yıllar sonra gemiye öğretmen olarak dönmüş. Bunlardan biri Aleya McKellar. McKellar hikayesini, “Burada öğrenci olduğum zamanlar öğretmenlerimle iletişimimi hatırlıyorum da ben gerçekten buna hazır olduğumu düşünmüştüm. Bende başvurdum ve boş bir pozisyon vardı. Bende buraya gelip çalışma fırsatı buldum ve bundan çok mutluyum.” şeklinde aktarıyor.

Okyanusta dalgaları üzerinde eğitim almanın ve bu sırada dünyanın değişik noktalarını görmenin bedeli bir eğitim dönemi süresince 45 bin Dolar’ı buluyor. Ancak eski öğrencilerin ailelere finansal destek için kurduğu vakıf sayesinde, bu eğitime ulaşmak her zamankinden daha kolay.

Öğrenciler gelecek liman için gemiyi hazırlıyor. Bundan sonraki durak Karayiplerdeki Antigua limanı. Antigua öğrencilerin aileleriyle bir araya gelebildiği ve biraz kaliteli zaman geçirebildiği buluşma noktası. Önümüzdeki günlerde ailelerini gören öğrenciler Amsterdam rotası üzerinde eğitimlerine devam edecekler.

Son bölümümüzü izledikten sonra gemide eğitim almak hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi Facebook ve Twitter sayfamızda paylaşabilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Kanada'da ayrılıkçı Sih liderin öldürülmesi: Hindistan, Kanadalı diplomatı sınır dışı etti

Fransız senatosu AB-Kanada serbest ticaret anlaşmasını reddetti

Afganistan'da yeni eğitim yılı başladı; Taliban kız çocuklara yine izin vermedi